Cüz’i de olsa satış avansının yatırılmış olması, usulüne uygun bir satış talebinin bulunduğu anlamına geleceği, yatırılan masrafın yetmeyeceği sonradan anlaşılırsa, bunun tamamlanması istenebilirse de, masraf hiç yatırılmamışsa geçerli bir talebin varlığından söz edilemeyeceği- Alacaklıya yüklenen görev, süresinde satış isteyerek avansı yatırmak olup, satış görevi (İİK. mad. 123), icra dairesine yüklenmiş olduğundan, satış ne zaman yapılırsa yapılsın, haciz ve satış talebinin ayakta olacağı- İki yıllık satış isteme süreci içinde taşınmaz başka bir dosyadan satılmış ise haciz düşmeyeceği- Meskeniyet iddiasının kabulünün İİK'nın 106. maddesindeki süreleri durduracağına dair bir düzenleme bulunmadığı- Sıra cetveli bedeli paylaşıma konu mal üzerinde, satış tarihi itibariyle haczi bulunan alacaklılar dikkate alınarak düzenleneceği, aksi halde satış bedelinden pay ayrılamayacağından, sıra cetveline itiraz etmekte hukuki yararın bulunmayacağı ve bu durumda mahkemece, şikayetçinin haczi düştüğünden hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle, şikayetin HMK'nın 114/1-h ve 115/2. maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerektiği- Diğer ica mahkemesi ilamıyla birleşen dosyada şikayet olunanın haczinin düşmediği kabul edilmiş olup hüküm borçlu tarafından temyiz edilmeyerek kesinleşmiş olduğundan, bu ilamın asıl dosyada şikayet olunan yönünden bağlayıcı değil ise de, birleşen dosyada şikayetçinin alacağını borçludan temlik aldığı anlaşıldığından, birleşen dosyada şikayetçi yönünden kesin hüküm oluşturacağı ve bu durumda mahkemece, şikayet olunanın haczinin ayakta olduğunun kabulü gerektiği-
Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu-
Alacaklı vekilince yasal iki yıllık süre içerisinde hacizli taşınmazın satışı talebinde bulunulduğu ve satış avansının ödenmiş olduğu anlaşıldığından süresi içerisinde satış talebinde bulunan şikayet olunanın haczinin ayakta olduğu-
Tasarrufun iptali davası açan alacaklının iptal ettirdiği tasarruf miktarınca dava açmayan alacaklılara göre önceliğinin bulunduğu- Borçlu aleyhine tasarrufun iptali davası açıp bedellerinin paylaşımı davaya konu olan senetlere ilişkin tasarrufu iptal ettiren davalıların senet bedellerinde öncelik hakları bulunduğundan dava konusu sıra cetveli usule uygun olduğu-
Şikayet olunanın ihtiyati haczi şikayetçinin kesin haczinden önce ise de, şikayet olunanın takibi şikayetçinin takibinden sonraki tarihli olduğu gibi, şikayet olunanın takibinin dayanağı belgenin de İİK'nın 100. maddesinde sayılan belgelerden olmadığı, bu durumda mahkemece, bedeli paylaşıma konu taşınırlar üzerine uygulanan ilk kesin haczin şikayetçinin haczi olduğu ve şikayet olunanın ilk kesin haciz olan şikayetçinin haczine iştirak koşulları bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Dava dilekçesine eklenen vekaletnamede davacı asilin adresi ve T.C. kimlik numarasına yer verilmiş olup, HMK'nın 119/1-b maddesindeki bilgilere ulaşılabilmesinin mümkün olduğundan, mahkemece, uyuşmazlığın esasının incelenmesi gerektiği-
Sıra cetvelinin şikayetçiye tebliğ edildiği tarihten, İİK'nın 235/son maddesi hükmüne göre, 16. madde de belirlenen 7 gün süresi geçtikten sonra şikayet yoluna başvurulması nedeniyle reddi yerine İİK'nın 219/4. maddesi hükmünde öngörülen sürede başvuru yapılmadığından bahisle red kararı verilmesi doğru olmamış ise de düşülen bu hatanın giderilmesinin, yeniden yargılamayı gerektirmediği-
HMK'nın yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra açılan sıra cetveline itiraz davaları için görevli mahkemenin (sıra cetveline göre düşen hissenin miktarına bakılmaksızın ) HMK'nın 2/1. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu-
Şikayet olunan Banka ile ilgili şikayetin kabulüne ilişkin mahkemenin ilk kararının temyiz edilmemek suretiyle kesinleşmiş olduğu gözetilerek, şikayet olunan Banka yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekeceği-
İcra Müdürlüğü'nün ( memur ) işlemine karşı İİK'nın 16. maddesine dayalı şikayette, İcra Müdürlüğü'ne husumet yöneltilmesi gerekmekte ise de, sıra cetvelini şikayet bakımından, takibi yapan icra müdürlüğünün de alacaklı sıfatı bulunmadığından, şikayetçinin icra müdürlüğü aleyhine şikayette bulunmasında da hukuki yararının bulunmadığı- Şikayetin kural olarak, şikayet edene göre öncelikli olup pay ayrılan ya da aynı derecede hacze iştirak eden alacaklılara yöneltilmesi gerekeceği, şikayette hasım gösterilmemesinin ya da eksik veya yanlış kişiye husumet tevcih edilmesinin talebin reddini gerektirmeyeceği-