Aralarında arsa karşılığı inşaat sözleşmesi bulunan tarafların tapuda satış şeklinde yaptıkları pay geçiriminin sözleşme gereği edimin yerine getirilmesi olarak kabul edileceği - Satış bedeli ile gerçek değeri arasındaki fahiş fark dikkate alındığında, davalı üçüncü kişi gerçek durumu bilmediğinin, davacı ile davalı yüklenici arasındaki hukuki ilişkiden haberdar olmadığının, iyiniyetli olduğunun kabul edilemeyeceği-
Tapu iptali ve tescil davasında, davacının dayandığı inanç sözleşmesinin içeriğinin davalı aleyhine sonradan doldu­rulduğu kanıtlanamadığından geçerli bir inanç sözleşmesinin varlığının kabul edilmesinin gerekeceği-
Davacı ve karşı davalının arazi üzerindeki binaya zilyet olup diğer paydaşlara kullandırmadıklarından; bu kişilere murisin ölüm gününden davanın açıldığı tarihe kadar geçen dönem için paylarına göre ödemeleri gereken ecrimisil bedelinin hesaplattırılmasının gerekeceği-
MOĞUL/TÜRKİYE DAVASI
Satışa konu olan taşın­mazda projesine aykırı imalat yapıldığı ve bunların yıkılmasına karar verildiği anlaşıldığından haklı nedenlerle sözleşmeden vazgeçen taşınmaz alıcısı tellal­lık hizmetinden doğan komisyon ücretinden sorumlu olamayacağı-
Satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davalarda, uzun yıllar süren yüksek enflasyon ve tarafların satış bedelini sözleşmede bilerek düşük göstermeleri ihtimali nazara alındığında taşınmazın değerinin dava tarihine göre belirlenmesinin gerekeceği, hakimin yapacağı keşifte dinleyeceği bilirkişilere taşınmazın değerini tespit ettireceği, tespit edilen bu değere göre hem mahkemenin görevinin tayin edileceği, hem de noksan harcın ikmal ettirileceği, bu durumda sözleşmeye müdahaleden de söz edilemeyeceği, kamu düzeninden olan bu hususun tarafların insiyatifine bırakılmadan, hakim tarafından resen yerine getirilmiş olacağı, Harçlar Kanununun 16.maddesinin de, müdahalenin meni, tescil ve tapu iptali gibi taşınmazın aynını ilgilendiren davalarda, taşınmazın değerinin esas alınacağını öngörerek görüşümüzü teyit ettiği harç kaybının da böylece önlenmiş olacağı-
Ortak sınıra ilişkin uyuşmazlıkta mahkemece taraf tapularındaki miktarlar göz önünde tutularak taşınmazların yüzölçümleri arasında orantı kurularak taraflar arasında paylaştırılmak suretiyle tapu kapsamlarının ve ortak sınırın saptanması gerekeceği-
Taraflar arasında geçerli olarak kurulan sözleşmenin, 5.2.1947 tarih, 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı anlamında bir inanç sözleşmesi niteliğini taşımadığı-
Hakimin yapacağı keşifte dinleyeceği bilirkişilere taşınmazın değerini tespit ettireceği, tespit edilen bu değere göre hem mahkemenin görevinin tayin edileceği, hem de noksan harcın ikmal ettirileceği, bu durumda sözleşmeye müdahaleden de söz edilemeyeceği, kamu düzeninden olan bu hususun tarafların insiyatifine bırakılmadan, hakim tarafından resen yerine getirilmiş olacağı, Harçlar Kanununun 16. maddesinin de, müdahalenin meni, tescil ve tapu iptali gibi taşınmazın aynını ilgilendiren davalarda, taşınmazın değerinin esas alınacağını öngördüğü, harç kaybının da böylece önlenmiş olacağı-
Mahkemenin görevi belirlenir­ken sözleşmede yazılı değere bakmamak el­deki davanın gayrimenkulün aynına ilişkin tapu iptali ve tescil davası olduğu düşünüle­rek dava konusunun davanın açıldığı gündeki değeri keşfen belirlenerek görevli mahkemeyi tayin etmek gerekeceği-