Duruşmada vekile tefhim edilen depo, emrinde yer alan meblağ ile asile gönderilen depo emrinde yer alan meblağın farklı olması halinde, depo emri İİK’nun 108. maddesine uygun sayılmayacağından, iflas kararı verilemeyeceği—
Depo emrinde «yedi gün içinde depo edilmesi belirtilen miktarın ödenmemesi halinde borçlunun iflasına karar verileceği» uyarısının (ihtarının) da açıkça yer alması gerekeceği—
Depo kararının, iflas takibine konu ‘ana para’ ile (takip ve davada faiz istenmişse) ‘depo kararının verildiği oturum gününe (tarihine) kadar işlemiş faiz’ ‘icra giderleri’ ve ‘icra vekalet ücreti’ tutarının toplamından oluşan paranın «depo edilmesi emrini» ihtiva etmesi gerekeceği—
İflas yolu ile takibe «borcu yoktur» şeklinde itiraz ettikten sonra açılan iflâs davasında borcu «kabul» ederek «ödeme yapmayacağını» bildirmiş olan davalı borçlu, bu beyanı ile takibe itirazını geri almış olduğundan, iflas talebinin İİK’nun 166. maddesi uyarınca ilân edilmesi gerekeceği—
Cezai şartın ödenmesi için yapılan iflas yoluyla takibe borçlunun itirazı üzerine açılan itirazın kaldırılması ve iflas davasında, mahkemece tacir olan borçlu tarafından BK. 104/II (şimdi; TBK. mad. 121/2), 161/III (şimdi; TBK. mad. 161/3) ve 409. (şimdi; TBK. mad. 525) maddelerde yazılı hallerde, fahiş olduğu iddiasıyla cezai şartta indirim yapılamazsa da, borçlunun ekonomik özgürlüğünü ve mevcudiyetini ortadan kaldıracak derecede yüksek olan cezai şartın indirilebileceği gözönünde bulundurularak, iflas isteminin değerlendirilmesi gerekeceği—
İflâs talebinin itirazsız kesinleşmesinden sonra açılan iflâs davasında, iflâs talebinin İİK’nun 166. maddesinde öngörüldüğü şekilde ilân edilmesi gerekeceği—
Takip borçlusunun muamele merkezinin Küçükçekmece İlçesinde olması halinde, iflas yoluyla takibin Küçükçekmece İcra Dairesinde başlatılması gerekeceği (İstanbul İcra Dairesinde başlatılan takibe yetki yönünden itiraz edilmesi ve bu dairenin yetkisiz olduğunun anlaşılması halinde, İstanbul Ticaret Mahkemesince iflas davası kabul edilip iflas kararı verilemeyeceği)—
«İtirazın kaldırılması» ve «iflâs davası»nın tek bir dava olup, ticaret mahkemesinde karara bağlanacağı (Ticaret mahkemesince «işçi-işveren arasındaki ilişkiden doğan itirazın kaldırılması davasının iş mahkemesinde görülmesi gerekeceği»nden bahisle açılmış olan iflas davası hakkında «görevsizlik kararı» verilemeyeceği)
Davalılar vekilinin hüküm verilinceye kadar vekaletnamesinin ibraz etmemiş olması halinde verilen kararın davalı şirkete tebliği gerekeceği—