Haczin, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste yapılmış olması halinde İİK.’nun 97/a maddesindeki “mülkiyet karinesi”nin borçlu dolayısıyla alacaklı yararına sayılacağı-
Borçlu şirket ile istihkak iddiasında bulunan şirketin ortaklarının aynı kişiler veya aynı soyadını taşıyan kişiler olması ya da temsilcilerinin aynı kişi olması halinde şirketler arasında «organik bağ» bulunduğu ve dolayısıyla bunlar arasındaki -devir, satış, kira gibi- işlemlerin -kural olarak- alacaklardan mal kaçırmaya yönelik muvazaalı işlemler olarak kabulü gerekeceği–
Haczin, alacaklının gösterdiği borçlunu takip adresi dışındaki, tamamen üçüncü kişinin ev veya işyeri adresinde –İİK.’nun 99. maddesine göre- yapılmış olması halinde “mülkiyet karinesi”nin üçüncü kişi lehine (yararına) sayılacağı, bunun aksini alacaklı tarafından güçlü ve inandırıcı delillerle ispat edilmesi gerekeceği (İcra müdürünün bu durumda hatalı olarak üçüncü kişiye dava açma külfetini yüklemiş olmasını bu sonucu değiştirmeyeceği yani bu suretle ispat yükünün yer değiştirmeyeceği “hacizli malın borçluya ait olduğunu” alacaklının ispat etmesi gerekeceği-
Haciz mahallinde borçluya ait evrak/eşya bulunması halinde orasının borçlunun evi ya da işyeri sayılacağı ve oradaki malların keza borçluya ait sayılacağı; bu durumda İİK.’nun 97/a maddesindeki “mülkiyet karinesi”nin borçlu dolayısıyla alacaklı yararına sayılacağı-