Mahkemece, 6100 sayılı HMK’nın 281/3. maddesi gereğince gerçeğin ortaya çıkması için yeniden oluşturulacak ihale ve kesin hesap konusunda uzman bilirkişi kuruluna dosyanın tevdi edilerek, önceki raporlar ile varsa çelişkiler giderilecek şekilde davacının 18.511,00 TL olarak sınırladığı yaklaşık maliyette yer alıp miktar olarak fazla yapılan işler kalemi alacağı bakımından dava konusu fazla imalatların iş artış oranı belirlenip, %10 oranda fazla yapılan imalatların bedellerinin sözleşmenin 28. ve şartnamenin 21. maddesi uyarınca sözleşme fiyatlarıyla, %10 oranı aşan imalatların ise bedellerinin yapıldığı yıl piyasa fiyatlarıyla hesaplatılması, mahalli piyasa rayiçleri ile yapılan hesabın içinde KDV de bulunduğundan serbest piyasa rayicine göre saptanan tutara ayrıca KDV ilave edilmemesi, davacının 38,933,00 TL olarak sınırlandırdığı sözleşme kapsamında yer almayan ilave işler bedeli alacağı kalemine ilişkin olarak ise Yapım İşleri Genel Şartnamesinin 22. maddesindeki düzenlemeye göre bedel hesaplatılması gerekirken, sözleşme eki yapım işleri genel şartnamesi hükümleri tartışılmaksızın eksik inceleme ile yetersiz bilirkişi kurulu raporuna dayanılarak yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Bozmaya konu, arasında çelişki bulunan raporları düzenleyen bilirkişi heyetleri yangın uzmanı, inşaat mühendisi, elektrik mühendisi ve sigorta uzmanından oluşmuş olup, yangın raporunda binadaki kumaş deposunda sıva üstü olarak çekilen aydınlatma veya yangın algılama ve ihbar sisteminin elektrik kablo bağlantı yerlerinde herhangi bir nedenle oluşan şerarenin kablo izolelerini tutuşturması ile yanan parçaların istifli bulunan kumaş ruloları üzerine düşerek kumaşları tutuşturması üzerine meydana geldiğinin belirtilmiş ise de mahkemece yalnızca hukukçu ve yangın uzmanı bilirkişilerden oluşturulan heyetten çelişki giderici rapor alınmasının doğru olmadığı-
Mahkemece de bozma ilamında istenilen hususları karşılamayan bilirkişi raporu benimsendiğinden, bozmanın gereği yerine getirilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verildiğinden, mahkemece; davacının iddiası ve davalıların savunmaları doğrultusunda taraf delilleri eksiksiz şekilde toplanmak ve bozma gerekçesi ve içeriğinde açıklanan şekilde araştırma yapılmak suretiyle eksiklikler giderildikten sonra dosyanın konusunda uzman bir bilirkişi heyetine tevdi edilerek rapor alınması ve uyuşmazlığın esası hakkında bütün deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Usule uygun olmayan şekilde eski bilirkişi heyetine iki yeni bilirkişi ekleyip bu kez yedi kişilik heyetten yeni bir rapor alınmış olup, beş kişilik heyette iken rapora muhalif olan iki bilirkişinin bu kez herhangi bir gerekçe göstermeden önceki bilirkişi heyetinin görüşünü tekrarlayan raporu imzaladıkları ve bu raporun karara dayanak yapıldığı anlaşıldığından, yedi kişilik bilirkişi heyetinin oluşturulma usulünün HMK 281. maddesinde belirlenen usule uymadığı-
Taraflar arasında imzalanan sözleşme adi yazılı olarak düzenlendiği gibi getirtilen tapu kayıtları ve taraf beyanlarına göre davacıya tapuda pay devrinin yapılmadığının anlaşıldığı, mahkemece mahallinde yapılan keşif sonucu alınan ........ tarihli bilirkişi raporunda “Mecurun radye temelleri atılmış, dört tarafa hem koruyucu hem de taşıyıcı perdeler yapılmış ve inşaatın devamı için demir filizlerinin bırakılmış olduğu” tespit edilmiş olup bu haliyle edimin önemli oranda tamamlandığından ve bunun sonucu olarak sözleşmenin geçerli hale geldiğinden bahsedilemeyeceği, o halde taraflar arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesi geçersiz olup, davalı arsa sahibi belediyenin sözleşmeyi sonlandırıp tasfiye etmesi sebebiyle geçersiz sözleşmenin haksız feshi söz konusu olamayacağından davacı yüklenicinin kazanç kaybı nedeniyle zarar ve tazminat istemesinin mümkün olmadığı- Davacının otuz gün içinde ödenmesini talep ettiği alacağına ilişkin ihtarnamenin, davalıya 15.01.2015 tarihinde tebliğ edilmiş olması karşısında davalının 15.02.2015 tarihinde temerrüde düşürüldüğünün anlaşıldığı, bu durumda mahkemece hüküm altına alınan alacağa ihtarname ile oluşan temerrüt tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 15.01.2015 tarihinden itibaren faiz yürütülmesinin yanlış olduğu- Dava dilekçesinde ihalenin muhatabın kusuru sebebiyle yerine getirilememesi nedeniyle davacının uğradığı beklenen kazanç kaybı miktarının 7.232.000,00 TL olarak hesap edildiği, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik bu miktardan 50.000,00 TL’nin tahsilinin talep edildiği belirtildiği halde 6100 sayılı HMK’nın 26/1 maddesi gereğince