Davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu, bu tür bir davada, HUMK'nun 413. (6100 sayılı HMK'nun hükümleri) ve 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 16. maddesi uyarınca dava değerinin elatılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil veya tazminatın toplamından, elatmanın önlenmesi isteğinin yanında yıkım isteği de varsa dava değeri elatılan yerin değeri ile yıkımı istenilen yapı değerinin toplamından ibaret olacağı (4.3.1953 tarih 10/2 sayılı İ.B.K.) ve belirlenen bu değer üzerinden Harçlar Kanunu’nun 26, 27, 28, 30 ve 32. maddelerinin öngördüğü şekilde işlemlerin yerine getirileceği ve gerekli olan harcın alınacağı-
Kadastro tespitine itiraz davasını açan Hazine’nin iddiasının kabul edilmesi halinde davacının taşınmazda Türk Medeni Kanunu'nun 683. maddesinden kaynaklanan mülkiyet hakkının kalmayacağı, buna göre de eldeki dava yönünden sıfatın etkileneceği, öyle ise; 6100 sayılı HMK'nun 124. maddesi de gözetilerek Kadastro Mahkemesindeki davanın eldeki dava bakımından bekletici sorun kabul edilmesi, orada belirlenecek mülkiyet durumuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olmasının doğru olmadığı-
Davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu, bu tür bir davada, HUMK'nun 413. (6100 sayılı HMK'nun hükümleri) ve 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 16. maddesi uyarınca dava değerinin elatılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil veya tazminatın toplamından, elatmanın önlenmesi isteğinin yanında yıkım isteği de varsa dava değeri elatılan yerin değeri ile yıkımı istenilen yapı değerinin toplamından ibaret olacağı-
Mahkemece dava dilekçesinde elatmanın önlenmesi isteği ile ilgili olarak davacı tarafından bir değer gösterilmediği gözetilmek suretiyle mahkemece elatıldığı iddia edilen taşınmaz için keşfen belirlenen değer üzerinden, yukarıda değinilen ilkeler ve düzenlemeler gözetilmek suretiyle, harç ikmalinin sağlanmasının gerekeceği-
Davalı Hazine, yargılama oturumlarında kendisini vekille temsil ettirdiğine göre, HUMK.nun 423 vd. ile HMK.nun 330. maddesi ile hüküm tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 7. maddesi hükmü uyarınca; davalı Hazine yararına vekalet ücreti taktir ve tayini gerekirken bu hususta olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olmasının kanuna aykırı olduğu-
Davalıların taşınmazı haricen satın aldıklarının ve Fahrettin ile davacı B.'in taşınmazda paydaş olduklarının kayden sabit olduğu, davalılar, dava dışı paydaş Fahrettin ile aralarındaki sözleşmeye dayalı harici satış bedelinden kaynaklanan kişisel hakkını kendi bayiilerine karşı ileri sürebileceklerinden davacının mülkiyet hakkı karşısında haricen satın almaya (kişisel hakka) değer verilemeyeceği, bu durumda TMK’nun 683. maddesinden kaynaklanan davacının mülkiyet hakkına değer verilerek mutlak olarak elatmanın önlenmesinin ve yıkım isteklerinin kabulüne karar verilmesinin gerekeceği-