Kavramlar
usulsüz tebligat
ispat yükü
maddi tazminat
manevi tazminat
kıdem tazminatı
ihbar tazminatı
alt işveren
yıllık izin ücreti
basit yargılama usulü
muvazaa
borcun doğum tarihi
usul ekonomisi ilkesi
ihtiyati tedbir
kısmi dava
zamanaşımı def'i
hak düşürücü süre
sözleşmenin feshi
kötüniyet tazminatı
davanın açılmamış sayılması
fazla çalışma
akde aykırılık
gerçek ücret
işçilik alacakları
işe başlatmama tazminatı
hafta tatili
bölünemeyen borç
ifa zamanı
zabıta araştırması
alacak davası
zamanaşımının kesilmesi
yazılı delille ispat
bordro
savunma hakkı
husumet yokluğu
sözleşmeye bağlılık
ihtirazi kayıt
sendikal tazminat
tanık beyanı
fazlaya ilişkin haklar
iş sözleşmesi
aylık ücret
Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı- İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanlarının gözetilmesi ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılarak sonuca gidilmesi gerektiği- İşçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlıkta, davacı vekili davacının 500 TL. net ücretle çalıştığını ileri sürmüş, mahkeme tarafından asgari ücret üzerinden hesaplama yapılan bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulmuşsa da, ücretin tereddüte yer vermeyecek şekilde tespiti açısından mahkeme yazısında davacının ücretine etki edebilecek unsurlar belirtilmek sureti ile ilgili kurum ve kuruluşlardan emsal ücret araştırmasına gidilmesi gerektiği- İş mahkemelerinde sözlü yargılama usulü uygulanmakta iken, HMK. mad. 447 ile sözlü yargılama usulü kaldırılarak, iş davaları için basit yargılama usulünün benimsendiği- 1086 sayılı HUMK yürürlükte iken süre geçtikten sonra yapılan zamanaşımı define davacı taraf süre yönünden hemen ve açıkça karşı çıkmamışsa zamanaşımı defi geçerli sayılmakta iken, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun uygulandığı dönemde süre geçtikten sonra yapılan zamanaşımı definin geçerli sayılabilmesi için davacının açıkça muvafakat etmesi gerektiği- Davalının boşandığı eşinin adresinde oturmadığı polis tutanağında açıklansa da, bu tespitin kimin beyanına veya neye göre yapıldığı, bu tespitin boşandığı eşinin beyanına göre mi yapıldığı, ne zamandır o adreste oturmadığı, bir başka deyişle dava dilekçesinin bila tebliği tarihi ve Tebligat kanunu'nun 35. maddesine göre tebliği tarihinde oturup oturmadığının mevcur polis araştırması tutanağında belli olmadığı görüldüğünden, kolluk araştırması yapılarak ilgili Belediye'ye ve kurumlara yazılar yazılarak apartman numaralarının, sokaka adlarının ve sair adres unsurlarının verildiği ve değiştirildiği tarihler, belirtilen dava dilekçesi tebliğ tarihleri itibari ile araştırılarak dava dilekçesnin usulüne uygun tebliğ edilip edilmediğinin ve zamanaşımı savunmasının süresi içinde olup olmadığnın tespiti gerektiği- Fazla mesai ve hafta tatili çalışması açısından, davacı tanıkları ... ile diğer dosyadaki davacı tanıklarının beyanlarından, "davacının işe başlama tarihinden itibaren 1999 yılı sonuna kadar haftada 9 saat fazla mesai ve hafta tatili çalışması yaptığı" anlaşılmakta olup davalı tanıklarının tamamına yakınının ise ya diğer dosyada davalı gösterilmiş kişiler, ya taraflarla ve bu arada davalı ile akrabalığı olduğu söyleyen kişiler ya da işyerinde bir ara ortaklığı olan kişiler olduğundan, davacı tanıklarının beyanına itibar edilmemesi gerektiği- Davaya karşı zamanaşımı savunmasının süresinde olup olmadığı araştırılması, süresinde değil ise davacının 01/12/1986-31/12/1999 tarihleri arası fazla mesai ücreti ve hafta tatili ücreti hesaplamalarının doğruluğunun mahkeme tarafından denetlenerek ve hakkın özüne dokunmayan makul oranda takdiri indirim uygulanarak hüküm altına alınması gerektiği- Hangi bilirkişi raporunun esas alındığının gerekçeli kararda açıkça belirtilmemesi hatalı olduğu-
A) Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 1986 yılının Aralık ayında davalıya ait iş yerinde işe girdiğini, hamur ustası olarak çalıştığını, en son 2002 yılı sonunda şirket sahibi olan ...'ya işyerinin devredildiğini, ...'in gerek ken ...
Kavramlar
usulsüz tebligat
ispat yükü
maddi tazminat
manevi tazminat
kıdem tazminatı
ihbar tazminatı
alt işveren
yıllık izin ücreti
basit yargılama usulü
muvazaa
borcun doğum tarihi
usul ekonomisi ilkesi
ihtiyati tedbir
kısmi dava
zamanaşımı def'i
hak düşürücü süre
sözleşmenin feshi
kötüniyet tazminatı
davanın açılmamış sayılması
fazla çalışma
akde aykırılık
gerçek ücret
işçilik alacakları
işe başlatmama tazminatı
hafta tatili
bölünemeyen borç
ifa zamanı
zabıta araştırması
alacak davası
zamanaşımının kesilmesi
yazılı delille ispat
bordro
savunma hakkı
husumet yokluğu
sözleşmeye bağlılık
ihtirazi kayıt
sendikal tazminat
tanık beyanı
fazlaya ilişkin haklar
iş sözleşmesi
aylık ücret
İlgili bağlantılar