İcra müdürlüğünce, borçlunun 6831 s. K. mad. 2/B kapsamında kullanıcı olduğu taşınmazların üzerine “kulanım ve zilyetlik hakkının üçüncü şahıslara devrinin engellenmesine” yönelik olarak tapuya şerh verilmesine karar verilmişse de, ilerde yasal koşullar tahakkuk ettiği takdirde, borçlu adına taşınmaz üzerinde doğabilecek talep hakkı üzerine haciz konulması usulsüz olup, malik olmayan borçlunun borcu için 6831 s. K. mad. 2/1-B kapsamında Hazine adına kayıtlı taşınmaz ile ilgili olarak henüz doğmamış olan hakkı bu aşamada haczedilemeyceği ve İİK. 94/3'ün de olayda uygulama yeri bulunmadığı- İcra müdürünce ihtiyati tedbir kararı verilebileceği hususunda bir düzenleme bulunmadığı-
Anonim şirketlerde paylar için pay senedi veya pay ilmuhaberi çıkartılmamışsa, borçlunun şirketteki (çıplak) payının, icra dairesi tarafından şirkete tebliğ olunarak haczedileceği (İİK. mad. 94); icra dairesinin ihbarnamesini (haciz bildirisini) alan anonim şirket, çıplak payın haczedildiğini şirket pay defterine işlemek zorunda olu; haciz, şirket pay defterine işlenmemiş olsa bile, haczin, bildirinin anonim şirkete tebliğ edildiği tarihte yapılmış sayılacağı- Anonim şirket hisselerini temsil etmek üzere çıkarılan geçici pay senedi ilmuhaberlerinin, kıymetli evraktan sayılması nedeniyle, bu evrakın haczi için ise İİK. mad. 88 uyarınca, evraka fiilen el konulmasının zorunlu olduğu, bu sebeple haciz müzekkerlerinin tebliğ edildiği tarih itibariyle pay senedi çıkarılıp çıkarılmadığı araştırılarak bir karar verilmesi gerekeceği-
Anonim şirket hisselerini temsil etmek üzere çıkarılan geçici pay senedi ilmuhaberlerinin, TTK.'nun 486/2, 490, 645, 647 ve 654. maddeleri uyarınca kıymetli evraktan sayılması nedeniyle, bu evrakın haczi için İİK. 88 uyarınca, evraka fiilen el konulmasının zorunlu olduğu- Çıplak pay hissesinin haczine karar veren icra müdürünün, bu hacizle ilgili muhafaza tedbiri almak için mahalline (anonim şirket merkezine) gitmeden İİK. 94/l C.3 gereğince anonim şirkete bir ihbarname (bildiri) göndermekle de yetinebileceği- Mahkemece bilirkişi aracılığıyla anonim şirketlerin resmi kayıt, defter ve belgeleri incelenmek suretiyle, haciz müzekkerelerinin tebliğ edildiği tarih itibariyle pay senedi çıkarılıp çıkarılmadığı araştırılarak, karar verilmesi gerektiği-
Davanın kabulüne dair 27.02.2008 tarihli ilk kararın, davalılardan kooperatif, H.C. ve E.Ö. tarafından temyiz edildiği, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın ise, bu kez ilk kararı temyiz etmeyen davalılar ve davalı kooperatif tarafından temyiz edildiği, böylece, davacı lehine, ilk kararı temyiz etmeyen davalılar yönünden usuli müktesep hakkın oluştuğu, davalı kooperatifin ise, somut olayda taşınmazların adına tesciline karar verilen işbu davada kararı temyiz etmede hukuki yararının bulunmadığı-
Dava dilekçesinin mahkeme tarafından davalıya tebliğ edileceği (HMK. mad. 122/1)-  Ön incelemenin dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra yapılacağı (HMK. mad. 137)- Dava şartı olan İİK. mad. 94. uyarınca davacının yetki belgesi alması hususunun her zaman tamamlanabileceği-
Halka açık bir anonim şirket hissesinin, çoğu zaman tedavül ya da saklama kolaylığı sebebiyle bir aracı kurum ya da İMKB üyesi bir Banka nezdinde açılmış bir hesapta bulunduğunun görüldüğü, bu tür durumlarda borçlunun halka açık bir anonim şirkete ait hisse senedinin haczi için haciz tarihinde yürürlükte bulunan 2499 s. Sermaye Piyasası Kanunu’nun 10/A maddesi uyarınca merkezi kayıt kurumu üyesi bulunan Banka ya da aracı kuruma, İİK m. 89 gereğince haciz ihbarnamesi gönderilmesinin yeterli bulunduğu-
Alacaklının, borçlunun henüz tapuya tescil ettirmediği bir taşınmazını borçlu adına tescil ettirmek için icra dairesinden dava açma yetkisi verilmesini isteyebileceği; borçlunun üçüncü bir kişideki alacağını haczettiren alacaklının, bu alacağı tahsil için dava açabileceği, icra dairesinin, burada da alacaklıya vereceği belge üzerine alacaklının, davayı takip edebileceği-  İİK'nın 94. maddesine dayalı olarak alınan yetki ile alacak davası açılamayacağı, davacının böyle bir alacak davasını takip yetkisi bulunmadığı, dava takip yetkisinin dava şartı olduğu gerekçesiyle HMK. mad. 114/1-e ve 115/2 uyarınca davanın usulden reddi gerektiği-
Davanın İİK’nun 94.maddesi uyarınca alınan yetkiye dayanılarak alacağın tahsiline yönelik açılmış olması nedeniyle, İİK 277 ve devamı maddelerinin olayda kıyasen uygulanması gerektiği, dava değerinin davacının alacak tutarı ile sınırlı olacağı ve bu miktar üzerinden harç alınması gerektiği gözetilerek harç ikmali yapılmasına gerek olması gerekeceği-