Davacı dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmadığından mahkemece ıslah dilekçesinde talep olunan miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu-
İtirazın iptali davası ıslah dilekçesi ile alacak davasına çevrilmişse de, ıslah dilekçesinde faiz talep edilmediği halde, mahkemece, yasal faize hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
Islah ile talep sonucunun azaltması halinde,  mahkemece, davacının isteminin, kısmi bir feragat olarak kabul edilip, feragat edilen bölüm yönünden de olumlu veya olumsuz hüküm tesisi gerektiği-
Islahın, tahkikatın sona ermesine kadar yapılabileceği- Bozma ilamından sonra asıl dava bakımından ıslah yapılamayacağı-
Satış sonrası düzenlenen sözleşmede "elektrik tesisatı ve diğer işlerin yapılacağı, yapılmadığı taktirde bedel ödeneceği" belirtilmediğinden, eksik iş bedeli talebinin reddi gerektiği- Davanın açıldığı tarih itibariyle gecikme 11 ay olup yargılama devam ederken meydana gelen 6 aylık gecikmenin bu davanın konusu olmadığı ve ıslah yolu ile de davaya dahil edilemeyeceği- Davalı tarafın satış bedelinden dolayı 20.000 TL alacağı bulunduğu ve bu alacağın takas mahsubu talep edildiği, buna ilişkin olumlu/olumsuz her hangi bir karar verilmemesinin hatalı olduğu-
Islah ile talep sonucunun azaltması halinde, mahkemece, davacının isteminin, kısmi bir feragat olarak kabul edilip, feragat edilen bölüm yönünden de olumlu veya olumsuz hüküm tesisi gerektiği-
Zamanaşımının, hakkın ileri sürülmesini engelleyici nitelikte olduğu ve alacak hakkı alacaklı tarafından, yasanın öngördüğü süre ve koşullar içinde talep edilmediğinde dava yoluyla elde edilebilme olanağından yoksun bırakılacağı- Alacağın salt zamanaşımına uğramış olmasının onu eksik bir borca dönüştürmesi için yeterli olmadığı, bunun için borçlunun, kendisine karşı açılmış olan alacak davasında alacaklıya yönelik bir def'ide bulunması gerekeceği- Davalı tarafından zamanaşımı def'i ileri sürülmedikçe, o hak ve alacak için yasanın öngördüğü zamanaşımı süresi dolmuş olsa bile hakimin bunu kendiliğinden göz önüne alamayacağı- Zamanaşımı, kanunda sınırlı olarak sayılan ilk itirazlardan olmadığından cevap dilekçesi ile ileri sürülme zorunluluğu bulunmadığı- Zamanaşımı def'inin, savunmanın genişletilmesi ya da değiştirilmesi yasağının başladığı ana kadar ileri sürülmesi gerekeceği ve bu ana kadar ileri sürülmeyen zamanaşımı def'inin sonradan ileri sürülmesinin savunmanın genişletilmesi niteliğinde olacağı- Davaya yasal süresi içerisinde cevap vermemiş olan davalının süresinden sonra vereceği cevap dilekçesi ile zamanaşımı def'inde bulunabilmesinin ancak davacının muvafakat etmesi ile mümkün olacağı- Islahın yasal şartları yerine getirildiği takdirde karşı tarafın ya da mahkemenin kabulüne bağlı olmaksızın yapılabileceği- Davanın kısmen de ıslah edilebileceği- Maddi hakkı sona erdiren maddi hukuk işlemlerinin ıslahla düzeltilemeyeceği- Feragat, kabul, sulh gibi işlemlerin asıl hakkı ortadan kaldırmasından dolayı usul işlemi olduğu kadar maddi hukuk işlemi mahiyetini de taşıması dolayısıyla bu işlemlerin ıslah yoluyla düzeltilemeyeceği- Açık bir irade beyanı ile terk edilen hakların maddi gerçeğin şekle feda edilmesi gibi bir sonuç doğurmaması sonucunda ıslahın konusu olamayacağı- Davanın cevapsız bırakılması ya da süresi içinde cevap dilekçesi verilmemesi halinde davalının, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkar etmiş sayılacağı-
Davalı vekilinin zamanaşımı savunmasını içermeyen ve yasal süresi geçtikten sonra verildiğinden hiç verilmemiş kabul edilen (davayı inkar etmiş sayılan) cevap dilekçesi sunduğu, davacının işçilik alacaklarını miktar itibarıyla artırmak suretiyle ıslah etmesi üzerine bu ıslah işlemine karşı da davalı vekilince süresi içinde ibraz edilmeyen ancak cevap dilekçesinin zamanaşımı defi yönünden HMK. mad. 176 maddesi gereği ıslah edildiğini belirten dilekçe verildiği, ancak bu dilekçeye karşı davacı vekilince açıkça itiraz edildiği görüldüğünden, yasal süresi geçtikten sonra verilen ve davacı tarafın itirazı ile karşılaştığı için hiç verilmemiş sayılan cevap dilekçesinde ıslahı suretiyle zamanaşımı def'inin ileri sürülemeyeceği-
Trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan iş göremezlik tazminatı, bakıcı gideri ve manevi tazminat istemi-
Islah müessesesinin, mahkemeye yöneltilmesi gereken tek taraflı ve açık bir irade beyanı ile tarafların dilekçelerinde belirttikleri vakıaları, dava konusunu veya talep sonucunun değiştirebilmesi imkanını sağladığı- Usule ilişkin işlemlerin tamamen ya da kısmen ıslahının mümkün olduğu ancak, her iki durumda da usulüne uygun açılmış bir davanın bulunmasının şart olduğu- Yargılaması devam eden bir dava içinde ıslah ile ikinci bir talepte bulunma olanağı bulunmadığı- Davacı isterse dava dilekçesini tamamen ıslah ederek dava konusunu değiştirebilirse de, yeni dava konusu önceki dava konusunun yerine geçeceği ve yine tek bir dava söz konusu olacağı- Gerçek veya tüzel kişi tacirler arasında, haksız eylem de dahil, her türlü nedenden kaynaklanan uyuşmazlıklarda, talep halinde, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın kısa vadeli avans kredileri için uyguladığı faiz oranında temerrüt faizine hükmedilmesi gerekirken, mahkemece yazılı gerekçelerle yasal faize karar verilmesinin doğru olmadığı-