Davacının, 02.02.2016 tarihli celseye mazeret dilekçesi sunduğu, mahkemece mazeretinin kabul edildiği ancak, duruşma gününü UYAP’tan öğrenmesine karar verildikten sonra, bir dahaki celseye gelmeyince, davanın, üçüncü kez takipsiz bırakılması nedeniyle, açılmamış sayılmasına karar verilmiş ise de, davacının UYAP ortamından duruşma gününü öğrenmesi şeklinde bir talebi olmadığından ve HMK’da UYAP’tan duruşma gününü öğrenme şeklinde bir usul hükmü bulunmadığından, davanın açılmamış sayılmasına karar verilemeyeceği-
İİK'nın 94/2 maddesi uyarınca açılan tapu iptali ve tescil davalarında davacı yüklenici alacaklısı olup, alacaklı tarafından yüklenici adına tescil talebinde bulunularak davanın açılacağı-
Şikayetçi haciz alacaklısının icra mahkemesine başvurusu, "alacaklı oldukları icra dosyası üzerinden İİK. mad. 120 gereğince verilen yetki belgesini, diğer bir icra dosyasına ibrazları üzerine, ilgili icra müdürlüğünce verilen kararın kaldırılmasına ilişkin olup, mahkemece bu kapsamda inceleme ve değerlendirme yapılması gerektiği-
İİK mad. 121 gereği alacaklı tarafından alınan yetkiye istinaden açılan ortaklığın giderilmesine ilişkin davanın duruşma açımlaksızın evrak üzerinde görülemeyeceği- Davacı vekiline tebliğ edilen muhtıra ile tensip iki haftalık kesin süre verilip, bu süre içinde ara kararı gereği yerine getirilmediğinden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmişse de, kesin süre gereğinin davacı vekili tarafından süresi içerinde yerine getirildiği ve karar verildiği tarihten önce de kesin sürenin yerine getirildiğinin mahkemeye bildirildiği anlaşıldığından, mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin de isabetsiz olduğu-
Davacının davalılar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince davalı yükleniciye isabet eden 3 bağımsız bölümün İİK. mad. 94/2 uyarınca yüklenici adına tescilini; diğer 2 bağımsız bölüm yönünden ise, tasarrufun iptali talep etmiş olup, bozma ilamı gereğince tefrik edilen her iki davanın da icra takibine konu alacağını tahsili amacıyla açılmış olduğu- Tasarrufun iptali davası, temyiz edilmeden kesinleştiğinden, öncelikle, bu davaya konu 2 taşınmazın davacının alacağını karşılayıp karşılamadığının tespit edilmesi, karşıladığının anlaşılması halinde, İİK. mad. 94/2 uyarınca açılan dava konusuz kalacağından karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması gerektiği- Tasarrufun iptali davasına konu anılan bölümlerin, davacının alacağını karşılamadığının anlaşılması halinde ise; dava konusu ... bağımsız bölümün arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin teminatını teşkil etmesi nedeniyle eksik işler bedelinin bu bağımsız bölümden karşılanacağı hususu da gözönünde bulundurularak davalı arsa sahibinin, ilam ile belirlenen eksik işler bedeli ve gecikme tazminatının tahsili için başlattığı icra takibindeki miktar hesaplanıp dava konusu olan .. numaralı bağımsız bölümde, bu bedele karşılık gelen hisse belirlenerek kalması halinde artan hissenin davalı yüklenici adına tesciline karar verilmesi gerektiği-
İİK. mad. 94 uyarınca açılan alacak davasında, yükleniciden alacaklı olan davacının talep edebileceği bedelin, yüklenicinin arsa sahibinden alacaklı olduğu bedel ile sınırlı olduğu- Dava dışı yüklenicinin, arsa sahiplerinden imalat bedeli için açtığı davanın birleştirilmesine karar verilip, binanın zemin katında projeye aykırı değişikler nedeniyle inşaatın davalı arsa sahiplerince kullanılıp kullanılamayacağı, imara ve projeye uygun hale getirmenin mümkün olup olmadığı, inşaatın statiğinde projeye aykırılık bulunup bulunmadığı, bu şekilde bir aykırılık varsa güçlendirme ile giderilip giderilemeyeceği, güçlendirme bedelinin ne olduğu hususları üzerinde durularak, gerek proje, gerekse imara aykırılıklar giderilebilecekse bunların giderilme bedeli, statiğe aykırılık bulunması halinde güçlendirme bedeli yapı maliyetinden düşürülerek belirlenecek bedel itibariyle sonucuna göre karar verilmesi, proje ve imara aykırılıklar veya statiğe aykırılık giderilemeyecek mahiyettte ise bu durumda yapılan inşaatın arsa sahipleri açısından maddi bir değeri olamayacağından davanın reddedilmesi gerektiği-
