“Keşide yeri” olarak “Adap” ibaresini içeren belgenin “çek” niteliğinde kabul edilemeyeceği-
Çeklerde "vade" olmayacağından, takip konusu çekte iki tane "keşide tarihi" bulunması halinde, önceki (ilk) tarihin "keşide tarihi" olarak kabul edilmesi gerekeceği ve ikinci tarihin yazılmamış sayılacağı-
Takip hangi icra dairesinde başlamışsa, bu takiple ilgili itiraz ve şikayetlerin, takibin yapıldığı icra müdürlüğünün bağlı bulunduğu icra mahkemesince çözümleneceği-
Takip dayanağı senette “tanzim yeri” belirtilmemiş ve ayrıca “tanzim edenin ad ve soyadı yanında da bir yer ismi yazılmamış” olduğu için, bu senedin “bono” sayılmayacağı; ”kefil” ise, ”senedi tanzim eden” (keşideci) konumunda olmadığı için, kefilin ad ve soyadı yanında adresinin yazılı olmasının, bu eksikliği gidermeyeceği ve senedin “bono” sayılmasını gerektirmeyeceği-
Takip dayanağı bonoda “Karapınar kasabası E.li/Mersin”in “tanzim yeri” olarak gösterilmiş olmasının geçerli ve yeterli olduğu-
Bono bedelinin hem yazı ve hem de rakamla gösterildiği durumlarda, bu iki bedel arasında fark bulunması halinde, yazı ile gösterilen bedele itibar olunacağı (TTK. 676)-
Takip konusu Euro cinsinden alacağın yer aldığı bononun vade tarihi itibariyle TC merkez bankasından efektif satış kuru sorularak alacak miktarının belirlenmesi gerekeceği-
Bonoda “tanzim yeri”nin “Beylikdüzü/İst.” şeklinde gösterilebileceği-
Vadesi gösterilmemiş bir bononun “görüldüğünde ödenmesi şart” bir bono sayılacağı (TTK. 777), böyle bir bononun “keşide gününden itibaren bir yıl içinde ibrazı” gerekeceği (TTK. 704) - Bu tür bonolarda bonoyu tanzim eden keşideci ve avalistlerin sorumluluğunun devam edeceği, ancak vadesi gösterilmemiş olan bononun keşide (tanzim) tarihinden itibaren bir yıl içinde ibraz olunmaması halinde müracaat borçlularının (lehtar ve cirantaların) borçtan kurtulacağı ve bu kişiler hakkında icra takibi yapılamayacağı-