İcra müdürlüğü ekranından Takip borçlusunun alacaklı olduğu icra takip dosyalarının sorgulanmasına ilişkin talebin haciz talebi niteliğinde olmadığı, bu talebin takibin yürütülmesine yönelik icra müdürlüğünce alacaklının talebi üzerine yasa gereği yapılması zorunlu olan bir işlem olmadığı ve yapılacak sorgulamanın Anayasa'nın 20. maddesinde düzenlenen temel hak ve hürriyetlere aykırılık teşkil ettiği-
Adi ortaklığın borcu nedeniyle ortaklar müteselsilen sorumlu olduklarına ve ortaklığın mal varlığı elbirliğiyle idare edildiğine göre, birlikte sorumluluk gereği adi ortaklığın borcu nedeniyle adi ortaklığa ait mal veya alacağa haciz konulabileceği ve alacaklı tarafından ortaklığın mal varlığından tahsilat yapılabileceği-
Davacı; davalı yüklenici tarafından sözleşmenin muvazaalı olarak dava dışı ''....... Ltd. Şti.'ne devredildiğini, bu iki şirket arasında organik bağ bulunduğunu iddia etmesine rağmen bu konuda yeterli inceleme yapılmadığının anlaşıldığı, davalı ...... ile sözleşmenin devredildiği ....... arasında organik bağ bulunması halinde devrin muvazaalı olduğu kabul edilerek sonuca varılması gerekeceği-
Borçlunun, şikayet tarihinden sonra haricen kısmi ödeme yapması üzerine, alacaklı tarafından haczin fekki talebinde bulunulmuş ise de, icra müdürlüğünce, tüm dosya takip çıkışı üzerinden harç yatırıldığı takdirde haczin kaldırılmasına karar verildiği de görülmekle, borçlunun şikayette hukuki yararı bulunduğu-
İİK. mad. 94 uyarınca karar verilebilmesi için, yüklenicinin arsa sahibi malike karşı tüm edimlerini yerine getirmesi gerekeceği- Mahkemece davalının savunması da nazara alınarak mahallinde keşif yapılıp yüklenicinin sözleşme gereği tüm edimlerini yerine getirip getirmediği, arsa sahibinin açmış olduğu tazminat davası olup olmadığı, yüklenici adına tescili talep edilen dairenin son daire olup olmadığı, başka daireler varsa sözleşmede kademeli devir kararlaştırılıp kararlaştırılmadığı hususları üzerinde de durularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği, temlikin geçersizliğinden bahisle davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Yüklenicinin inşaat alanından çıkarılmadığı takdirde inşaatın yüklenici tarafından yapıldığının kabulü gerekeceği, aksinin bunu iddia eden davalı arsa sahipleri tarafından isbat edilmesi gerekeceği, her zaman düzenlenmesi mümkün olan adi belgeler dayanak yapılarak inşaatı kimin yaptığının tespitinin mümkün olmadığı-
İİK'nın 94. maddesine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemi- İİK. mad. 94 uyarınca açılan  davalarda ancak mülkiyet ve diğer ayni hakların hak edilip de henüz devredilmemesi halinde borçlu adına tescili istenebileceği ve bunun için yüklenicinin edimlerini ifa etmiş ve sözleşmeye göre bağımsız bölümün tesciline hak kazanmış olması gerektiği- Davalı arsa sahibinin eksik iş bedelinin ve gecikme  nedeniyle kira bedelinin tahsili için dava açtığı, ayrıca dava dışı bir başkasının hüküm ile tesciline karar verilen bağımsız bölümün adına tescili için dava açtığı anlaşıldığından, bu davaların sonucunun beklenilmesi ve gerektiğinde inşaatın en son durumu keşif yapılmak suretiyle bilirkişi raporu ile belirlenip kademeli devir aşaması da gözetilerek en azından davacı alacaklının alacak tutarını karşılayacak şekilde bağımsız bölüm tesciline hak kazanıp kazanmadığı belirlenerek davacının alacağını karşılayacak şekilde bir veya birden çok dairenin irtifakının oluşturulmuş olması durumunda kat irtifakına göre alacağa tekabül edecek şekilde yüklenici adına tesciline karar verilmesi gerektiği-
İİK mad. 121'de belirtilen "..icra memuru satışın nasıl yapılacağını icra mahkemesinden sorar" hükmüne başvurulmadan terekedeki elbirliği halinde tasarruf edilen bir malın borçlu mirasçının borcundan dolayı satılması mümkün olmayacağı-
Ek sözleşme, harici olarak imzalandığı gibi, asıl sözleşmeye göre arsa sahipleri aleyhine "ağırlaştırıcı hükümler" içerdiğinden, anılan protokolün geçerli olduğunun kabulünün mümkün olmadığı- Sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre, inşaatın ortak alanlarında ve yüklenicinin kendi bağımsız bölümlerine de yaptığı imalatlar hariç, sadece arsa sahiplerinin bölümlerine yapılan fazladan imalatların tespit edilmesi ve hüküm altına alınması gerektiği- Davacı yüklenici şirket vekili, fazladan yapılan imalatlar nedeniyle, ıslah işlemi yapmış olup, davalılar vekilleri , ıslaha karşı süresinde zamanaşımı definde bulunduklarından davalıların zamanaşımı itirazının değerlendirilmesi ve fazladan imalatlar için yapılan ıslah işlemi hakkında buna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Çıplak pay hissesinin haczine karar veren icra müdürünün, bu hacizle ilgili muhafaza tedbiri almak için anonim şirket merkezine gitmek zorunda olmadığı, İİK. m. 94/l c.3 uyarınca, anonim şirkete bir ihbarname (bildiri) göndermekle de yetinebileceği- İcra dairesinin haciz bildirisini alan anonim şirketin, çıplak payın haczedildiğini şirket pay defterine işlemek zorunda olduğu; ancak, çıplak pay haczi, şirket pay defterine işlenmemiş olsa bile, haciz bildirisinin anonim şirkete tebliğ edildiği tarihte yapılmış sayılacağı- Anonim şirket hisselerini temsil etmek üzere çıkarılan geçici pay senedi ilmühaberlerinin,  kıymetli evraktan sayılması nedeniyle, bu evrakın haczi için ise İİK. m. 88 uyarınca, icra dairesi tarafından el konulması, bunların haczi için geçerlik şartı olduğu-