Borcun doğumundan önce borçlu şirket adresinden farklı bir adreste kurulmuş olan davacı üçüncü kişi şirketin adresinin haciz adresi olduğuna dair davalı alacaklı tarafından herhangi bir delil sunulmamış olduğundan, “davacı tarafından açılmış olan istihkak davasının kabulüne” karar verilmesi gerekeceği-
Tarafların anlaşmalı ve protokole dayalı olarak boşanmış olmaların rağmen, boşanmadan sonra davacı üçüncü kişinin, eski eşine ait soyadını kullanması konusunda anlaşmış olmalarının, dava konusu araç dışında tüm gayrimenkullerin ve eşyaların borçlu tarafından üçüncü kişiye bırakılmış olmasını, hayatın olağan akışına uygun olmadığı gibi borçlunun boşanmadan sonra da eski eşiyle ilişkisinin devam etmekte olmasının, alacaklılardan mal kaçırma amacına yönelik bir işlem sayılması gerekeceği-
2918 s. Yasa’ nın 20/d maddesi uyarınca, trafik sicile kayıtlı olan araçların satışlarının noterde yapılmış olmasının geçerlilik koşulu olduğu, satıştan sonra tescil işleminin yapılmamasının satışı geçersiz kılmayacağı ve satışa konu aracın mülkiyetinin noterde yapılan satış sözleşmesi ile alıcıya geçeceği-
“Borçlu” ile “3.kişi” arasında; ‘ortaklar’ , “çalışanlar’ ve ‘adres’ itibarı ile organik bağ bulunması (örneğin; borçlu şirket ile 3.kişi şirket ortaklarının bir kısmının veya tamamının veya temsilcisinin aynı kişilerden oluşması ya da borçlu şirket ile 3. kişi şirketin aynı yerde faaliyette bulunuyor olması halinde) 3. kişinin istihkak iddiasının reddine karar verilmesi gerekeceği-
Haczin, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste yapılmış olması halinde İİK. nun 97/a maddesinde öngörülen “mülkiyet karinesi” nin borçlu, dolayısı ile davacı alacaklı yararına olduğu, ispat yükü kendisine düşen davacı 3. kişinin bu karinenin aksini güçlü delillerle ispat etmesi gerekeceği-
Yaklaşık sekiz ay boyunca alıcı firmanın, satın aldığı vinci borçludan teslim almayıp, herhangi bir kira ilişkisi dahi olmadan yerinde bırakmasının ve daha sonra davacı firmaya satmış olmasının yaşam deneyimlerine uygun sayılmayacağı-
Aracın taşınır mal niteliğinde olması nedeniyle önemli olan satıcının değil satın alan kişinin iyi niyetli olması yani, aracın hacizli olduğunu bilmemesi veya bilebilecek durumda bulunmaması olduğu; salt, satışın takipten sonra yapılmamasının, alıcının kötü niyetini göstermeyeceğini, davalı alacaklının somut ve kesin delillerle davacının kötü niyetini ispatlaması gerekeceği-
Borçlu ile davacının karı-koca olmasının, birlikte oturmalarının, eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olmasının, mülkiyet karinesinin borçlu; dolayısıyla alacaklı lehine sayılmasına engel teşkil etmeyeceği-