Velayeti anneye bırakılan müşterek çocuk yaşı itibariyle anne bakım ve şefkatine muhtaç olup, bu husus nazara alınmadan yatılı kalacak şekilde ve her yıl 1-31 Temmuz tarihleri arasında uzun süreli şahsi münasebet tesisine karar verilmesinin çocuğun bedensel ve ruhsal gelişimine engel olacağından doğru olmadığı gibi, çocuğun okul çağında olmadığı gözetilmeden sömestr tatili için düzenleme yapılmasının da isabetsiz olduğu-
Tarafların gerçekleşen ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, çocuğun artan ihtiyaçları belirlenmeden fahiş bir miktarda nafakaya hükmedilemeyeceği-
Davalının akıl hastası olduğu anlaşıldığından, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasının çocuğun ve babanın menfaatine uygun olup olmadığı, çocuğa zararı olup olmayacağı gerektiğinde uzmandan raporda alınmak suretiyle araştırılmadan kişisel ilişki tesisinin isabetsiz olduğu-
Önceki nafakanın takdir edildiği tarihten eldeki davanın dava tarihine kadar beş yıldan fazla bir süre geçmiş olup, nafaka artırım şartlarının oluştuğu, bu nedenle, müşterek küçük çocuğun iştirak nafakasının hakkaniyete uygun bir miktarda artırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
İlk nafaka karar tarihinden işbu dava tarihine kadar geçen süreçte ahde vefa ve sözleşmeye bağlılık ilkesini ortadan kaldıracak şekilde bir gelişme ve değişme olmadığı, davalının kendi eylemi ile ödeme zorluğuna düşmesinden yararlanmasının düşünülemeyeceği gözetilmeden nafakanın indirilmesine karar verilmesinin bozmayı gerektireceği-
Mahkemece velayet kendisine verilmeyen taraflarla, müşterek çocuklar arasında; her hafta sonu, kişisel ilişki kurulması tarafları eve bağımlı kılacağı gibi, velayet görevini yerine getirilmesini de engeller nitelikte olup; ayrıca çocukların birbirlerini göremeyecekleri şekilde kişisel ilişki düzenlemesinin de usul ve yasaya aykırı olduğu-
Baba ile müşterek çocuk arasında babalık duygularını tatmin edecek ve yatılı kalacak şekilde ayın belirli haftalarında, yarıyıl ve yaz tatillerinde daha uygun süreli kişisel ilişki tesisi gerekeceği-
Davacı babaya göre ekonomik düzeyi daha düşük olan davalı annenin de ödeme gücü oranında küçüğün bakım ve eğitim giderlerine katkıda bulunmasının zorunlu olduğu, davalının tespit edilen ekonomik durumunun sadece nafakanın miktarını tayinde göz önüne alınması gerekeceği; o halde mahkemece; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, küçüğün yaş, eğitim ve bakım giderleri dikkate alınarak "hakkaniyet" ölçüsünde nafaka takdir edilmesinin gerekeceği-
Velayeti anneye verilen müşterek çocuğun baba ile her ayın birinci günü sabah 9:00'dan yedinci günü akşamı 17.00'ye, on beşinci günü sabah 9.00'dan yirmi ikinci günü akşam 17.00'ye kadar ve her yıl 1-31 Temmuz tarihleri arası uzun süreli kişisel ilişki kurulmasının çocuğun bedeni ve fikri gelişmesine engel olacağı gibi annenin de velayet görevini gereği gibi ifa etmesini engelleyeceği-
Ana yanında kalmasının çocuğun bedeni, fikri, ahlaki gelişmesine engel olacağı yönünde ciddi ve inandırıcı deliller bulunmadığı ve hemen meydana gelecek tehlikelerin varlığı da ispat edilmediği halde ana bakım, şefkatine muhtaç 2 yaşındaki küçüğün babanın velayetine bırakılmasının usul ve kanuna aykırı olduğu-