Dairemiz tarafından yapılan inceleme sırasında, geri çevirme kararı sonrası gönderilen vakıf senedinde davacı vakfın taşınmazlarına ilişkin tam olarak okunamayan bir bildirimin mevcut olduğu, taşınmazın bulunduğu yerde yeniden keşif yapılarak yerel bilirkişi ve tanıkların HMK.nun 243 ve 259. maddeleri uyarınca çağrılarak dinlenmesinin, ifadeleri arasında aykırılığın çıkması durumunda aynı Kanun’un 261. maddesi uyarınca yüzleştirmek suretiyle çelişkinin giderilmeye çalışılmasının, bu yolla dava konusu taşınmazın vakıf senedinde belirtilen taşınmazlardan olup olmadığının belirlenmesinin gerekeceği-
E.tmanın önlenmesi ve ecrimisil,muhtesatın tespiti,alacak-
Öncelikle dava dilekçesinde elatmanın önlenmesi, yıkım ve eski hale getirme isteği ile ilgili olarak davacı tarafından bir değer gösterilmediği gözetilerek, davacıya çekişme konusu taşınmaz malın değerinin sorularak açıklattırılmasının, değere itiraz edilmesi halinde mahkemece elatıldığı iddia edilen taşınmaz için değinilen ilkeler ve düzenlemeler gözetilmek suretiyle dava değerinin belirlenmesinin ve belirlenecek dava değeri üzerinden nispi tarifeye göre peşin harcın tamamlatılmasının gerekeceği-
Mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mallara ilişkin davalar hakkında o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevinin sona ereceği ve davalara ait dosyaların Kadastro Mahkemesine re'sen devrolunacağı, Kadastro Mahkemesi’nin yetkisinin her taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağı düzenlendiği günde başlayacağı, görevin, kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden gözetileceği, tutanakların malik hanesi 3402 sayılı Kadastro Kanununun 30. maddesi uyarınca ancak Kadastro Mahkemesi’nce doldurulacağı, mahkemece mülkiyet uyuşmazlığı hakkında görevsizlik kararı verilmek suretiyle dava dosyasının görevli Mazıdağı Kadastro Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesinin gerekeceği-
Dava konusu 6855 parsel sayılı taşınmazda kat irtifakı tesis edilmiş olup, 1. kat 2 nolu bağımsız bölümün kayden davacı S. Eryavuz’a ait iken yargılama sırasında 30.03.2010 tarihinde dava dışı Şevki G.’e devredildiği, 2. kat 3 bağımsız bölüm numaralı meskenin ise davacı N.’e ait olduğu; davalının kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan herhangi bir hakkının bulunmadığı, ancak haklı ve geçerli bir neden olmaksızın çekişmeli bodrum kata, anahtarını yedinde tutmak suretiyle müdahale ettiği belirlenmek ve benimsenmek suretiyle elatmanın önlenmesi davasının kabul edilmiş olmasında bir isabetsizliğin olmadığı- mk683
Bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istekleri-
Dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkin bulunmadığına göre; uyuşmazlığın çözümünde Aile Mahkemesi görevli olmayıp, görevli mahkemenin genel usul hükümlerine göre belirlenmesinin gerekeceği, görevin kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözönünde tutulacağı-
Mahkemece, çekişmeli taşınmaza dava tarihi itibariyle M. Akçam'ın bir elatmasının bulunup bulunmadığının duraksamaya yol açmayacak şekilde saptanmasının, elatma olgusunun mevcut olduğunun ve dava açıldıktan sonra sona erdiğinin ortaya konulması halinde ise davanın konusuz kalacağının düşünülmesinin ve hasıl olacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesinin gerekeceği-
Çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteği-
Mülkiyet uyuşmazlığı hakkında görevsizlik kararı verilmek suretiyle dava dosyasının görevli Kadastro Mahkemesi’ne gönderilmesine, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 26. maddesi uyarınca Kadastro Mahkemesi’nin görev alanı dışında kalan tazminat isteği bakımından HUMK.nun 46. maddesi gereğince ayırma (tefrik) kararı verilerek mahkemenin ayrı bir esasına kaydedilmek suretiyle bekletici mesele yapılmasına karar verilmesinin gerekeceği-