4389 sayılı Kanun’a 5020 sayılı Kanun ile eklenen Ek-5. madde ve 5411 sayılı Kanun’a eklenen Ek-13. madde hükmündeki düzenlemeler nedeniyle diğer alacaklıların muvazaadan ari haklarının etkilendiği durumlarda, maddede belirtilen bankalar yönünden fon alacaklarının tahsili ile ilgili hükümlerinin uygulandığı ve bu bankaların hacizlerinin 6183 sayılı Kanun’un 21. Maddesi uyarınca ilk hacze iştiraklerine olanak bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin şikayet olunan şirketler yönünden kabulü ile 17.12.2009 tarihli sıra cetvelinin iptaline karar verilmesinin gerekeceği-
Mahkemece, şikayetçinin haczinin paylaştırılması yapılan paranın İcra Dairesi’ne gönderildiği tarihten sonra olduğu, söz konusu para üzerindeki hacze iştirakinin mümkün bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu-
Mahkemece, alacak miktarının ipotek miktarı altında kaldığı, ayrıca muvazaaya ilişkin her hangi bir kayıt ve delilin sunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinde isabetsizliğin olmadığı-
İcra mahkemesince; taraflar arasında imzalanan sözleşmedeki aylık ücrete tabi hukuki danışmanlık ile şikayetçinin, müvekkili lehine somut bir kazandırmasının bulunmadığı, 1136 sayılı Kanun’un 166/2. maddesindeki sözleşmeden kastedilenin belli bir dava veya takibe hasredilen sözleşme olduğu, aylık ücret öngören danışmanlık sözleşmesinin bu nitelikte bir sözleşme olmadığı gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu-
Hacizlerin, şikayetçinin, alacağı temlik aldığı tarihten önce konulması nedeniyle, şikayetin reddine karar verilmesinin gerekeceği-
Kefilin ancak ödediği oranda asıl borçluya halef olacağı, davalı tarafından gerçekte ödenmiş bir borç bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı alacaklının alacağının sıra cetvelinden çıkartılmasına karar verilmesinde bir isabetsizliğin olmadığı-
Sıra cetveline kayıtlı olmayan davalı hakkında sıra cetveline itiraz davası açılamayacağı-
Davalının bonoya dayandığı, bononun tek başına alacağın varlığını ispat için yeterli olmadığı, satışı iptal edilen taşınmazın satış bedeli olan meblağın davacının alacağını karşılamadığı gerekçesiyle davalının kabulüne, sıra cetvelinde davalıya ayrılan paydan öncelikle davacı alacağının ödenmesine karar verilmesinde isabetsizliğin olmadığı-
Muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında, davalı alacaklının, borçludan gerçek bir alacağı olduğunu birbirini doğrulayan belgelerle ispatlamasının gerekeceği-
İtiraza konu sıra cetvelinin İstanbul 11. İcra Müdürlüğü’nde düzenlendiği, İİK’nun 142. maddesine göre İstanbul mahkemelerinin yetkili olduğu, hacizli malların satışının yapıldığı yerin yetkinin belirlenmesinde önemli olmadığı-