• “1998 ve 1999 Tasarısı”ndaki Gerekçe

     “Madde 716 - Yürürlükteki kanunun 642 nci maddesini karşılamaktadır.

    Madde İsviçre Medenî Kanununun 664 üncü maddesinde olduğu gibi üç fıkra haline getirilmiştir. Arılaştırılmak suretiyle yeniden kaleme alınmıştır. Hü-küm değişikliği yoktur.”



  • “1984 Tasarısı”ndaki Gerekçe:

     

    ‘Madde 637 - Madde, yürürlükteki kanunun 642. madde-sini karşılamaktadır. Kaynak İsviçre Medenî Kanununun 665. maddesinin Almanca metni dikkate alınarak maddenin ifadesi düzeltilmiştir. Yürürlükteki maddenin ikinci fıkrasındaki hü-küm, tasarıda 628 ve 930. maddelerde düzenlendiği için tekerrürü önlemek üzere bu maddeye alınmamıştır.’:

     

    III. Tescili isteme hakkı

    Madde 637 - Mülkiyetin kazanılmasına esas olacak bir hukukî sebebe dayanarak malikten mülkiyetin kendi adına tes-cilini istemek hususunda kişisel hakka sahip olan kimse, mali-kin kaçınması hâlinde mülkiyetin hükmen geçirilmesini dâva edebilir.


  • “1971 Tasarısı”ndaki Gerekçe:

     

    ‘1) Terim ve ifade: Bugün yürürlükte bulunan metnin 1 inci fıkrasında “bir şeye temellük etmek hakkını bağışlama hibe gibi bir sebeple iktisap etmiş olan kimse” ibaresi kullanılmıştır ki bu sakat bir ibaredir. Bu fıkranın maksadı mülkiyetin bir edinim sebebinin bulunduğunu göstermektir. Bu sebeple yalnız hibe yani bağışlama değil, alım satım, trampa da olabilir. Bu nedenle maddede herhangi bir misal zikredilmesi gerekli değil-dir; aslında olduğu gibi buna sadece “hukukî sebep” demek yeter. Esasen Medenî Kanunun 924 ve 933 üncü maddelerinde, soyut bir şekilde (sebep) kelimesi hukukî bir terim olarak kullanılmış bulunmaktadır. Bir de bugünkü metinden (bir şeye temellük etme hakkını ......) denilmiştir ki, bu da yerinde bir ifade değildir. Burada maksat (temellük etmek) değil, doğrudan doğruya belirli bir sebebe dayanan iktisap (edinim) söz konu-sudur. İfade ona göre düzeltilmiştir. Ayrıca yürürlükteki metinde (tescili isteme hakkı)’nın aynî bir hak olmayıp, şahsî bir hak olduğu belirtilmemiştir. Bilindiği gibi mücerret edinim sebebinin varlığı, kanundaki istisnalar dışında, edinene aynî bir hak sağlamaz; Sadece tescili isteme hususunda kişisel bir hak sağlar. Bu kişisel hak ise ya doğrudan doğruya taşınmaz mali-kinden tapuya tescil yaptırmasını isteme suretiyle olur, ya da mülkiyet hakkının tanınması ve kendi adına tescil yapılması için mahkemede dava açılması suretiyle kullanılır. Nitekim bu maddenin İsviçre aslındaki 665 inci maddesinin özellikle Almanca metni bu konuda her türlü tereddüdü giderecek biçimde açık olarak ifadeye bağlanmıştır. işte bütün bu noktalar gözönüne alınarak, maddedeki şartlar bulununca tescili isteme hakkının şahsî bir hak olduğunun belirtilmesi suretiyle maddenin 1 inci fıkrası yeniden yazılmış ve böylece edinim sebebinin varlığı ile tescili isteme hakkının doğabileceği açık olarak belirtilmiştir. Ayrıca öteki terimler yukarıki maddelere uydurulmuş ifade sadeleştirilmiş ve açıklaştırılmıştır.

    2) Biçim değişikliği: Bu maddenin bugün yürürlükte bulunan metni iki fıkradır. Oysa bu madde ayrı ayrı üç kuralı kapsadığından, 2 nci fıkra ikiye ayrılmak suretiyle maddenin tümü 3 bağımsız fıkra haline konulmuştur.

    3) Hüküm değişikliği, yoktur.’:

     

    III. Tescili isteme hakkı:

    Madde 642 - Bir taşınmazın edinilmesine ilişkin hukuki sebep, edinene o taşınmazın kendi adına tescil ettirmesini malikten isteme konusunda kişisel bir hak ve malikin tescili yaptırmaktan kaçınması durumunda ise, mülkiyetin kendisine tanınmasını isteme konusunda bir dava hakkı sağlar.

    Bir taşınmazı benimseme veya miras, kamulaştırma, cebri icra veya mahkeme kararına dayanarak edinen kişi, tescili doğ-rudan doğruya yaptırabilir.

    Bir taşınmazın mülkiyetinde, eşler arasındaki mal rejimi dolayısiyle meydana gelen değişiklikler, mal rejimi kütüğüne tescil ve ilân edildikten sonra tapu kütüğüne doğrudan tescil olunur.”