Vade tarihinin, tanzim tarihinden önceki bir tarihi taşıması halinde, senedin “bono” sayılmayacağı-
Takip konusu senette lehtarın, avalist konumunda olması halinde, lehtar ile avalist (senet borçlusu) sıfatları birleşmiş olduğundan, bir kimse kendi lehine bono düzenleyemeyeceğinden, dayanak senedin “bono” sayılmayacağı-
“Keşide yeri” olarak “K.Paşa” yazılmış bulunan belgenin –bu kısaltma ile neresinin kastedilmiş olduğu belirgin bir şekilde ifade edilmemiş olduğundan- “çek” sayılmayacağı-
Bononun tedavüle çıkarılmadan doldurulabileceği, anlaşmaya aykırı doldurulduğunun yazılı belge ile kanıtlanabileceği-
Alacaklar arasında teselsül ifade eden bir kayıt da senette bulunmadığından, senet lehtarından birisini tek başına senetten doğan alacağın tamamını isteyemeyeceği-
Keşide yerinin –Ank., İst. gibi- hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirtilmesi gerektiğinden (4.12.1992 T. 1/5 s. İçt. Bir. K.), ”keşide yeri” (B.ADA) şeklinde belirtilmiş olan belgenin “çek” niteliğinde kabul edilemeyeceği-
Takip konusu senedin lehtarının ünvanının değişmiş ve alacaklı lehtarın, şirketin yeni ünvanı ile ve ünvan değişikliğini belirten ticaret sicil gazetesini de ekleyerek takip talebinde bulunmuş olması halinde, icra mahkemesince takibin iptaline karar verilemeyeceği-
Tanzim edildiği tarihten önceki veya sonraki bir keşide tarihini içeren bononun geçerli olduğu, tanzim tarihinin gerçeğe uygun olmasının zorunlu olmadığı-
Bonoda “tanzim tarihi”nin, 2000 yılı için (OO), 2001 yılı için (01), 2002 yılı için (02) şeklindeki kısaltmanın kullanılabileceği-
Bonoda yazılı olan D.lar Köyü'nün idari birimi olup tanzim yerinin kanuna uygun olarak gösterildiğinin kabul edilmesi gerekeceği-