Kredi sözleşmesi nedeniyle kendisinden farklı isimler altında tahsil edilen bedellerin iadesini talep eden davacının, daha evvel açmış olduğu davada, bu masraflardan bir kısmının davacıya iadesine karar verildiği ve kararın icraya konulduğu anlaşıldığı, o halde, daha evvel iade edilmesine karar verilen miktarın toplam miktardan düşülerek karar verilmesi gerekeceği-
Konut kredisi sözleşmesi nedeniyle yapılan kesinti bedellerin iadesine ilişkin davada, hesap hareketlerinden davacının hesabından yapılan kesintinin 747,50 TL’sinin davacı hesabına iade edildiği anlaşıldığından ödeme defi niteliğindeki bu vakıanın göz önünde tutularak sonuca gidilmesi gerektiği-
Bankaların ancak davaya konu kredinin verilmesi için zorunlu, makul ve belgeli masrafları tüketiciden isteyebileceğinden, dava konusu edilen 19,20 TL tutarındaki ipotek fek harcının zorunlu bir gider olarak kabul edilemeyeceği-
Banka tarafından haksız olarak tahsil edilen masrafların iadesine ilişkin davanın, ticari krediler Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında bulunmadığından ticari krediye ilişkin bu talep hakkında genel mahkemenin görevli olduğu -
Tarafların aralarındaki sözleşmeden faiz hususunda karşılıklı müzakere ettiklerinin anlaşılıp, faize ilişkin sözleşme hükümlerinin haksız şart olduğundan söz edilemeyeceğinden peşin faiz ödemesi niteliğindeki 3.840,00 TL yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Dava konusu edilen kredilerin türü ve niteliği konusunda ek bilirkişi raporu alınarak hangi kredinin ticari kredi olduğunun belirlenip ticari kredi bakımından dosyanın tefrik edilerek görevsizlik kararı verilmesi gerektiği-
Görevlendirilen bilirkişinin bankadan sorulmasını istediği yapılandırma yapılıp yapılmadığı, davacı tarafından ibraz edilen tahsil fişlerinin kredi tahsilat kesintilerine ilişkin olup olmadığı, ekspertiz ücreti alınıp alınmadığı ve faturasının bulunup bulunmadığı, ipotek ücreti ve tarihi gibi yanıt bekleyen hususlarda araştırma ve inceleme yapılmadan eksik ve taraf iddialarını karşılamayan çelişkili bir hüküm kurulduğu, hangi miktar kredi için ne kadar kesinti yapıldığı zorunlu, makul ve belgeli dosya masraflarının nelerden ibaret olduğu karar yerinde taraf, hâkim ve Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açıklanmadığı, dolayısıyla yeniden uzman bilirkişi marifetiyle çelişkileri giderecek açıklamalı, taraf, hâkim ve Yargıtay denetimine elverişli bir rapor alınmak suretiyle sonucuna göre hüküm tesis edilmesi gerekeceği-
Sonradan ele geçirildiği ileri sürülen belgenin, yargılamanın iadesine konu davada uyuşmazlık konusu olmadığı- Önceki tarihli verilen karar miktar nedeniyle kesin nitelikte olup; delillerin takdirinde yapılan hata ise tek başına yargılamanın iadesini gerektirmediğinden, mahkemece şartları oluşmadığından yargılamanın iadesine ilişkin davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği-