Müşterek çocuğun, 2003 doğumlu olup yaşı gereği anne bakım ve ilgisine muhtaç olduğu, tarafların fiilen ayrıldıkları 2008 yılından beri annesiyle kaldığının anlaşıldığı, annesi yanında kalmaya devam etmesinin çocuğun gelişimini olumsuz etkileyeceğine dair dosyada delilin de bulunmadığı, o halde velayetin davalı anneye verilmesinin gerekeceği-
Velayeti anneye bırakılan 15.12.2007 doğumlu E. ile baba arasında kurulan kişisel ilişkinin, babalık duygularını tatmin edecek nitelikte olması gerektiği gibi küçüğün fikri ve gelişimi açısından da önemli olduğu, açıklanan nedenlerle küçükle baba arasında ayın belli haftaları yatıya kalacak şekilde kişisel ilişki kurulması gerektiğinin düşünülmemesinin ve dini bayramlar ile 1 Temmuz ile 20 Temmuz arasında kurulan kişisel ilişkinin başlangıç ve bitiş saatlerinin de gösterilmemesinin doğru olmadığı-
Müşterek çocuk ile davacı-davalı baba arasında daha uygun süreli ve çocuğun baba yanında yatıya kalacağı şekilde kişisel ilişki tesisi gerekirken; kişisel ilişkinin amacına uygun düşmeyecek, kişisel ilişki hakkını sınırlayacak ve taraflar açısından da olumsuz sonuçlar doğuracak şekilde, uzman ve anne nezaretinde ve de kademeli olarak şahsi münasebet tesisinin isabetsiz olup; bozmayı gerektireceği-
Küçüğün velayeti kendisinde olan anne, velayet görevlerini gereği gibi yerine getirmezse; küçüğün velayetinin velayet kendisinde olmayan babaya verilmesi gerektiği-
Velayeti anneye bırakılan küçük ile velayeti kendisinde olmayan baba arasında kişisel ilişki kurulmamasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Velayeti anneye verilen ortak çocukla baba arasında, her hafta sonu olarak düzenlenen kişisel ilişkinin; anneyi hafta sonları eve bağlı kılıp özgürlüğünü sınırlayacağı gibi velayet görevini de gereği gibi kullanmasını engelleyecek nitelikte olduğu, ayrıca, sağlık sorunları olduğu ileri sürülen küçüğün bu sorunları da gözönünde tutulmadan kişisel ilişki düzenlenmesinin doğru olmadığı-
Tarafların ortak çocuğu S… eğitim çağında olup; ayrı yerlerde yaşama halinde öngörülen her yılın 1-20 Temmuz tarihleri arasındaki kişisel ilişkinin; babalık duygularını tatmin etmekten uzak ve yetersiz olduğu, bu nedenle, velayeti anneye bırakılan küçükle baba arasında dini bayramlarda ve yarı yıl tatilinde de kişisel ilişki kurulmamış olmasının isabetsiz olduğu-
Önceki ilamdaki gelecek yıllardaki artış (ÜFE) hükmüne göre kendiliğinden artan iştirak nafakası miktarlarının müşterek çocuğun değişen ihtiyaçlarını karşılamadan yetersiz kaldığı gözetilerek uygun bir nafakaya hükmedilmesinin gerekeceği-
Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü ora­nında katılmak zorunda olduğu; ayrıca adına kayıtlı men­kul ya da gayrimenkulu olmasa dahi; iştirak nafa­kasına hükmedildiği tarihten itibaren paranın alım gücünün düşmesi, çocukların bakım yükümlülüğünün devam etmesi ve çocukların ihtiyaçlarının artması nedeniyle hükmedilen iştirak nafakasının uygun bir miktarda arttırılması gerekeceği-
Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına, davacı annenin de çocuğun giderlerine katılma zorunluluğunun bulunmasına göre; özellikle de küçüğün yaşı ve ihtiyaçları nazara alındığında; takdir edilen nafakanın fahiş olduğu-