Şikayet olunan alacaklının ilk haczine konu menkul malların kendi haczine ve şikayetçinin daha sonraki haczine esas olan mallar ile aynı olmadığı, bu sebeple şikayetçi tarafından 13.05.2010 tarihinde haczedilen mallara ilk kez haciz uygulanması nedeniyle kendi haciz tarihi önce olduğundan sıra cetvelinde birinci sırada yer alması gerektiği-
Mahkemece, şikayetçinin, talebiyle satışa konu taşınmazlar üzerine konulan 11.06.1998, 04.04.2003, 09.02.2006 tarihli hacizlerin İİK'nın 106. ve 110. maddelerinde öngörülen iki yıl içinde satışları istenmediğinden düştüğü, 13.10.2011 tarihli haczinin geçerli olduğu ancak sıra cetvelinde şikayet olunan olarak gösterilen diğer alacaklıların hacizlerinden sonra geldiği, fon alacağı olmasının İİK'nın 106/a ve 110. maddelerinin uygunlanması açısından bir öneminin olmadığı, sıra cetvelinin yasaya uygun olduğu ve şikayetin yerinde olmadığı-
İflas sıra cetvelinde başka bir alacaklının sırasına yönelik itirazın, o alacağın sıradan terkin edilmesi talebini içerdiğinden, şikayet olarak icra mahkemesinde değil, İİK’nun 235/2. maddesi uyarınca sırasına itiraz edilen alacaklıya husumet yöneltilerek dava yolu ile genel mahkemede ileri sürülmesinin gerekeceği, icra mahkemesince genel mahkemelerin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, bu husus gözden kaçırılarak yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
İflas sıra cetvelinde başka bir alacaklının sırasına yönelik itirazın, o alacağın sıradan terkin edilmesi talebini içerdiğinden, şikayet olarak icra mahkemesinde değil, İİK'nun 235/2. maddesi uyarınca sırasına itiraz edilen alacaklıya husumet yöneltilerek dava yolu ile genel mahkemede ileri sürülmesi gerekeceği-
Sıra cetveline itiraz davalarının kabulü halinde, davalıya isabet eden payın, yargılama giderleri de dahil olmak üzere öncelikle davacı alacağına tahsisine, artakalan para olursa, bunun da davalıya bırakılmasına karar verilmesinin gerekeceği-
Sıra cetveline yönelik şikayetlerde İcra Mahkemesi'nin, önüne gelen şikayetleri sonuçlandırmak ve icra müdürüne bu yönde talimat vermekle görevli olup, düzenlenecek yeni sıra cetvelinde sıra cetvelinin hangi ilkelere göre düzenleneceğini belirtmesi, diğer anlatımla alacaklıların ne miktar için hangi sıralarda yer alması gerektiğini saptaması, hukuka uygun olmayan kısımları göstermesi, bu çerçevede işlem yapılması için icra müdürüne talimat vermesi (İİK. m.17/I) gerektiğinden, sıra cetvelinin iptaline karar vermekle yetinmesinin gerekeceği-
Mahkemece, şikayetçi haczinin 6183 sayılı Yasa’nın 69. maddesi gereğince ilk haciz olan Vergi Dairesi haczine iştirak şartlarını taşımadığından şikayet olunan Vergi Dairesi yönünden talebin reddine, 6183 sayılı Yasa’nın 21. maddesi gereğince şikayetçi belediye tarafından satıştan önce haciz konulmuş olmakla 3. şahıslar tarafından konan hacizlere iştiraki ile satış bedelinin aralarında garameten paylaştırılacağı gerekçesiyle diğer şikayet olunanlar yönünden şikayetin kabulüne karar verilmesinin isabetli olduğu-
Muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında, davalı alacaklının, borçludan gerçek bir alacağı olduğunu birbirini doğrulayan belgelerle ispatlamasının gerekeceği-
Davacının, davalı alacağının ipotek kapsamında olmadığı iddiasına dayalı itirazı üzerine, mahkemece söz konusu alacağın ipotek kapsamında olup olmadığının incelenmesi gerekeceğinden bu itirazın, alacağın esasına ve miktarına değil, sadece sıraya yönelik olup, icra mahkemesinin görevli olduğu-
Mahkemece sıra cetveline yönelik itiraz bakımından görevsizlik, ihalenin feshi talebi bakımından da esastan red hükmünün oluşturulduğu, bu şekilde kurulan hükümle hem dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi ve hem de red kararının infaz edilmesinin mümkün olmadığı; bu durumun UYAP sisteminde de soruna yol açabilecek nitelikte olduğu, öte yandan her iki talebin Yargıtay’da temyizen inceleme yerleri farklı olduğundan, denetlenmesi aşamasında da görev sorunu ortaya çıkacağı, açıklanan nedenle sıra cetveline itirazın ayrılması (tefriki) suretiyle esasa kaydedilecek yeni bir dosya üzerinden karar verilmesi ve elde kalan dosyada da ihalenin feshine yönelik bir hüküm oluşturulması gerekeceği-