Şikayet, muvazaa nedeniyle sıra cetvelinin iptali istemine ilişkin olup; alacağın esasına sirayet eden işbu şikayetin, İİK’nın 142/1. maddesi gereği Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülmesi gerekeceği-
Alacağın temlikinin, bir tasarruf muamelesi olup, temlikle alacaklının para üzerindeki tasarruf yetkisi sona ereceği, ihtiyati veya kesin haczin ise tasarruf yetkisini kısıtlayan bir cebri icra müessesesi olup, haczedilmiş paranın temlikinin, haciz alacaklısına karşı ileri sürülemeyeceği- Mahkemece, şikayet olunan ...'in hak ediş alacağının 100.000,00 TL'lik bölümünü şikayetçi vergi dairesi ve diğer şikayet olunanların haczinden önce temlik aldığı, bu temlik nedeniyle temlik edilen miktar üzerinde diğer alacaklıların tasarruf yetkisinin kalmadığı ve bu miktar üzerine haciz koyduramayacakları, şikayetçinin hak ediş alacağının 100.00,00 TL'lik bölümü yönünden geçerli bir haciz işleminin bulunmadığı, bu bölüm yönünden de sıra cetvelinin iptalini istemekte hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle, şikayet olunan ... yönünden şikayetin HMK'nın 114/1-h ve 115/2. maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerekeceği-
Sıra cetveline itiraz eden alacaklının icra takibinin ve buna bağlı olarak geçerli bir haciz işleminin bulunması gerektiği- İİK. mad. 168 uyarınca kambiyo senetlerine özgü takip şeklinde 10 günlük ödeme süresi geçmeden kesin haciz konulamayacağından, henüz kesin haciz yetkisine sahip olmayan alacaklının ihtiyati haczinin 5 günlük itiraz ve şikayet süresinin geçmesiyle değil, İİK'nın 264. maddesi uyarınca 10 günlük ödeme süresinin geçmesiyle kesinleşeceği ve sıra cetveli açısından kesin haczin hüküm ve sonuçlarını doğuracağı- Paylaşıma konu hak ediş bedelinin icra dosyasına girdiği tarih itibariyle ihtiyati haczin kesin hacze dönüşüp dönüşmediğinin araştırılması, hak ediş bedelinin dosyaya girdiği tarih itibariyle ihtiyati haczi kesin hacze dönüşmemiş ise sıra cetveline itirazda bulunmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle, sıra cetveline itiraz davasının HMK. mad. 114/1-h ve 115/2 uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerektiği- Muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükünün, davalı alacaklıda olduğu- Her zaman düzenlenmesi mümkün olan çek ve bononun, alacağın varlığını ispatlamaya tek başına yeterli olmadığı- Alacağın gerçek olup olmadığının tartışılması, davalı ile borçlu arasındaki hukuki ilişkinin ve davalının alacağının doğum tarihinin değerlendirilmesi gerektiği- Davalı alacağının daha önce doğmuş olup, sonraki tarihte doğan davacı alacağı bakımından muvazaa yaratılamayacağı-
Mahkemece, şikayet olunan ...'in hak ediş alacağının 100.000,00 TL'lik bölümünü şikayetçi vergi dairesi ve diğer şikayet olunanların haczinden önce temlik aldığı, bu temlik nedeniyle temlik edilen miktar üzerinde diğer alacaklıların tasarruf yetkisinin kalmadığı ve bu miktar üzerine haciz koyduramayacakları, şikayetçinin hakediş alacağının 100.00,00 TL'lik bölümü yönünden geçerli bir haciz işleminin bulunmadığı, bu bölüm yönünden de sıra cetvelinin iptalini istemekte hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle, şikayet olunan ... yönünden şikayetin HMK'nın 114/1-h ve 115/2. maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerekeceği-
Sıra cetveline ilişkin şikayetin kendisine pay ayrılan ve şikayet sonucundan etkilenecek olan alacaklılara yöneltilmesi gerektiği- İhtiyati veya kesin haciz, tasarruf yetkisini kısıtlayan bir cebri icra müessesesi olduğudan, haczedilmiş paranın temliki, haciz alacaklısına karşı ileri sürülemeyeceği- Şikayet olunanın, hak ediş alacağının bir kısmını şikayetçi vergi dairesi ve diğer şikayet olunanların haczinden önce temlik aldığı, bu temlik nedeniyle temlik edilen miktar üzerinde diğer alacaklıların tasarruf yetkisinin kalmadığı görüldüğünden, bu miktar üzerine haciz koyduramayacakları, şikayetçinin hakediş alacağının bu kısmı yönünden geçerli bir haciz işleminin bulunmadığı, bu kısım yönünden de sıra cetvelinin iptalini istemekte hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle, şikayet olunan yönünden şikayetin HMK'nın 114/1-h ve 115/2. maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerekeceği-
Bedeli paylaşıma konu paranın icra dosyasına girmesi ile birlikte, davacının, alacaklı bulunduğu icra dosyalarında hacizlerinin düşmesini engellemek amacıyla başkaca bir işlem yapmasına gerek bulunmadığı- Sıra cetveline itiraz eden alacaklının icra takibinin ve buna bağlı olarak geçerli bir haciz işleminin bulunması gerektiği- Sıra cetveline yönelik itirazda bulunma yetkisinin, bu itiraz üzerine düzenlenecek yeni sıra cetveline girme hakkı bulunan alacaklılara tanındığı- Davacı tarafın, kendisine pay ayrılmayan icra dosyasında ilk olarak düzenlenen aynı paranın paylaşımı ile ilgili sıra cetveline karşı itirazda bulunmamasıyla birlikte, bu sıra cetveli kendisi yönünden kesinleştiğinden, artık yeni düzenlenen davaya konu sıra cetveline girme hakkı olmadığından, sıra cetveline yönelik itizarında hukuki yararı da bulunmadığı-
Muvazaa iddiasının genel mahkeme tarafından sonuçlandırılmış olması halinde icra müdürlüğünce yapılması gerekenin bu kararın esas alınarak sıra cetveli tanzim edilmesi olduğu, bu hususun yerine getirilip getirilmediğinin denetlenmesinin icra hukuk mahkemesine ait olduğu-
Satış talebi ve satış masrafı yasal süre geçtikten sonra yatırıldığından davalının haczinin düştüğü, ancak davacıdan sonra gelen alacaklıların alacak miktarları nazara alındığında davacının sıra sebebine dayalı dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı-
Sıra cetvelinin satışı yapılan gayrimenkul üzerine ilk haczin konulduğu icra dosyasında düzenlenmesi gerektiği-
Muvazaadan söz edilebilmesi için kural olarak, muvazaalı tasarrufun diğer alacaklı lehine yapılan borçlandırıcı işlemden sonraki tarihi taşıması gerekli olup, bu davalarda ispat külfetinin davalı alacaklıya ait olduğu, mahkemece, davalı alacağının davacı alacağından daha önce doğduğu ve kronolojik olarak davalının davacının alacağına yönelik muvazaa yapmasının mümkün olmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-