İcra takibinden sonra açılmış kambiyo senedinden kaynaklanan menfi tespit davası- Cumhuriyet Başsavcılığında soruşturma aşamasında alınan bilirkişi raporu-
Türk Medeni Kanunu'nun 881 ve devamı maddelerinde düzenlenen ipotek akdinin kurulması yönünden eş rızası gerektiğine dair herhangi bir kanuni düzenleme de yer almadığı, dava dışı (M) ile davalı banka arasında kredi genel sözleşmesinin imzalandığı, diğer davalı (C)'nin ise 01.09.2016 tarihinde taşınmazı üzerinde davalı banka lehine ipotek tesis ettiği, kredi sözleşmelerinde ipotek veren (C)'nin kefaleti bulunmadığı, davacının, davalı (C)'nin eşi olduğunu beyan etmiş olup bu davasında aile konutu iddiasına dayanmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı-
Uyuşmazlık, takibe konu bonolar nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir...
Dava, çekten kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir...
Takip konusu bononun dava konusu faturaya ilişkin düzenlendiği, davacıların anılan ilişki çerçevesinde sevk irsaliyesi imzalayıp ipotek verdikleri, faturadan doğan borçtan sorumlu oldukları, ilk derece mahkemesince hesaba alınan ödemelerin borç tarihinden önce olduğu, davalı ..........'a yapılan ödemelerin davalı şirket defterinde kayıtlı olmadığı, anılan ödemelerin dava konusu borca ilişkin olduğunun ispatlanamadığı, gayrimenkul satışının davalı defterinde ödeme olarak göründüğü, fazla ödeme bulunsaydı dahi bunun sorumluluğunun davalı şirkette olduğu gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf isteminin reddine, davalı şirket vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davanın davalı ............ ve ............ bakımından pasif husumet yokluğundan reddine, davalı şirket bakımından davanın kısmen kabulüne davacı tarafın ............. İcra Müdürlüğü'nün ................ Esas sayılı icra dosyasında yürütülen takip ve bu takibe konu bono nedeni ile 110.000,00 TL'lik kısım yönünden davalı ................... A.Ş.'ye borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerekeceği-
Kambiyo senetlerinin soyut borç ikrarı içerdiği, kambiyo senedinin bedelsizliği iddiasıyla açılan menfi tespit davasında ispat külfetinin davacı borçlu üzerinde olduğu, teminat iddiasının da yazılı delille ispatlanması gerektiği, dava konusu senet metninde teminat olduğuna dair bir ibareye yer verilmediği, ................ tarihli satış sözleşmesinin satıcı davalı adına .............. tarafından imzalandığı, ancak bu kişinin yetkili olmadığının anlaşıldığı, anlaşma tutanağının geçersiz olduğunu, davacının başka bir yazılı belge sunmadığı, senedin teminat amacıyla verildiğini ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Her ne kadar bono üzerindeki damga pulunun eski olduğundan bahisle bononun kambiyo niteliğinin bulunmadığını ileri sürülmüş ise de damga pulunun bononun yasal unsurları arasında yer almadığı, bu yöndeki iddiaya hukuki sonuç bağlanamayacağı, usul hukukunda senede karşı senetle ispat zorunluluğu ilkesinin kabul edildiği, senede bağlı olan her çeşit iddiaya karşı def'i (savunma) olarak ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemlerin tanıkla değil ancak senet (kesin delil) ile ispatlanabileceği, bononun nakden kaydını içerdiği, bu kayıt karşısında bedelsizlik bakımından açılan menfi tespit davasında da ispat yükünün davacı borçluda olduğu, davalının senedi talil etmediği, ispat yükünün yer değiştirmediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı-
Dava, davacının bonodan dolayı davalılara borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir...
Bölge Adliye Mahkemesince her ne kadar davaya konu senedin 300.000 TL'lik ödemeye karşılık olarak verildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmişse de, hükme dayanak olan davalılar murisinin beyanlarından senedi 300.000 TL'lik ödeme karşılığında aldığı anlaşılamamakla birlikte, davalılar murisince davacılar murisine verilen bedellerin nihayetinde taraflar arasında 600.000 TL'lik borçta tarafların mutabık kalmasıyla davaya konu senedin düzenlenmiş olduğu anlaşıldığından, mahkemece, davaya konu senedin davacılar murisi ve davalılar murisinin aralarındaki borç alacak ilişkisinde 600.000 TL üzerinde mutabık kalmalarıyla düzenlendiği kabul edilerek, bu cihette yapılacak inceleme ve değerlendirmenin sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Tarafların bilirkişi raporunun kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde belirsizlik gösteren hususlar hakkında bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri - Mahkemece, bilirkişi raporunda yer alan çelişkili ifadeler ve davalı yanın da rapora karşı itirazları gözetilip, davaya konu çek üzerindeki imzanın davacıya ait olup olmadığı hususunda Adli Tıp Kurumu eliyle usulüne uygun grafolojik ve grafometrik tekniklerle inceleme yaptırılarak yaptırılacak incelemeyle şüpheye yer vermeyecek şekilde hasıl olacak kanaate göre bir karar verilmesi gerekeceği-