Alınan raporlar doğrultusunda; dava konusu tutanaktan önce 357 gün esas alındığında tutanaktan sonraki 312 günlük süreden daha az ortalama elektrik tüketimi yapıldığı, tutanaktan önce 1583 gün esas alındığında ise tutanaktan sonraki 312 günlük süreden daha fazla ortalama elektrik tüketimi yapıldığının tespit edildiği, bu kapsamdaki değerlendirmeler yönünden çelişkilerin giderilmediği, davacının tespit edilen eylemi yönünden belirlemeleri yürürlükteki mevzuata uygun olmadığı anlaşıldığından; mahkemece, raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulundan, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ile 122 Sayılı EPDK Kurul Kararı çerçevesinde değerlendirilmesi ve söz konusu eylemin oluşturduğu sonuç açısından belirlenmesi için ayrıntılı ve denetime elverişli rapor alınmak suretiyle hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, birbiriyle çelişen raporlar arasındaki çelişki giderilmeden, yazılı şekilde hüküm tesis edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Mahkemece dosyanın oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilmesi, bilirkişi heyetinden davalının davacı taraftan isteyebileceği kaçak elektrik bedelinin, tutanağın düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan yönetmelik ve 622 sayılı EPDK kararı hükümlerine göre hesaplanarak, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak, hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, hatalı bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Mahkemece her iki rapor arası aşırı çelişki oluştuğundan uzlaştırıcı rapor alınması ve yeniden keşif yapılması talebi uygun bulunmuş ancak davacı vekilinin süresi içerisinde masrafları yatırmadığı ve yeniden keşif yapılması ve rapor alınması talebinden vazgeçtiğini belirterek mevcut delil durumuna göre karar verilmesini imzalı beyanı ile istediği, bu duruma göre davacının yeni rapor alınmasından vazgeçerek rapora itiraz etmekten vazgeçmiş sayılması gerekeceği, o halde mahkemece, son alınan rapora göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Mahkemece, söz konusu bilirkişi heyeti üyeleri tarafından hazırlanan farklı içerikteki iki ayrı rapor arasındaki çelişkiler giderilmeden karar verilmesinin doğru olmadığı, hal böyle olunca, mahkemece; bilirkişi heyeti üyelerince ortak bir kanaate varılamaması nedeniyle düzenlenen iki ayrı rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi için önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi heyetinden, fatura bedelinin neden kaynaklandığı ve miktarının tespitine ilişkin olarak ilgili yönetmelik hükümleri ve kurul kararları da raporda açıkça belirtilmek suretiyle Yargıtay ve taraf denetimine elverişli rapor alınması suretiyle hüküm tesisi gerekirken,eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru olmadığı-
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davacının tutanak adresinde kaçak su kullandığı ve sayacın arızalı olduğu belirtilerek, davalı kurumun hesaplamaları aynen tekrar edilmiş olup, bu haliyle bilirkişi raporunun, kaçak su bedelinin hesaplanmasına ilişkin yeterli açıklıkta olmadığı anlaşıldığından, mahkemece alınan bilirkişi raporunun, uyuşmazlığın çözümü açısından hükme esas alınacak nitelikte olmadığı, o halde, mahkemece uzman bilirkişi heyetinden, talebi kapsar şekilde, ilgili kaçak tutanak tarihi ile tüketim tarihlerinde yürürlükte olan İSKİ Tarifeler Yönetmeliğinin ilgili hükümleri de raporda açık şekilde irdelenmek suretiyle, Yargıtay ve taraf denetimine elverişli rapor alınması, alınacak raporda tarafların aşamalarda ileri sürdükleri itirazların da değerlendirilmesi suretiyle sonucuna uygun hüküm tesisi gerekeceği-
Mahkemece, bilirkişiden, davacıya ait hesap edilen elektrik tüketim bedeli üzerinden gecikme zammı ve gecikme zammı KDV sinin alınıp alınamayacağı hususunun, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği'ne göre değerlendirilerek, tespit edilen bedel üzerinden, davacının sorumlu olduğu icra masraf, harç ve vekalet ücretinin hesaplanarak, davacının fazla ödediği tutarın belirlenmesi konusunda, denetime elverişli bir rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece; davacının sorumlu olduğu elektrik miktarının belirlenmesi açısından, elektrik mühendisi bilirkişiden rapor alındığı, bu rapora itiraz üzerine ikinci kez farklı bir bilirkişiden rapor alındığı, davacının sorumlu olduğu miktar yönünden iki rapor arasındaki çelişki giderilmeksizin, ikinci rapora dayalı olarak hüküm kurulduğunun belirtildiği, hâl böyle olunca, mahkemece; dosyanın önceki bilirkişiler dışındaki elektrik mühendislerinden oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilmesi, özellikle fatura tarihlerinde yürürlükte olan mevzuat hükümleri esas alınarak, iki rapor arasındaki çelişkiyi giderecek şekilde ve tarafların itirazlarını da karşılar nitelikte; somut verilere dayalı, gerekçeli ve Yargıtay ve taraf denetimine elverişli bilirkişi raporu alınması, daha sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek, hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davacının kaçak kullandığının belirlendiği, ancak ilgili kurul kararında belirtilen tüketim miktarı hesaplama yöntemine uyulmadığı, farklı gün sayısına rağmen davalı tahakkuku ile aynı sonuca ulaşıldığı, doğru tespit edilen tüketim bedeli olmaması halinde uygulanması gereken kullanma faktörünün dikkate alınmadığı, bu şekilde kaçak elektrik kullanım hesabı yönünden mevzuata uygun teknik inceleme yapılmadığı, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli olmadığı gibi; raporun Elektrik Tarifeleri Ve Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği'ne de uygun olmadığı, talep edilen kaçak elektrik bedelinin yönetmelik ve 622 sayılı kurul kararının “Tüketim Miktarı Hesaplama” başlıklı bölümünde açıklanan yöntem ve sürelere uygun hesaplanması gerektiği, o halde; mahkemece; dosyanın önceki bilirkişi dışında uzman bilirkişiye verilerek, dava konusu kaçak ve ek kaçak tahakkukunun Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve 622 sayılı EPDK kararı hükümlerine göre ayrıca ve denetime elverişli olarak hesaplanması için rapor alınarak, davacının talep edebileceği bedelin belirlenmesi gerekeceği-
Dosya kapsamında Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp ABD Başkanlığı'ndan alınan "maluliyet oranı" raporunda; davacının %100 oranında sürekli iş göremez olduğu, özel bakıcı ihtiyacı olduğu ve maluliyetinin 3 yıl sonra yeniden değerlendirilmesinin uygun olacağı bildirilmiş olup, davalı tarafın bu rapora itiraz ettiği, davacının maluliyet oranı ile ilgili Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınmadan, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi raporu esas alınarak maddi tazminatın hesaplandığı, raporun bu haliyle hüküm kurmaya ve Yargıtay denetimine elverişli olmadığı, o halde, mahkemece; davacının maluliyet oranının kesin olarak tespit edilmesi için Adli Tıp Kurumundan rapor alınarak oluşacak sonuca göre hesaplanacak maddi tazminata karar verilmesi gerekeceği-
Davalı vekilinin itirazları karşılanmak üzere, ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli ek rapor aldırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yetersiz ve gerekçesiz rapora itibar edilerek hüküm kurulmuş olmasının doğru olmadığı-