Üçüncü kişinin İİK m. 89/3 kapsamında dava açabileceği- Menfi tespit davasının (iİİK m. 72) ise takip borçlusunun takip alacaklısına karşı açacağı bir dava türü olduğu, üçüncü kişinin bu davayı açamayacağı-
İnşa edilen yapıların fiziksel bakımdan aynı olduğu ancak bu yapılar üzerinden talep olunan hakların farklı olduğu iki davada müddeabihlerin ve maddi vakıaların aynı olmadığı; bu nedenle 'sözleşmenin haksız feshine ilişkin uğranılan kazanç kaybı ile yapılan masrafları tazminat' davasında verilen ve kesinleşen hükmün 'sözleşmenin feshinin haklılığından bağımsız olarak haksız inşaata ilişkin tazminat talebine' ilişkin davada kesin hüküm oluşturmayacağı-
Davanın, trafik kazasında meydana gelen yaralanmadan kaynaklı kalıcı iş göremezlik ve geçici iş göremezlik tazminatı istemine ilişkin olduğu, dava açılmadan önce sigorta şirketine başvuru yapılması gerekliliğine ilişkin koşulun ön dava şartı niteliğinde olup dava açılmadan önce yerine getirilmesi gereken bir koşul olduğu, bu şart yerine getirilmeden dava açılmış ise de dava ön şartı yerine getirilmediğinden davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği- Davacı vekili tarafından davalı ... Sigorta A.Ş'ye gönderilen başvuru dilekçesi ekinde başvuru yapılırken gerekli olan hiçbir tedavi evrakı, sağlık kurulu raporu sunulmamış, yine kazaya ilişkin kaza tutanağı, kusur durumunu gösterir belge ibraz edilmediği, buna göre davacının tarihsiz dilekçesi ile yapılan başvurunun usulüne uygun olduğundan söz edilemeyeceği, mahkemece davalı sigortadan hasar dosyası istendiği, sigorta şirketi tarafından verilen 07.12.2022 günlü cevap dilekçesinde hasar dosyasının dava dilekçesine istinaden oluşturulduğunun belirtildiği, davacının dava açmadan önce davalı ... Sigorta A.Ş'ye usulüne uygun bir başvurusunun varlığı kanıtlanamadığından davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerektiği- Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesi incelendiğinde, davacının kalıcı ve geçici iş göremezlik tazminatı olarak toplam 1.000,00 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketlerinden tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ettiği, ancak müteselsil tahsil isteminde bulunmadığı anlaşıldığından mahkemece hakkaniyet ilkesi gereği her bir davalıdan 500,00 TL maddi tazminat istediğinin kabulü ile davalı ... Sigorta A.Ş lehine 500,00 TL vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken 1.000,00 TL vekalet ücretine karar verilmesi yerinde olmadığı-
Eldeki davada, davacı taraf kooperatif üyesi davalının ilgili taşınmazla ilgili 19/10/2020 tarihli harici taşınmaz satış sözleşmesi uyarınca tapu iptal tescil talebinde bulunduğu, davacı tarafın kooperatif üyeliğinin devrine ilişkin herhangi bir iddia ve talebi bulunmadığı gibi, kooperetif üyeliğinin devri halinde de, devrin kooperatife bildirilmesi ve yönetimin makul sürede yapacağı inceleme sonunda devir alanın ortaklık şartlarını taşıması durumunda bu kişiyi ortaklığa kabul edeceği, buna ilişkin dosya kapsamında herhangi bir bilgi ve belgeye de rastlanamadığı, tapu iptal ve tescil talebinin davalı ile davacı arasında düzenlenen harici satış sözleşmesine dayandığı anlaşılmakla davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu-
