Borçlu ile davacı 3. kişi arasındaki ilişkinin ticari işletme devri (örtülü işyeri devri) niteliğinde olduğu durumlarda olaya İİK. nun 44 ve BK’ nun 179. maddesinin (şimdi; TBK. mad. 202) uygulanması gerekeceği, 3. kişi tarafından “işyeri devri ile ilgili İİK. nun 44. maddesinde öngörülen koşulların yerine getirildiği” 3. kişi tarafından iddia ve ispat edilmedikçe, işyerini devralan davacı-3. kişinin BK. nun 179. maddesi (şimdi; TBK. mad. 202) uyarınca işletmenin borçlarından sorumlu olduğu, bu nedenle mahkemece “3. kişinin istihkak iddiasının reddine” karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun kayınpederi olan davacı üçüncü kişi tarafından aynı borçlunun borcundan dolayı başka bir takip dosyasından açık arttırmada satın alınan taşınırların, borçlunun eşine (yani; kızına) ariyet sözleşmesi ile verilmiş olmasının hayatın olağan akışına uygun sayılmayacağı, yapılan işlemlerin borçluyu, sonraki hacizlerden korumaya yönelik “muvazaalı işlem” sayılması gerekeceği-
Haczin, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste yapılmış olması halinde İİK. nun 97/a maddesinde öngörülen “mülkiyet karinesi” nin borçlu, dolayısı ile davacı alacaklı yararına olduğu, ispat yükü kendisine düşen davacı 3. kişinin bu karinenin aksini güçlü delillerle ispat etmesi gerekeceği-
Borçlu ile üçüncü kişi arasındaki ticari ilişkinin “işletme devri” niteliğinde olması ve İİK.’nun 44. ve TTK.’nun 202. maddesindeki koşulların yerine getirilmemiş olması halinde işletmeyi devir alan üçüncü kişinin TBK.’nun 202. maddesi uyarınca işletmenin borçlarından sorumlu olacağı-
Dava konusu kamyonetin yakın akrabalık bağı bulunan borçlu tarafından üçüncü kişiye, takibe konu borcun kat edilmesinden kısa bir süre sonra ve icra takibinden ise kısa bir süre önce satılmış olmasının, taraflar arasındaki işlemin “alacaklıdan mal kaçırmaya yönelik danışıklı işlem” sayılmasını gerektireceği-
Mülkiyeti muhafaza kaydıyla yapılan satış sözleşmesinin, alıcının (davalı borçlunun) ikametgahının bulunduğu yerdeki noter tarafından tutulan özel sicile kaydedilmemiş olması halinde, mülkiyeti muhafaza kaydıyla yapılmış olan satış sözleşmesinin geçersiz olacağı ve satışın kat’i satışa dönüşmüş olacağı-
Borçlu şirket ile istihkak iddiasında bulunan şirketin ortaklarının aynı kişiler veya aynı soyadını taşıyan kişiler olması ya da temsilcilerinin aynı kişi olması halinde şirketler arasında «organik bağ» bulunduğu ve dolayısıyla bunlar arasındaki -devir, satış, kira gibi- işlemlerin -kural olarak- alacaklardan mal kaçırmaya yönelik muvazaalı işlemler olarak kabulü gerekeceği–