Davalı Güvence Hesabı vekiline .......... tarihli Adli Tıp Kurumu raporu, .......... tarihli maluliyete ilişkin bilirkişi raporu ve yargılama esnasında alınacak aktüer bilirkişi raporunun usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek iki haftalık beyan süresinin dolması beklenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davalı tarafın savunma hakkını kısıtlayacak şekilde yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Bilirkişi raporu ile kaza tespit tutanağının çeliştiği anlaşıldığından bu çelişkiyi giderecek şekilde Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınması gerektiği-
Tazminat davasında mahkemece dava dilekçesi doğrultusunda davacıdan giremediği bir ihale bulunup bulunmadığı hususunda açıklama istenilip varsa delillerini ibraz ettirip bundan bir zararın oluşup oluşmadığının tespit ettirilerek hüküm altına karar verilmesi gerektiği- Hakim bilirkişiye başvurduktan sonra bilirkişi raporunu yok saymak suretiyle ve HMK. mad. 281 gereğince bilirkişi raporları arasındaki çelişki raporlardaki eksiklik veya belirsizlikleri gidermeden karar verilmesinin hatalı olduğu-
Davacıya ait eserin davalı tarafça izinsiz kullanılması nedeniyle, FSEK. mad. 68 uyarınca açılan tazminat istemli davada, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, hem davacı tarafından sunulan satış fiyatları üzerinden davacının diğer müşterilerine yaptığı indirim oranlarının ortalaması uygulanarak varsayımsal bedel, hem de davacının söz konusu bilgisayar programını davalılara yıllık olarak kiralaması hâlinde uygulanacak varsayımsal bedel tespit edilmiş olup, varsayımsal sözleşme bedeli belirlenirken, emsal sözleşme örnekleri ile indirimli satışlara ait bilgiler ve faturalar da dikkate alınarak davacının bilirkişi raporuna itirazları değerlendirilmesi gerekeceğinden, davacının bilirkişi raporuna itirazları HMK. mad. 281 gereğince değerlendirilmeden ve FSEK’in 68. maddesinde düzenlenen “varsayımsal bedelin” mütecavizi caydırmaya yönelik medeni ceza niteliğinde olduğu gözetilmeden "yıllık kiralama bedeli" üzerinden hesaplanan varsayımsal sözleşme bedeline göre davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı-
Bilirkişi tarafından verilen raporun taraflara tebliğ edilmediği, davalı tarafın mazeret dilekçesi verdiği duruşmada rapora istinaden yazılı şekilde karar verilmesinin savunma hakkının kısıtlaması sonucunu doğuracağı-
Bilirkişi raporunda davacıların hisseleri oranında hesaplama yapılmış olmasına rağmen, hüküm fıkrasında her bir davacı için 1/3 oranında ibaresi kullanılmak suretiyle davacılar için daha az miktara hükmedilmesinin hatalı olduğu- "Aleyhe olan hususları kabul etmiyoruz’ demek suretiyle davacı bilirkişi raporuna karşı itirazda bulunduğundan, ilk bilirkişi raporundaki miktarın davalı yönünden bir kazanılmış hak oluşturduğunun kabul edilemeyeceği-
Ekspertiz raporu, değişik iş dosyasındaki rapor ve mahkemece alınan ek rapor arasında çelişki giderilmeden karar verilmesinin hatalı olduğu- Mahkemece; İTÜ veya Kara Yolları Fen Heyetinden oluşturulacak heyetten aracın kaza tarihindeki rayiç bedeli, hasar miktarı ile aracın perte ayrılmasının gerekmesi halinde aracın sovtaj değeri belirlenerek çelişki olması durumunda çelişki giderilerek ve kazanılmış haklar da gözetilmek suretiyle uzman bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
İtirazın iptali davasında, mahkemece davalıların bilirkişi raporuna yaptıkları itiraz dikkate alınmadan eksik tahkikatla hüküm kurulmasının hatalı olduğu-
Davalı şirket kıdem tazminatı ile ilgili olarak kendi çalıştırdığı dönem ile sorumlu olacağından dava dışı işçinin davalı şirket nezdinde çalıştığı süreye ilişkin konusunda uzman bir bilirkişiden açıklamalı gerekçeli bir rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği- Yıllık izin ve ihbar tazminatı yönünden son alt işverenin sorumlu olduğu ve davalı şirkete rücu edilemeyeceği-
Sıra cetvelindeki sıraya şikayet davasında mahkemece, bilirkişi raporu taraf vekillerine usulüne uygun şekilde tebliğ edilip, iki haftalık beyan süresinin dolması da beklendikten sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği-