Mahkemece; eksik harç tamamlatıldıktan sonra, taraflar arasındaki sözleşmeler ve ilgili mevzuatta uzman hastane yöneticisi ve kesintilerin yapıldığı branşlarda uzman doktorlardan oluşan yeni bir bilirkişi heyetinden; her hasta hakkında, ayrı ayrı gerekçeleri belirtilerek, kesintilerin yerinde olup olmadığının tereddüde yer vermeyecek şekilde değerlendirildiği; ayrıntılı, açıklayıcı, hüküm kurmaya elverişli ve Yargıtay denetimine uygun, tarafların itirazlarını karşılayacak şekilde rapor alınarak hüküm kurulması gerekeceği-
Taraflardan birinin rapora itiraz etmesi, diğer tarafın itiraz etmemesi halinde ise raporun itiraz etmeyen taraf yönünden kesinleşeceği ve itiraz eden taraf yararına usuli kazanılmış hakkın doğacağı, bu ilkenin sonucu olarak, itiraz üzerine yeniden yaptırılacak bilirkişi incelemesi sonucunda verilen raporun, önceki rapora göre itiraz eden taraf aleyhine olması halinde, kazanılmış hak ilkesi dikkate alınarak önceki raporda belirtilen kusur oranı, zarar miktarı vs. esas alınarak hükmedilecek miktarın belirleneceği-
Mahkemece yapılacak işin; 6100 sayılı HMK’nın 281/3. maddesi uyarınca konusunda uzman elektrik mühendisi, inşaat mühendisi ve makine mühendisinden yeni bir bilirkişi heyeti oluşturulup, projeler, teslim tutanağındaki değişiklikler, iş artış ve eksiliş tutanağı ve tüm ihale evrakları da değerlendirilerek sözleşme dışı iş olup olmadığı var ise neler olduğu, proje değişikliği ve iş artışı eksilişi kapsamındaki işlerin hakedişe girip girmediği, sözleşme dışı iş var ise ve hakedişe girmediyse dava konusu fazla imalâtların iş artış oranı belirlenip, sözleşmenin eki Yapım İşleri Genel Şartnamesi'nin 21. ve 22. maddesi hükümlerine göre %10 iş artışı kapsamında kalan işlerin bedelinin sözleşme fiyatlarıyla, sözleşmede fiyatı bulunmayan işlerin şartnamenin 21. maddesindeki tespit yöntemi kullanılarak %10’u aşan işlerin bedelini de yapıldıkları tarihteki mahalli serbest piyasa fiyatlarıyla hesaplatmak ve mahalli piyasa rayiçleri ile yapılan hesabın içinde KDV de bulunduğundan, serbest piyasa rayicine göre saptanan tutara ayrıca KDV ilave edilmeksizin ve davacı yararına usuli kazanılmış hak olmadığı da gözetilerek sonucuna göre karar vermekten ibaret olduğu-
“Taahhütname” başlıklı belge ile alınan borç paranın ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin davada, Adli Tıp Kurumu'nun imza incelemesinde üst ve son merci olmadığı gözetilerek, üniversitelerin Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim üyelerinden (grafoloji alanında uzman) oluşturulacak bilirkişi heyetinden, dava konusu belgedeki imzanın davalının eli ürünü olup olmadığına ilişkin yeniden rapor alınması gerektiği
Hüküm lehine müdahale edilen taraf hakkında verildiğinden, bu hükme karşı temyiz yoluna başvurma yetkisinin lehine müdahale edilen davacıya ait olduğu, yanında fer'i müdahil olunan davacı, hükmü temyiz etmediğinden, hakkında hüküm kurulmayan fer’i müdahilin tek başına kararı temyiz etme yetkisinin bulunmadığı- Mahkemece asıl davada bilirkişi raporunda yazılı ........ TL KDV ilave edilmeksizin yüklenici alacağının hüküm altına alınması gerekirken, bozma ilamına aykırı olarak mahalli serbest piyasa rayiçlerine göre belirlenen bedele ayrıca KDV ilave edilmesinin doğru olmadığı- Davacı hak ettiği imalat bedelini fesihte idare haklı olsa dahi isteyebileceğinden, mahkemenin, “Belediyenin sözleşmeyi fesihte haksız olması nedeniyle davacı yüklenicinin imalat bedelini davalıdan isteme hakkı olduğu” yönündeki gerekçesi yerinde olmadığı gibi, feshin haklı olup olmadığı .......... esas sayılı dava dosyası da incelenerek yüklenici tarafından açılan ............. esas sayılı davada tartışılacağından temyize konu eldeki davada feshin haklı olup olmadığının tartışılmasının doğru olmadığı-