taleple bağlı kalınarak bu alacak kalemi yönünden ıslah da dikkate alınarak davanın 7.732.000,00 TL üzerinden kabul edilmesi gerekirken bilirkişi raporuyla belirlenen 9.086.000,00 TL’nin hüküm altına alınmasının doğru olmadığı- Mahkemece gerçeğin ortaya çıkması için HMK’nın 281/3 maddesi uyarınca yeniden oluşturulacak konusunda uzman teknik bilirkişi kurulu marifetiyle gerekirse mahallinde keşif de yapılarak davacı yüklenicinin gerçekleştirdiği iş ve imalâtların vekaletsiz iş görme hükümleri uyarınca yapıldıkları tarihteki mahalli piyasa rayiçlerine göre bedeli (inşaat için İSKİ’ye ödenen su bedeli ve yapılan inşaat ile ilgili proje bedeli de dahil olmak üzere) konusunda bilirkişilerden gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak hüküm kurulması gerekeceği-
Mahkemece alınan ek rapor ile ikinci kök ve ek rapor bozma ilamına uygun inceleme yapılarak düzenlenmemiş olması sebebiyle hükme yeterli olmadığından 6100 sayılı HMK 281/III. maddesi hükmünce yeniden oluşturulacak konusunda uzman üç kişilik teknik bilirkişi kurulundan davacının Kamu İhale Kanunu'na göre usulüne uygun ihale sürecinden geçilerek taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunmadığından, davacının gerçekleştirdiği sözleşmesiz iş ve imalâtların nelerden ibaret olduğu, davacının gerçekleştirdiği bu iş ve imalâtların veya bir kısmının davalı iş sahibinin yararına olup olmadığı yapılan imalâtların tamamı veya bir kısmının davalı iş sahibi yararına olması halinde yararına olan imalâtların işin teslim edildiği 2012 yılı mahalli piyasa rayiçleri ile bedeli konusunda, mahalli piyasa rayiçleri içerisinde yüklenici kârı ve KDV de bulunduğundan bunlar ayrıca eklenmeksizin gerekçeli ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp, kanıtlanan ödemeler mahsup edilip hüküm verilmesi gerekirken, bozmaya uyulmasına rağmen bozma gereğince inceleme yapmayan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Aralarında göz ile anestezi ve reanimasyon hekimlerinin de yer alacağı konusunda uzman bilirkişilerden oluşturulacak kuruldan davacıya ait merkezde davalı kuruma bağlı hastalar hakkında yapılan tedavilerin, cerrahi müdahale olup olmadığını, gerek tedavi evrakları gerekse Sağlık Uygulama Tebliği ve ilgili mevzuat hükümlerini değerlendiren, ceza davasında belirlenen maddi olguları da dikkate alan denetime elverişli rapor alınması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Mahkemenin hükme esas aldığı 09/03/2017 tarihli bilirkişi raporu ile dosyada sonradan 05/09/2017 tarihli bilirkişi raporları arasında davacının ticari aracını kullanamadığı sürede kazanç kaybına ilişkin olarak yapılan hesaplamalarda açık çelişkiler olduğu anlaşılmakta olup mahkemece, raporlar arasındaki çelişki giderilmeden karar verilmesinin usul ve yasaya uygun düşmediği-
Mahkemece, davada hükme esas alınan maluliyet ve kusur oranına ilişkin bilirkişi raporlarının davalı ... vekiline ........... tarihinde tebliğ edildiği, ancak HMK'nın 281/1. maddesinde iki haftalık bilirkişi raporuna karşı beyanlarını bildirebilmesi için öngörülen süre dolmadan savunma hakkı kısıtlanarak yazılı olduğu şekilde karar verilmesinin isabetli olmadığı- Hükme esas alınan rapor kaza tarihinde geçerli olan "Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği" hükümlerine göre düzenlenmediğinden hükme dayanak yapılması mümkün bulunmadığından, mahkemece, en yakın üniversitenin Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı'ndan veya Adli Tıp Şube Müdürlüğü'nden "Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği" hükümlerine göre davacının daimi işgücü kaybının tespiti yönünden rapor alınıp, maluliyet oranının belirlenmesi gerekeceği-
Kıymet takdirine itirazı inceleyen icra mahkemesince, icra dairesince yapılan kıymet takdirinde taşınmazın değerinin belirlendiği tarih esas alınarak memur işleminin doğru olup olmadığı denetlenmediği gibi, gerekçenin dayanakları somut, tutarlı, açık ve rasyonel bir biçimde tartışılmadan alınan bilirkişi raporunun aksine karar verilmesinin yerinde olmadığı- Mahkemece yapılması gereken işin, fesih nedeni olarak ileri sürülen kıymet takdirine ilişkin iddia hakkında, icra dairesince yapılan kıymet takdirinde ihale konusu taşınmazın değerinin belirlendiği tarih esas alınarak bilirkişi tarafından tespit edilen değerin taşınmazın gerçek değerini yansıtıp yansıtmadığının denetlemesi bakımından, kıymet takdirine itiraz üzerine rapor düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınarak, ek rapor ile tespit edilen değerin ihalede esas alınan muhammen bedelin üzerinde olması hâlinde ihalenin feshine karar verilmesinden ibaret olduğu-