Çocuk ile ‘şahsi münasebet’ kurmak isteyen babaannenin talebinin çocukların menfaatine uygun düşmesi halinde kabul edileceği-
Velâyet değiştirilip anneye verildiğinden, iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olacağı-
Boşanma davasından sonra açılan davalarda eğer istem yok ise veya açıkça istenmediği belirtilmiş ise iştirak nafakasına resen hükmedilemeyeceği-
İştirak na­fakasının hükmedildiği davada lehine nafaka hükmedilen kişi çocuktur, davada, davalı anne kanuni temsilci olup, taraf sıfatına sa­hip dde değildir; bu bakımdan nedensiz zengin­leşmeye engel teşkil eden bir kesin hükmün varlığından söz edilemez; ancak, İcra İflas Kanunu'nun 72-7. maddesinde de "Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış ol­ması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şa­hıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını isteye­bilir" hükmünde ön­görülen bu sürenin hak düşürücü süre olduğu ve re 'sen mahkemece dikkate alınmasının gerekeceği-
Boşanma veya ayrılık vukuunda çocuk kendisine tevdi edilmemiş taraf gücüne göre onun bakım ve eğitim giderlerine katılma yükümlülüğünü hâkimin görevi gereği kendiliğinden dikkate almasının gerekeceği-
Çocuğun çocuk yuvasında koruma altında bulunduğu dönemle ilgili olarak, müşterek çocuk için davacı kadın yararına nafakaya hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olacağı-
Ana ve babanın çocukların kişiliklerine ilişkin hak ve ödevleri, özellikle çocukların şahıslarına bakmak, onları görüp gözetmek, geçimlerini sağlamak, yetiştirilmelerini ve eğitimlerini gerçekleştirmek olduğu, müşterek çocukların davacı anne yanında kalmasının çocukların bedeni, fikri ve ahlaki gelişmesine engel olacağı yolunda ciddi ve inandırıcı deliller bulunduğundan, velayet hakkının davacı anneye tevcih edilmesinin olanaklı olmadığı-
Müşterek çocuk için dava tarihinden itibaren iştirak nafakası verilmesi gerekeceği; kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren hükmedilemeyeceği-
Sadece ekonomik olanaklar göz önüne alınarak ve­layet düzenlemesi yapılamayıp aslolan çocuğun menfaati­ olduğundan kardeşlerin birbirinden ayrılması onların ruhsal açı­dan gelişmelerini engelleyici nitelikte olacağı-
Geliri ve malvarlığı bulunmayan kadının iştirak nafaka­sı ile sorumlu tutulamayacağı-