Sıra cetvelinde yer alabilmek ve sıra cetveline itiraz edebilmek için bedeli paylaşıma konu mal üzerinde satış tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haciz bulunması; hükmüne uyulan bozma ilamında şikâyetçinin haczinin satış tarihi itibariyle ayakta olup olmadığının, İcra ve İflâs Kanunu'nun 129/son maddesi hükmü de gözetilerek değerlendirilmesi gerekeceği-
Mahkemece, şikayetçinin dosya alacağının eksik hesaplanması nedeniyle garame hesabında şikayetçiye eksik pay ayrılmak suretiyle anılan 22.06.2011 tarihli iki adet sıra cetvelinin hatalı düzenlendiği gerekçesiyle iptallerine karar verilmesinin yerinde olduğu-
Mahkemece, uyulan bozma ilamı doğrultusunda taraf teşkilinin sağlandığı, şikayet olunan N.K. ile ilgili temyiz nedenlerinin Yargıtay bozma ilamı ile reddedilmiş olması nedeniyle N.K. yönünden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, yasal süresi içerisinde satış talep edildiği ve masrafın da avans olarak yatırıldığı gerekçesiyle, şikayet olunan A.K. ile ilgili şikayetin reddine karar verilmesinin gerekeceği-
Sıra cetveline yönelik şikayetlerde önüne gelen şikayetleri sonuçlandırmak ve icra müdürüne bu yönde talimat vermekle görevli icra mahkemesinin düzenlenecek yeni sıra cetvelinde sıra cetvelinin hangi ilkelere göre düzenleneceğini belirtmesi, diğer anlatımla alacaklıların ne miktar için hangi sıralarda yer alması gerektiğini saptaması, hukuka uygun olmayan kısımları göstermesi, bu çerçevede işlem yapılması için icra müdürüne talimat vermesi (İİK. mad. 17/I) gerektiğinden, sıra cetvelinin iptaline karar vermekle yetinmesinin gerekeceği-
Mahkemece, borçlunun araç rehnine konu araç kredi hesabını ödeyerek kapattığı, rehnin borçlunun bankaya olan diğer borçlarının da teminatını teşkil ettiği hususunun ispatlanamadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
İcra mahkemesince, şikayetin, garameten paylaştırmaya katılan şikayet olunana ait nafaka alacağının muvazaalı olduğuna yönelik olması nedeniyle alacağın esasına ilişkin olduğu ve yasa gereği bu istemle ilgili yargılama yapma görevinin genel mahkemelere ait olduğu gerekçesiyle, mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın istem halinde yetkili Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesinin isabetli olduğu-
Rutin ödemeler (kira alacakları vs.) dışında ileride doğacak, doğması muhtemel bir hakkın bu aşamada üçüncü şahıslarca net olarak bilinmesi mümkün olmadığından, haciz ihbarnamesinin muhtemel alacaklar açısından sonuç doğurmayacağı- Borçlunun, üçüncü kişi nezdinde ileride doğması muhtemel alacaklarının haczinin ise ancak İİK.nun 78. maddesi kapsamında gönderilecek haciz yazısı ile mümkün olduğu-
Borçlunun talebi üzerine iflasın ertelenmesine karar verildiği, İİK'nun 206/1. maddesi kapsamında kalan alacaklarla ilgili takipler ve rehinli takipler hariç olmak üzere, borçlu hakkındaki tüm takiplerin tedbiren durdurulmasına karar verildiği, Vergi Dairesi alacaklarıyla ilgili olarak tedbir kararından sonra haciz konulduğu, bu durumda, sıra cetveline konu alacaklardan yalnızca şikayetçinin alacağıyla ilgili olarak takip sürdürülebilir nitelikte olduğu, Vergi Dairelerinin alacağı kamu alacağı olsa da anılan tedbir kararı uyarınca takibin devam ettirilmesi ve haczin paraya çevrilmesi mümkün olmadığı, aksi düşünüldüğünde tedbir kararının kapsamının daraltılmış olacağı, buna göre tek yürütülebilir haczin, şikayetçi alacağı için başlatılan icra takibiyle ilgili konulduğu gözetilerek, buna göre hüküm kurulması gerektiği- Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, şikayete konu müdürlük işleminde alacaklı tarafın vergi dairesi olduğu, bozma ilamından önce husumet itirazının ileri sürülmediği ve taraf teşkili ile karar verildiğinden husumet itirazı yerinde görülmeyerek şikayetin kabulü ile müdürlük işleminin iptaline karar verilmesinin isabetli olduğu-
Mahkemece, 07.04.2006 tarihinde konan haczin satış tarihinde düştüğüne ilişkin iddialar ile tüm alacaklıları alakadar eden masrafların satış bedelinden öncelikle ödenmesi gerekirken bu hesaplamaların yapılıp paraların ödenmediği iddialarının sabit olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu-
Şikayet olunan alacaklının ilk haczine konu menkul malların kendi haczine ve şikayetçinin daha sonraki haczine esas olan mallar ile aynı olmadığı, bu sebeple şikayetçi tarafından 13.05.2010 tarihinde haczedilen mallara ilk kez haciz uygulanması nedeniyle kendi haciz tarihi önce olduğundan sıra cetvelinde birinci sırada yer alması gerektiği-