Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibin açıldığı tarihten önce borçlunun ölmüş olduğunun anlaşılması halinde, yapılmış olan takibin süresiz şikayet yoluyla iptalinin istenebileceği; bu takibin mirasçılara da yöneltilemeyeceği-
Senetlerin düzeltilen vade tarihlerinin, keşideci tarafından paraflanmaması durumunda, senetlerin vade tarihlerinin, tahrifattan önceki yazılı şekli ile kabul edilecekleri; bu durumun, senetlerin “kambiyo senedi” sayılmasına etkili olmayacağı-
Maddi hata sonucunda gerçek borçlunun isminde hata yapılmış olmasının sonuca etkili olmayacağı (takibin iptalini gerektirmeyeceği)-
Davaya konu çekin TTK’nun hükümlerine göre geçerli olduğu ve mücerret borç ikrarını havi belge olduğu, teminat senedi olmayıp ödeme belgesi niteliğinde bulunduğu, çekin geçerliliğine dair itiraz olmadığı, davacının çek nedeniyle borçlu olmadığını yazılı delille ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilebileceği-
Senette yazılı iki vade tarihinin, senedin “bono” sayılmasına engel teşkil etmediği durum-
Keşide yeri olarak “G.paşa” yazılı olan belgenin “çek” niteliğinde olduğu sonucuna varılamayacağı-
Mahkemece ihtiyati haciz kararının “borçluların mal kaçırma ihtimali nedeniyle verilmiş olması halinde”, vadesi gelmemiş senetlerin de, senetlerdeki muacceliyet kaydı nedeniyle icraya verilebileceği-
Dava dışı borçlu hakkında başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, borçlunun babasının “borçlu oğlu adına gönderilen ödeme emrinin, Teb.K.’na aykırı olarak tebliğ edildiğini, bu nedenle ödeme emri tebligatının iptali” istemiyle yaptığı şikayetin “sıfat yokluğu” nedeni ile reddi gerekeceği-
Vadesi başka şekilde gösterilen veya birbirini takip eden vadeleri gösteren bonolar batıl olduğundan; biri rakamla 31.12.2008 diğeri yazı ile 31.12.2009 olmak üzere, birbirinden farklı iki ayrı vade tarihini ihtiva eden senede dayanılarak, kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapılamayacağı-
Keşide yeri “ARD.” olarak kısaltılmış şekilde gösterilmiş belgeye dayalı olarak yapılan takipte, vergi kimlik numarası üzerinde yer alan ibare “keşide yeri” olarak kabul edilebilir mi?-