İhtiyari dava arkadaşlığında, borçluların tümüne karşı dava açma zorunluluğunun olmadığı; alacaklı, müteselsil borçlulardan her birine karşı ayrı ayrı dava açabileceği gibi isterse, müteselsil borçluların birkaçına veya tümüne karşı birlikte dava açabileceği, dava arkadaşı sayısı kadar davanın olduğu, bu sebepten, davalı taraf isterse yüklenici aleyhine de dava açabileceği, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 79. maddesi uyarınca hiç kimsenin dava açmaya zorlanamayacağı-
Satış vaadi sözleşmesi yapılırken arsa niteliğinde olan taşınmazın mülkiyeti kat irtifakı kurularak kat mülkiyetine dönüştürüldüğünden artık arsa olarak kayıtlı taşınmazın kat irtifakı kurulmuş bir taşınmaza taşınarak satış vaadi sözleşmesi nedeniyle vaad alacaklısına bağımsız bölümler üzerinden pay verilemeyeceği-
Taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin konusu ifa anında belirli veya belirlenebilir ise geçersizlikten söz edilemeyeceği-
İ. sözleşmesine dayalı açılan tapu iptal ve tescil davasında, sözleşme konusu taşınmazların sonradan imar uygulaması sonucu davalı adına tescil edilmesinin, bu imar uygulamasının davacılar tarafından dava edilmemesinin, eldeki mülkiyet iddiasına dayalı davanın dinlenmesine engel teşkil etmeyeceği ve davacının, inanç ilişkisine dayanarak zamanaşımı süresi içerisinde her zaman mülkiyet aktarımı istemiyle dava açabileceği-
İ.lı işlem nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmiş, daha önce açılan davada ise ehliyetsizlik hukuki nedenine dayanılarak tapu iptali ve tescil istenmişse, her iki davanın konusu ve tarafları aynı olmakla birlikte dayanılan hukuki sebep farklı olduğundan kesin hükümden söz edilemeyeceği-
Taraflar arasındaki sözleşmenin bir inanç sözleşmesi olmaması, sözleşme başlığında gösterildiği üzere bir adi ortaklık sözleşmesi olması halinde, davacının adi ortaklık ilişkisi nedeniyle sözleşmenin tarafı olana yaptığı kanıtlanan ödemelerin bulunması, bulunacak bu ödemeleri dava tarihine göre güncelleştirilmesi, çoğun içinde az da vardır kuralına uygun olarak güncellemesi yapılan ve kanıtlanan ödemelerin davalılardan tahsiline karar verilmesi gerekeceği-
Kesinleşen orman sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi talebiyle aşılan davaya konu taşınmaz tapuda müşterek mülkiyet şeklinde kayıtlı olduğundan ve müşterek maliklerin hakları etkileneceğinden bu davanın niteliği gereği diğer müşterek maliklerin de davada yer alması gerektiği- Aleyhine dava açılmayan diğer paydaşlar yönünden de dava açılması amacıyla davacı idare vekiline süre verilmesi, dava açılması durumunda aralarındaki bağlantı nedeniyle davaların birleştirilmesi hususunun düşünülmesi gerekeceği-
İ. sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil davasında, inanç sözleşmesinin yapıldığı tarihte sözleşmenin geçerliliği için sözleşme borçlusunun taşınmaz maliki olması koşulu aranmadığından davacının, davalı ile yaptığı inançlı işlemin bu belgelerle kanıtlanması gerekeceği-
Yolsuz tescilin sicilden terkini istekli davanın adli yargı yerinde görülmesi gerektiği-
İ. sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davalarında da 10 senelik zamanaşımı süresi uygulanacağı ve bu sürenin alacağın muaccel olduğu tarihten başlayacağı-