Satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteği-
Ortaklığın giderilmesi davası sonucu satın aldığı payların adına tescili istemli eldeki davada, tescili istenilen payların halen tapuda paydaşları adına kayıtlı olduğu, netice itibariyle iptal ve tescil istemini içerdiğinden TMK. mad. 716 uyarınca, davanın hasımlı olarak açılması gerektiği-
Geçerli olan yazılı miras taksim sözleşmesi sonrasında, muris mirasçılarından olan kişi tarafından, taksim sözleşmesinde kendisine isabet eden dava konusu taşınmazı ...... Noterliği'nin ...... tarih ..... yevmiye numaralı "düzenleme suretiyle satış vaadi ve hususi vekaletname" ile usulüne uygun olarak davacıya satış vaadinde bulunmasının mümkün olduğu, vaad alacaklısının, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde TMK 716. maddesi uyarınca borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebileceği-
Satış vaadi sözleşmesinin tapu siciline şerhi tarihinden itibaren yasal beş yıllık süre geçtiği halde sicilden terkin edilmediği için, satış vaadine ilişkin bu şerhi görerek taşınmazı satın alan davalının iyiniyetli temellük eden olduğunu kabul etmenin olanaklı olmadığı ve davacının 4721 sayılı kanun mad. 716 gereğince açtığı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini istemekte haklı olduğunun gözetilmesi gerekeceği-
Eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak karar verilemeyeceğinden öncelikle davalı tarafın hangi tapu kaydına dayandığı sorulmalı, dayanılan tapu kaydı tedavülleriyle birlikte getirtilmeli, taşınmazların bulunduğu mevkiiyi ayrıntılı şekilde gösteren askeri haritalar bulunduğu yerden istenilmeli, bu şekilde eksiklikler tamamlandıktan sonra mahallinde komşu köylerden; yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu; taraf tanıkları ve uzman harita mühendisi bilirkişisi huzuruyla keşifin icra edilmesi gerektiği- Taşınmaz başında icra edilecek keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişilerden taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, öncesinin davacı köye ait mera, yaylak veya kışlak olup olmadığı, davacı köy adına mera olarak sınırlandırılan 195 ada 38 parsel sayılı taşınmaz ile dava konusu taşınmazın da bulunduğu şahıs taşınmazları arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı, çayır yolunun yalnızca 195 ada 12, 13, 14 parsellerin kuzeyinden ve 17 parselin içinden geçecek kadar kısa bir yol mu olduğu, yoksa devamı olan daha uzun kadim bir yol şeklinde mi bulunduğu sorulmalı, davacı tarafın dayandığı yayla hudutnamesi ile mahkeme ilamı ve dayanağı olan haritada geçen sınırlar ve davalı tarafın tutunduğu tapu kaydı yöntemine uygun şekilde okunup sorulmak suretiyle sınırlar tereddütsüz belirlenmeli, teknik bilirkişiden renkli uydu haritası altlık yapılmak suretiyle çekişmeli taşınmazı ve çevresini kapsayan kadastro paftası, ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1981/53 Esas sayılı ilamının dayanağı olan harita ölçekleri eşitlenerek çakıştırılmak ve davacı köy tarafından dayanılan hudutnamedeki sınırlar ile davalı tarafın dayandığı tapu kaydındaki sınırlar harita üzerinde gösterilmek suretiyle rapor hazırlaması istenilmeli, ayrıca mevkileri, yolları, dereleri isimleriyle ve ayrıntılı olarak gösteren askeri haritadan yararlanılarak bu sınırlar harita üzerine işaretlettirilmeli, çekişmeli taşınmazın mahkeme ilamında taralı olarak gösterilen alan ve davalı tarafın dayandığı tapu kaydının kapsamı içinde kalıp kalmadığı belirlenmeli, mahkeme ilamının taraflar açısından güçlü delil sayılacağı göz önünde bulundurulmalı, taşınmazın dayanılan tapu kaydı ve hudutname kapsamında kalması halinde tapu kaydına mı, hudutnameye mi üstünlük tanınacağı tartışılmalı, aynı nitelikteki davalardan biri hakkında verilecek hükmün diğerlerini de etkileyeceği göz önünde bulundurularak ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği- 
Davanın Orman Yönetiminin kesinleşen tahdit; Hazinenin eylemli orman 2/B iddiasına dayalı tapu iptali, tescil ve elatmanın önlenmesi istemine ilişkin açıldığı- Taşınmazın tamamının mı yoksa sadece tahdit içinde kalan (B) harfi bölümünün mü eylemli orman olduğu konusu rapor içeriğinden tam olarak anlaşılamadığı gibi; Orman Yönetiminin ıslah dilekçesine konu olan ve Hazinenin de müdahil olduğu talep yönünden olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği- Taşınmazın kısmen ya da tamamen eylemli orman olup olmadığı açıklığa kavuşturulduktan sonra, bu konuda hüküm kurulması gerektiği- 
Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayanan tescil isteminin hüküm altına alınabilmesi için sözleşmede kararlaştırılan bedelin ödenmiş olması gerektiği ancak, bedelden ödenmeyen bir kısım var ise, bu bedelinTBK. mad. 97 uyarınca depo ettirilmesi gerektiği- 
Satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davada, tapu kaydına göre, satış vaadi sözleşmesine konu taşınmazda 749/960 payın davalı şirket adına kayıtlı olup satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı bulunduğundan işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verileceği-
Dava açıldığı tarihte 1935 parsel sayısıyla tapuda kayıtlı olan taşınmazın, yargılama sırasında yapılan imar uygulamasıyla 212 ada 23, 26 ve 27 sayılı imar parsellerine şuyulandırılmış ve tapuya tescil edildiği, ancak mahkemece, 212 ada 23 parsel sayılı taşınmazın maliki .... davaya dahil edilmeden eksik taraf teşkili ile karar verildiğinin anlaşıldığı, ayrıca, dava konusu 212 ada 26 ve 27 parsel sayılı taşınmazların beyanlar hanesinde "..." lehine ipotek şerhi verildiği anlaşıldığı, davanın tapu maliki ile ipotek sahibi olarak adı yazılan şirkete yöneltilmesi gerektiği, bu nedenle, ipotek sahibi olan şirket ve ilgili belediye davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlanıp, savunma ve delilleri de sorulduktan sonra, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Elbirliği mülkiyetine konu bir taşınmazda elbirliği (iştirak halinde) ortaklarından birinin, ortaklık dışı bir kişiye satım vaadinde bulunması halinde, sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerli olmakla birlikte elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemeyeceği-