Kişinin ad ve soyadını kitap harfleri ile yazmakla yetinmiş olmasının imza yerine geçmeyeceği–
Takip açılırken eksik ve yanlış yazılan alacaklı sıfatının her zaman düzeltilebileceği; bu durumun takibin iptalini gerektirmeyeceği; alacaklı şirketin unvanının değiştiğinin saptanması halinde, çekin hamili aynı şirket olacağından yeni unvan yerine eski unvanın yazılmasında yasaya aykırılık bulunmadığı-
Senedin üzerinde iki farklı vade tarihi bulunması halinde, senedin “bono” sayılmayacağı-
Senette “vade tarihi”nin rakamla; 31.10.2007 yazıyla ise 30 Ekim 2007 olarak gösterilmiş olması halinde, senedin “bono” sayılmayacağı-
“Tanzim yeri” yazılı olmayan bonoda,keşidecinin ad ve soyadı yanında yazılı bulunan “B.Çekmece” şeklindeki kısaltmanın hangi idari birimi ifade ettiği açıkça anlaşılamadığından,düzenlenmiş olan senedin “bono” sayılamayacağı-
Takipte “borçlu” olarak gösterilen kuruluşun (adi ortaklığın), gerçek ya da tüzel kişiliğinin bulunmaması nedeniyle, süresiz şikayet yolu ile “takibin pasif husumet ehliyeti yokluğu” nedeniyle iptali gerekeceği-
Bonoda “keşide yeri”nin “T.DAĞ” şeklinde gösterilmiş olması halinde –bu kısaltma, keşide yerini belirgin bir idari birim olarak ifade etmediğinden- düzenlenen senedin “bono” sayılmasına engel teşkil edeceği-
Tüzelkişiliği olmayan, bu nedenle de hak sahibi olabilmesine ve borç altına girebilmesine olanak bulunmayan bir “firma” lehine düzenlenmiş senetlerin “bono” niteliğinde olmayacağı - “İ. T. İnş.”ın lehtar olarak gösterildiği senedin de “bono” sayılmayacağı-
Düzenlenen senedin “bono” sayılması için, keşidecinin imzasını içermesi yeterli olup, ayrıca keşidecinin ad ve soyadının da senette yazılmış olmasının gerekmediği-