Menfi tespit istemi- Elektronik yolla tebligatın, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılacağı- Covid-19 salgını nedeniyle duran süreler de gözetildiğinde, belirtilen 5 günlük sürenin 15.06.2020 tarihine kadar (bu tarih dahil) işlemeyeceği, bu tarihten itibaren işleyecek 5 gün süre ile 01.07.2020 tarihinde yapılan istinaf istemi gözetildiğinde davacı vekilinin istinaf isteminin süresinde yapıldığı kabul edilerek istinaf isteminin esasının incelenmesi gerektiği-
Takip tarihi itibariyle davalı bankanın hangi kredi sözleşmesinden dolayı alacaklı olduğu, (takipte talep edilen banka alacağının hangi kredi sözleşmesinden kaynaklandığı) belirlenip davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığının değerlendirilmesi gerektiği-
Avalist sıfatıyla imzalarının yer almadığı senet yönünden davacıların borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesi gerektiği-
Takip dayanağı bonoların davalı takip alacaklısı tarafından yasal zorunluluk nedeniyle icra müdürlüğüne verildiğinden öncelikle bonoların davalı alacaklının elinde bulunduğunun kabulünün gerektiği, bono asıllarının da davalı lehtarda bulunması karşısında davacının borcu ödediği sonucuna varılamayacağı, davacı tarafından dava dışı bono hamiline ödeme yapılmışsa bu ödemenin geçerli olduğunun kabulü ile bu miktar kadar borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerektiği-
Menfi tespit davasının kısmi dava olarak açılmasının mümkün olmadığı- İcra takibinin tutarı, gösterilen dava değerinden daha fazla olduğundan, mahkemece, eksik harcın yatırılması için davacıya süre verilip sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Bayilik ilişkisi kapsamında teminat olarak verildiği iddia edilen iki adet çek nedeniyle açılan menfi tespit davasında davacı tarafa dava değerinin açıklattırılarak bu değer üzerinden nisbi harç alınması gerektiği-
İcra İflas Kanunu’nun 89/3. açık hükmü gereğince icra dairesi tarafından gönderilen haciz ihbarnamelerine süresinde itiraz etmeyen ve menfi tespit davası açan üçüncü şahıs takip borçlusuna borçlu olmadığını veya malın takip borçlusuna ait olmadığını ispat etmeye mecbur olduğu; bunun için davalı alacaklının, davacı üçünü kişi ile dava dışı borçlu arasındaki borç doğuran hukuki ilişkiyi ileri sürülmesi gerektiği; herhangi bir hukuki ilişki ileri sürülmeden ve anılan taraflar arasındaki borç ilişkisinin neye dayalı olduğu açıklanmadan davacıdan borçlu olmadığını ispat etmesinin beklenemeyeceği- Somut olayda takip alacaklısı olan davalı, soyut alacak iddiasında bulunmuş ve bu iddiasını herhangi bir belgeye veya ticari ilişkiye dayandırmamış olduğu; davacı üçüncü kişinin iddiasını ispat edebilmesi için davalı alacaklının, takip borçlusunun üçüncü kişiden neden alacaklı olduğunu açıklaması gerektiği-
Çek ibrazdan sonra davalı bankaya geçtiğinden, davalı bankanın TTK 793 uyarınca yetkili hamil olmadığı, ilk ibraz işleminden sonra davalı bankanın çekte hak sahibi olabilmesi için, adına alacağın temliki sonucunu doğuran çekin lehtarından sadır bir cironun bulunması gerektiği-
Çekin bedelsiz olduğu iddiasıyla açılan menfi tespit davalarında ispat yükünün davacı-borçlu üzerinde olduğu, davacının ileri sürdüğü iddiaları kesin delillerle ispat etmesi gerekeceği, dava ve takip konusu çekin davalı-alacaklının ticari defterlerine kaydedilmemiş olmasının onu hükümden düşürmeyeceği gibi, çekin mücerretlik niteliğine de etkili olmayacağı-
Kambiyo senedinden kaynaklanan borç nedeniyle menfi tesbit istemine ilişkin davada ispat yükü kendisinde olan ve kambiyo senedinin tehdit ile ve anlaşmaya aykırı doldurulduğunu iddia eden taraf olan davacının bu iddiasını kanıtlayamadığı- İcra takibi HMK 209 uyarınca ihtiyati tedbir yolu ile durduruduğundan davalı lehine tazminata hükmedileceği-