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın menfi tespit davasından kaynaklandığı - Dava konusu protokol ve senetlerin imzalandığı sırada iş yerinde bulunan ve 29.01.2013 tarihli haciz tutanağında imzaları bulunan polis memurlarının konu ile ilgili başka bir dava dosyasında yer alan beyanlarının kapsamı, davacının iş yerinde gerçekleştirilen haciz işlemi sırasında iş yerindeki malların haczedilmek üzere iki sayfadan ibaret olduğu ve yırtıldığı belirtilen haciz tutanağına yazılmak suretiyle haciz işlemlerinin yapılması, davacı tarafından müşterilerinin olduğunu iddia ettiği malları kurtarma amacıyla dava konusu protokol ile senetlerin imzalanması sonrasında ilk tutanağın yırtılıp belirtilen bu süreçle alakalı hiç bir bilgi içermeyen dosya arasındaki 29.01.2013 tarihli haciz tutanağının düzenlenmiş olduğu - Davacı tarafından davaya konu senetlerin ve 29.01.2013 tarihli protokolün, manevi cebir, icra tehdit ve baskısı altında, müşterileri karşısında itibar kaybına uğrayacağı korkusuyla imzalatıldığının sabit olduğu, bu suretle davacı tarafından ileri sürülen korkutma iddiasının ispatlandığının kabulünün gerektiği-
Arabulculuk görüşmelerinde takip konusu alacağın fer'ilerinin, icra inkar tazminatının, icra masraflarının da talep edilmesi ve eldeki davanın konusunun itirazın iptali davası olmayıp müstakil alacak davası olması karşısında dava açılmadan önce davacı tarafça arabuluculuk başvuru şartının yerine getirilmediği- Davalılya yönelik olarak başlatılmış Ferizli İcra Müdürlüğünün 2024/27 Esas sayılı takip dosyasının fer'ilerinin(iş bu dava konusu olmayan başkaca alacak kalemleri) arabuluculuk dosyasında talep edilmesi sebebiyle 2024/62463 başvuru nolu tutanağın iş bu davadaki alacak istemi yönünden davalının arabuluculuk müzakere iradesini yansıtmayacağı-
Ticari dava olduğu düşünülen Alanya, İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi veya Muğla Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan bir davanın ticari dava olmadığı anlaşıldığında, usul ekonomisi de gözetilerek; mahkemece, ilgisine göre Alanya, İzmir veya Muğla Asliye Ticaret Mahkemesinin yargı çevresindeki başka bir bir mahkemeye görevsizlik kararı verilebileceği-
Dava açılmadan önce arabulucuya hiç başvurulmamış olmasının, dava şartı yokluğu sebebiyle davanın reddini gerektiren bir husus olduğu- Dava konusu olayda; dava tarihi olan 26.10.2020 tarihinden sonra arabulucuya başvurulduğu ve son tutanağın bir örneğinin de davacı vekilinin 06.03.2021 tarihli dilekçesi ekinde dosyaya sunulduğu ve bu hususun dava şartı yokluğunu ortadan kaldırmayacağı anlaşıldığından davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Davalının münferiden temsil yetkisine sahip olduğu ve tarafların ortağı bulunduğu dava dışı ............Ltd. Şti.'ye ait taşınmazı, kendisinin ortağı ve yöneticisi olduğu ...........Ltd.Şti.'ye devrettiği, taşınmazın devrinin .............Ltd.Şti kayıtlarında yer almadığı, devir nedeniyle şirket hesaplarında satış bedelinin ödendiğine dair bir kaydın da bulunmadığı, davalının şirketin yöneticisi olarak şirket sözleşmesi ile kanunlardan doğan yükümlülüklerini ağır şekilde ihlal ettiği, şirketin temsil ve yönetim yetkisinin kaldırılmasını talep etme hususunda davacı yönünden haklı nedenlerin bulunduğu, ancak incelemeye konu dava istinaf aşamasında iken ............. Asliye Ticaret Mahkemesinin ............. Esas sayılı dosyasından; "........... Ticaret Sicil Memurluğunda ........... sicil numarası ile kayıtlı .......... Ticaret Limited Şirketi'nin fesih ve tasfiyesine" şeklinde karar verildiği, kararın Yargıtay ............ Hukuk Dairesinin .............. sayılı kararıyla onanarak kesinleştiği, kararın kesinleşmesi ile birlikte tasfiye sürecine giren şirkette tarafların yönetim ve temsil haklarının hukuken ortadan kalktığı, incelemeye konu davanın konusunun kalmadığı-
Tasfiyesine karar verilen bir şirkete karşı fesih davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığı-