Araç satışlarında önemli olan hususun borçlunun değil, borçludan aracı satın alan kişinin iyiniyetli olup olmadığı olduğu, araç sahibinin vekilini azlettiğine dair azilnamenin trafiğe ve alıcı üçüncü kişiye bildirilmiş olması ile aracı satın alan üçüncü kişinin iyiniyetinin ortadan kalkacağı–
Davacı eş ile davalı diğer eşi karı koca iken boşanmış olmalarına rağmen aynı evde birlikte oturmaya devam etmelerinin, boşanmanın «muvazaalı» (alacaklılardan mal kaçırma amacına yönelik) olduğunu göstereceği, muvazaalı boşanmanın alacaklının takip hukukundan kaynaklanan haklarını etkilemeyeceği, bu durumunda İİK. 97/a uyarınca «mülkiyet karinesi» borçlu yararına olacağından, haciz yapılan yerde bulunan taşınırların borçluya ait sayılacağı–
Dava konusu mal borçlunun elindeki iken haczedilmesine rağmen, icra memurunun kanunu yanlış (İİK’nun 96. ve 97. maddeleri yerine 99. maddesini) uygulaması nedeniyle dava açma külfetinin alacaklıya yüklenmesinin, ispat yükünün yer değiştirmesine (alacaklıya geçmesine) neden olmayacağı, alacaklının açmak zorunda kaldığı bu davada ispat yükünün yine davalı üçüncü kişide olacağı ve üçüncü kişinin borçlu lehine olan «mülkiyet karinesi»nin aksini güçlü ve inandırıcı delillerle kanıtlamak zorunda olduğu–
Haciz yapılan işyerinin borcun doğumundan sonra borçlu tarafından üçüncü bir kişiye devredilmiş ve devir sırasında İİK. 44 ve BK. 179. (şimdi; TBK. mad. 202) maddelerindeki koşulların yerine getirilmemiş olması halinde, devrin alacaklıların haklarını etkilemeyeceği (ve devralan kişinin işletmenin borçlarından sorumlu olacağı)–
Garanti belgesinin mülkiyeti belirleyici belgelerden olmadığı–
İİK. 97/a’da öngörülen borçlu yararına olan «mülkiyet karinesi»nin aksinin, dinlenen davacı tanıklarının anlatımlarıyla -bu anlatımların yeterli ve hükme dayanak yapılacak nitelikte olmamaları nedeniyle- kanıtlanamaması halinde davanın reddi gerekeceği–