Davalıya iflas ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmemiş olmasına rağmen, davalının davaya cevap verip itirazlarını bildirmiş olması halinde iflas davasının «itirazlı iflas davası» gibi görülüp sonuçlandırılması gerekeceği—
Mahkemece -tereddüt edilmesi halinde- davacıdan hangi sebebe dayanarak iflas talep ettiği sorulduktan sonra iflas koşulları bulunup bulunmadığı üzerinde durularak varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekeceği—
Davacının talimatı ile muhataba ödenmek üzere havale edilen 850.000 doların, banka tarafından başka bir kişiye hataen ödenmiş olması halinde, davalı-bankanın davacının teyidini almadan havale tutarını lehtar dışındaki başka bir kişiye ödememesi gerektiğinden, mahkemece "bu konuda gerekli özeni göstermeyen davalı-bankanın havale bedelini davacıya ödemesi gerektiğine" şeklinde karar verilmesinin icap edeceği-
İflas yoluyla takibin itirazsız kesinleşmiş olması halinde, iflas talebi İİK’nun 166. maddesinde öngörülen usulle ilan edilmeden iflas davasının görülüp iflasa karar verilemeyeceği—
Alacaklının İİK’nun 177/4. maddesi haklarından vazgeçerek takipli iflas yolunu tercih etmiş olması halinde, borçluya depo emri tebliğ edilmeden iflas kararı verilebileceği—
Alacağı ipotek limitinden fazla olan ipotekli alacaklının limit fazlası alacak yönünden iflas yoluyla takip yapabileceği—
İflâs davasına ait dilekçenin (ve daha sonra «depo kararı»nın) borçlunun -yeni adresi bilinmiyorsa- ticaret sicilindeki son adresine tebliği gerekeceği—