İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında, icra takibinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği-
Kaçak elektrik kullanılmadığı ileri sürülerek açılan menfi tespit davasında, ispat yükünün davalı alacaklıda olduğu-
İcra dosyasına konu senetler nedeniyle açılan menfi tespit davasının arabuluculuğa tabi olduğu ve arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verileceği-
Taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesi bulunmadığı, toplanan delillere göre davacının dava takibi değil davadan önce müvekkili ile diğer taraf arasında uzlaşma işlemlerine ilişkin hizmet verdiğinin anlaşıldığı, davacının vekil olarak düzenlediği protokolün davalı tarafından imzalanmış olmasına rağmen dava dışı şirket tarafından imzalanmadığı dolayısıyla söz konusu protokolün dava dışı uzlaşma belgesi olarak kabul edilemeyeceği-
Davalı alacaklı vekilinin ceza dosyasındaki dilekçesinde 'borçlu şirketin kullandığı kredi nedeniyle takibe konu senedin düzenlendiğine" ilişkin mahkeme içi ikrar niteliğindeki beyanları ile dava konusu senedin, aynı tarihte çekilen ve aynı tutardaki kredi sözleşmesine teminat olarak verildiğini ikrar ettiği gözetildiğinde, davacı borçlunun kesin delil ile "senedin, teminat senedi olduğunu" ispat etmiş olduğu- Aval sadece kambiyo senetlerinde söz konusu olduğundan, senedin kambiyo senedi vasfında olmaması nedeniyle davacının avalist olarak da sorumluluğunun bulunmadığı, TBK m. 583'de kefalet için öngörülen şekil şartlarının da bulunmaması sebebiyle kefalet şartlarının da gerçekleşmediği ve neticede, menfi tespit davasının kabulü ile kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerektiği-
Taraflar arasında yapılan protokolde ve senet üzerinde icra ve dava konusu bononun hangi ilişkinin teminatı olduğu belirtildiğinden söz konusu senedin teminat senedi olduğu- Protokolde senedin ..plakalı aracın satışına karşılık teminat olarak verildiği ve taahhüt edilen araç satışının yerine getirilememesi nedeniyle davacının teminat altına alınan borcun ifa edilmemesi nedeniyle sorumluluğunun devam ettiği, davacının senedin zorla imzalatıldığına ilişkin iddiasını kanıtlayamadığı, davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinde ve icra takibine yönelik ihtiyati tedbir kararı bulunmaması nedeniyle davalı lehine tazminat hükmedilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığı-
Taraflarca inkar edilmeyen 'Gider Pusulası' başlıklı belge gereğince dava konusu üç adet dairenin satış bedeli olarak belirtilen bedelin vekil tarafından tahsil edildiği gibi davanın niteliği gereğince ispat yükü üzerinde olan davalı tarafa yemin hakkının bulunduğuna ilişkin ve yemin edilecekse yemin metnini sunmak üzere ihtarat içeren davetiye çıkarıldığı, davalı vekilince dilekçe ile yemin teklif etme hakkından vazgeçildiği bildirildiğinden davanın kabulüne karar verileceği-
Çeklerin metninde de avans çeki olduğuna ilişkin herhangi bir ibare bulunmadığı, davacı tarafın delil listesinde yemin deliline dayanmadığı, çekin, bedelsizliğinin ve avans çeki olarak verildiğinin davalı hamil tarafından bilinmesinin beklenemeyeceği, davalı hamilin çeki iyiniyetle iktisap ettiğinin kabulü ile çekin bedelsizliğine dair şahsi def'iyi davacı keşidecinin çek hamili davalıya karşı ileri sürerek borçtan kurtulamayacağı-
Peşin satış karinesinin, aksini iddia eden tarafın bu iddiasını yazılı belge ile ispat etmesinin şart olduğu- Çekin, avans olarak verildiği veya çek bedelinin ödendiği hususunun da kesin delillerle ispatlanmasının gerektiği-
Menfi tespit davasında davacının bu çekten dolayı borçlu olmadığını ispat etmesi gerektiği, davacı, senedin rızası dışı elinden çıktığını, davalının çekte tek ciranta/hamil olduğunu, çek hakkındaki iptal davasını biliyor olduğunu ve kötüniyetli olduğunu ileri sürmüş ise de davalının hamiline yazılı çekte yetkili hamil konumunda olup davacının aksi yöndeki iddiasını ispatlayamadığı-