Mahkemece; uyuşmazlığa konu 560 hastanın, Kuruma faturalandırılabilen ve faturalandırılamayan, 2011 yılına ilişkin tüm tedavi belgelerinin davacı hastaneden getirtilerek aldıkları hizmet karşılığında fazla ilave ücret ödeyip ödemediklerinin belirlenmesi, ayrıca hastalar dinlenilerek aynı tarihte tedavi gören yakını ve kendisi için toplu ödeme yapıp yapmadığı sorulduktan sonra, toplu ödeme yapanların ödedikleri tüm tedavi hizmetleri yönünden fazla ilave ücret alınıp alınmadığının, taraflar arasındaki sözleşmeler ve ilgili mevzuatta uzman hastane yöneticisi, doktor ve Sayıştay denetçisinden oluşan yeni bir bilirkişi heyetinden; tereddüde yer vermeyecek şekilde değerlendirildiği; ayrıntılı, açıklayıcı, hüküm kurmaya elverişli ve Yargıtay denetimine uygun, tarafların itirazlarını karşılayacak şekilde rapor alınarak hüküm kurulması gerekeceği-
İlk derece mahkemesince görüşüne başvurulan iki ayrı bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporlar arasında çelişki bulunduğu halde, yeterli inceleme taşımayan ve çelişkili raporlara dayanılarak hüküm kurulduğu ve istinaf mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verildiği, o halde mahkemece; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 281/3. maddesi uyarınca maddi gerçeğin ortaya çıkması için HMK’nun 266. maddesi hükmüne göre yeniden oluşturulacak uyuşmazlık konusunda uzman iki inşaat mühendisi, elektrik mühendisi, makine mühendisi ve hesap bilirkişisinin de olduğu beş kişiden oluşan teknik bilirkişi kurulundan sözleşme konusu iş ile ilgili fazla ödeme ile birleşen davada yüklenici alacağının olup olmadığı, davalı birlik yöneticilerinin sorumluluğu konularında bilirkişi raporları ve kesinleşmiş ceza dosyalarında bulunan bilirkişi raporları da değerlendirilerek ve aralarındaki çelişki de giderilerek hazırlanacak gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp, değerlendirilmek suretiyle ulaşılacak sonuca uygun karar vermek gerekeceği-
Bölge adliye mahkemesince; ilk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi için, yeniden konunun uzmanlarından oluşturulacak bilirkişi kurulundan, davacının itirazlarını karşılar biçimde, önceki bilirkişi raporlarını da irdeleyen ve çelişkiyi giderecek mahiyette, Yargıtay ve taraf denetimine elverişli rapor alınmak suretiyle, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken; davacının talebi yanlış değerlendirilmek suretiyle raporlar arası çelişki giderilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru olmadığı-
Davacının, davalı hastane ve davalı doktordan iddia ettiği tedavi sonraki rahatsızlıkları dolayısıyla tazminat talebinde bulunup bulunamayacağı, davalıların kusuru olup olmadığı ve davacının rızası ve onamı doğrultusunda tedavi gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğine ilişkin uyuşmazlıkta, Adli Tıp Kurumu ve bilirkişi heyeti raporlarında "davalı hastane ve davalı doktora atfedilebilecek kusur olmadığı" belirtilmişse de, bu raporların davacının itirazlarını tam olarak karşılamadığı, davacının "aydınlatılmadığını, uygulamalar sırasında yakınlarına bilgi verilmediği ve rızası olmadığını" da ısrarla belirtmiş olduğu görüldüğünden, "hastayı aydınlatma yükümlülüğünün yerine getirildiğini" ispat yükünün davalılarda olduğu gözetilerek, üniversitede görev yapan öğretim üyelerinden oluşan alanında uzman bilirkişi heyetinden davacının itirazlarını ve somut iddialarını karşılar rapor alınması gerektiği-
Mahkemece, yüksek mahkemenin bozma ilamı gözetilerek, davalı müşavir şirketin eksik işler ve açık ayıplar nedeniyle davacının bağımsız bölüm satın alan dava dışı 3. kişilere yaptığı ödemeler sebebiyle zararın tamamından, sonradan ortaya çıkan gizli ayıplar nedeniyle yapılan ödemeler sonucu oluşan zarardan ise, teknik kontrolün yeterince yapılmamasına bağlı gizli ayıplar varsa onlardan sorumlu olacağı ilkesinden hareketle, davacının davalı müşavir firmadan tazminini isteyebileceği zarar miktarı konusunda 6100 sayılı HMK’nın 266 ve devamı maddeleri hükümlerine uygun olarak yeniden seçilecek konusunda uzman her üçü de teknik bilirkişi olan yeni bir heyetten, davalı müşavir şirketin itirazları da karşılanarak, gerekçeli ve Yargıtay ile taraf denetimine elverişli rapor alınıp sonucuna uygun karar verilmesi gerekeceği-