İİK'nın 94. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davada, davacı tarafından davalı ile diğer mirasçılara da davanın yöneltilmesi, bu davalıların yasal hasım olması nedeniyle zorunlu olduğu, her biri hakkında ayrı yetki alınmasına gerek bulunmadığı gibi icra dosyasında taraf olmamaları sebebiyle onlar hakkında yetki alınmasına da imkân bulunmadığından, mahkemece, davalı dışındaki davalıların yasal hasım olduğu ve onlar hakkında bir yetki belgesi alınmasına icra dosyasında taraf olmamaları sebebiyle imkân da bulunmadığı gözetilerek, uyuşmazlığın esası incelenerek bir karar verilmesi gerekeceği- Mahkemece, HMK'nın 119. maddesinde dava dilekçesinde eksiklik bulunması durumunda uygulanması gereken usul kuralları düzenlenmiş ise de, somut olayda davacı vekilinin HMK'nın 119/1. maddesi hükmüne uygun olarak dava dilekçesinde davalının T.C. kimlik numarasını belirtip ayrıca tespit ettiği bir adresi de bildirilmek suretiyle davalı adresini tespiti mümkün olacak şekilde bildirdiği, kaldı ki dava dilekçesinde sadece T.C. kimlik numarasına yer verilmiş olsa dahi mahkemece davalının yerleşim yeri adresine ulaşılabileceği, ayrıca icra dosyasında tebligat yapıldığı, gerekçeli kararın da TK'nın 35. maddesi uyarınca tebliğ edildiği nazara alındığında, davalı adresinin bu hususlar nazara alınarak belirlenmesi ve uyuşmazlığın esasının incelenmesi gerekeceği-
Menkul hükümlerine göre gecekondu niteliğindeki taşınmaza yapılan haczin kaldırılmasına ilişkin şikayette borçlu, bu talebinin kabul edilmemesi halinde ise taşınmaz hükümlerine göre haciz konulmasını talep ettiği görüldüğünden, mahkemece, taleple bağlı kalınarak (HMK. mad. 26) şikayet konusu hakkında karar verilmesi gerekirken, talep olmadığı halde, taşınmazın tapu kaydına konulan haczin kaldırılması yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Mahkemece şikayetin süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde sonuca gidilmesinin isabetsiz olduğu-
İİK. mad. 94. maddesi uyarınca, alacaklının, borçlunun iktisap eyleyip de, henüz tapu siciline tescil ettirilmeyen mülkiyet veya diğer ayni hakları borçlu namına tescilini isteyebileceği- Dava konusu bağımsız bölümün tapu kaydında bir kısım haciz şerhleri bulunduğu anlaşılmış olup, anılan taşınmazın, bu haciz yükleri ile birlikte davacıların alacaklarını karşılayıp karşılamayacağı ya da ne kadarını karşılayacağı üzerinde durulmamış olduğundan, bilirkişiden, açıklanan bu hususla ilgili olarak ek rapor alınarak, karara en yakın tarih itibariyle, icra dosyalarında davacıların alacaklarının ulaştığı miktarlar da göz önünde bulundurularak, mevcut hacizler nedeniyle bu taşınmazın muhtemel satış bedelinden davacıların alacaklarını tahsil edip edemeyecekleri, duruma göre diğer bağımsız bölümlerin de yüklenici adına tescilinin gerekip gerekmediği ya da bu bağımsız bölüm dışında başka bağımsız bölümlerin tesciline karar verilip verilemeyeceğinin değerlendirilmesi gerektiği- İİK'nın 94. maddesine dayalı olarak açılan davanın amacı, taşınmazların borçlu adına tescili yoluyla, davacıların alacaklarını tahsil etme imkanına kavuşmalarını sağlamak olup, tapu iptal ve tescil talebi reddedilen bağımsız bölümlerin değerleri üzerinden davacılar aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin isabetsiz olduğu, davacıların icra dosyalarındaki alacaklarının ulaştığı miktarlar dikkate alınarak, gerekirse eksik harcın tamamlattırılması ve sonuç olarak dava konusu edilen miktar üzerinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinin belirlenmesi gerektiği-