Taraflar arasında faiz oranı konusunda sözleşme bulunmaması halinde, 3095 sayılı Kanunun 4a maddesi uyarınca saptanacak faiz oranına göre faiz alacağının belirlenmesi gerekeceği—
Sermaye şirketlerinin ortakları ve yöneticilerinin sadece bu sıfatları nedeniyle iflasa tabi tutulamayacakları—
İflas yoluyla yapılmış olan takibin, daha sonra haciz yoluna çevrilmiş olması halinde, iflas davası konusuz kalmış olacağından, mahkemece «davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına» şeklinde karar verilmesi gerekeceği—
Depo emrinde «yedi gün içinde depo edilmesi belirtilen miktarın ödenmemesi halinde borçlunun iflasına karar verileceği» uyarısının (ihtarının) da açıkça yer alması gerekeceği—
Davalı borçlu tarafından alacaklı ile protokole dayanılarak iflas takibine itiraz edilmiş olması halinde mahkemece bilirkişi aracılığıyla anılan protokol hükümlerine uygun biçimde borçlunun ödeme yapıp yapmadığının, protokol hükümlerinin ihlal edilip edilmediğinin araştırılarak ve protokol hükümlerinin ihlal edilmiş olduğunun saptanması halinde depo kararına esas teşkil edecek alacak miktarı belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği—
İcra takibinden sonra fakat iflas davası açılmadan önce taraflar arasında takip konusu borcun ödenmesinin protokole bağlanmış olması halinde, mahkemece seçilecek bilirkişiler aracılığıyla anılan protokol hükümlerine uygun biçimde ödeme yapılıp yapılmadığının ve protokol hükümlerinin borçlu tarafından ihlal edilmiş olup olmadığının araştırılarak ödenmemiş bir alacak var ise bunun depo kararına esas alınması gerekeceği—
Davalı borçlunun takip tarihinden önce ne şekilde temerrüde düştüğü açıklığa kavuşturulmadan, asıl alacak miktarına takip tarihinden önceki temerrüt tarihinden itibaren faiz hesaplanarak depo emri oluşturulamayacağı—
Hakkında İİK. 254 uyarınca «iflasın kapatılmasına» karar verilmiş olan şirket hakkında -Ticaret Sicili Nizamnamesinin 51. maddesi hükmü de gözetilerek- tekrar iflas kararı verilip verilemeyeceğinin tartışılması gerekeceği—