Çekte keşide yerinin «İstanbul», muhatap bankanın bulunduğu yerin ise «B.paşa/İstanbul» olması halinde -B.paşa da İstanbul Büyükşehir Belediyesi içinde yer alan bir ilçe belediyesi olduğundan- ibraz süresinin «10 gün» olduğunun kabulü gerekeceği-
Takip konusu bono’nun, taraflar arasındaki iki tarafa borç yükleyen sözleşme (protokol) uyarınca «teminat senedi» olarak düzenlenmiş olduğunun anlaşılması halinde, bononun «mücerret borç ikrarı»nı içeren bir senet olmaktan çıkacağı ve «bono» niteliğini kaybedeceği (kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe konu olamayacağı)—
Aval veren kimsenin, kimin için taahhüt altına girmişse tıpkı onun gibi sorumlu olduğu- Bonoda lehine aval verilen kimsenin mutlaka bono borçlusu olması gerektiği; keşideci için aval vermiş olan kişinin keşidecinin senette imzasının bulunmaması halinde senet bedelinden sorumlu tutulamayacağı—
Avans faizi istenebilmesi için, borçlunun tacir olması ve borcun da ticari işletme ile ilgili olmasının yeterli olacağı, alacaklının da tacir olmasına gerek bulunmadığı-
Gerek takip talebinde, gerekse takip talebine eklenen vekaletnamede; alacaklının adresinin gösterilmiş olmasına rağmen, ödeme emrinde bu adresin hatalı olarak yazılmış olmasının, ödeme emrinin iptalini gerektirmeyeceği-
Senette bulunması zorunlu olan «keşide yeri» ve «keşide edenin adresi»nin senet keşidecisi için geçerli olduğu, kimin için taahhüt altına girmişse tıpkı onun gibi senette borçlu sorumlu olan avalistlerin adreslerinin senette yazılı olmasının, bu zorunluluğu gidermeyeceği-
Ön yüzünde ismi (ünvanı) kısaltılarak belirtilmiş olan lehtarın tam isminin (ünvanının) senet arkasındaki ciro kaşesinden (imzasından) anlaşılması halinde senedin «bono» olarak geçerliliğini koruyacağını—
Tüzel kişiliği bulunmayan firma adına düzenlenen çekin, firma adı yazılarak başkasına ciro edilmiş olması halinde, çek «hamiline» yazılmış sayılacağından, takip dayanağı kambiyo senedi niteliğinin bu işlemden etkilenmeyeceği—
Senet arkasına (ya da ön yüzünde) «teminat senedidir, ciro edilemez» şeklinde yazılan yazının (kaydın) senedin «bono» olma niteliğini etkilemeyeceği (ve lehtar tarafından, keşideci hakkında takip yapılmasını önlemeyeceği)—