Çek üzerinde yer alan “31.010.2007” tarihinden, ”31.10.2007“ tarihinin anlaşılması gerekeceği-
Hiçbir alım gücü olmayan 26 TL üzerinde bono düzenlenmesi hayatın olağan akışına uygun düşmediği gibi, bu yöndeki kabul, aşırı şekilcilik olup, ağır hak kaybına neden olacağından, senedin 26.000 TL olarak düzenlendiğinin kabulü gerekeceği (Bu nedenle senet bedelinin rakamla “26.000 TL”, yazı ile “yirmialtı Türk Lirası” şeklinde gösterilmiş olması halinde, alacak miktarının 26.000 TL olduğunun kabulü gerekeceği)-
Çekte “lehtar”ın çekin zorunlu unsurlarından bulunmadığı, bu nedenle çekte lehtarın yazılıp yazılmamasının ya da lehtarın gerçek veya tüzel kişiliğinin bulunup bulunmamasının “çek” niteliğini etkilemeyeceği-
Takip konusu çekte keşide tarihinin "21.4.2007" iken, çizilerek "22.3.2007" olarak düzeltilmiş olması ve bu düzeltme yanındaki paraf imzasının şirket yetkilisine ait olmadığının saptanması halinde, çekin gerçek keşide tarihinin “21.4.2007” olduğunun kabulü gerekeceği ve bu çekin ibraz süresinin bu tarihe göre hesaplanması gerekeceği-
Takip konusu bononun “lehtar” hanesinde şirketin unvanının kısaltılmış olarak gösterilmiş olmasına rağmen, şirketin tüzel kişinin hesaplanabildiği durumlarda, bu durumun senedin “bono” niteliğini etkilemeyeceği-
Bankalara “yurtdışı kredi kuruluşlarından temin ettikleri kredilerle ile ilgili yapacakları takiplerde“ tanınmış olan harç muafiyetinin, bonoya dayalı olarak yapacakları kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takiplerde uygulanmayacağı-
“Keşide yeri”nin, hiç bir duraksamaya yer vermeyecek şekilde açık olarak gösterilmesi gerektiğinden, keşide yeri “Esk.” şeklinde belirtilmiş olan belgenin “çek” sayılamayacağı-
Takip konusu borçtan dolayı borçlunun takip hukuku açısından sorumluluğunun doğabilmesi için, borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmiş olması gerekeceği-
Kendisine ödeme emri tebliğ edilen borçlunun vekili vasıtasıyla icra mahkemesine başvurup ödeme emrini iptal ettirmesinden sonra, yeni ödeme emrinin borçluya değil vekiline gönderilmesi gerekeceği-
İcra takibinde “borçlu” olarak gösterilmemiş olan kişiye, takip talebine aykırı olarak, takibe dahil edilip “ödeme emri” gönderilemeyeceği-