Borçluların mahkemeye sunmuş oldukları senet fotokopisi ve soyut iddialar ile senedin teminat amaçlı verildiğinin ispatının mümkün olmadığı-
HMK'nun tamamlanmış işleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanacağı (HMK. mad. 448), Taraflardan her ikisinin de tacir olduklarına ilişkin bilgi ve iddia bulunmadığından alacaklı ve borçlu arasında yapılan bonodaki yetki kaydının, takip tarihi itibari ile yürürlükte olan HMK. mad. 17 gereğince geçersiz olduğu, bonoya dayalı olarak, borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde (HMK. 6.md.); bonoda öngörülen ödeme yerinde, ancak, 6102 s. TTK. mad. 777/3 gereğince, açıklık bulunmadığı takdirde senedin düzenlendiği yerin, ödeme yeri ve aynı zamanda düzenleyenin yerleşim yeri olarak kabulü gerekeceğinden, düzenlendiği yer gösterilmeyen bir bono düzenleyenin adının yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılacağından bononun tanzim yerinde icra takibi yapılabileceği-
Çekin süresinde muhatap bankaya ibraz edildiğinin (ibraz günü de gösterilmek suretiyle) çekin üzerine yazılmış olan tarihli bir beyanla tespit edilmesinin gerekeceği, aksi taktirde alacaklının müracaat hakkını kaybedeceği, bankaya süresinde ibraz edildiğinin, belge üzerine yazılan şerh ile ispat edilmesinin gerekeceği, yani bilahare bankadan alınan yazıya göre ibraz edilip edilmediğinin tespitinin mümkün olmadığı-
Takip dayanağı söz konusu çekin onaylı suretinin incelenmesinde, ilk cironun lehtara ait olduğu takip alacaklısının ciro silsilesi içerisinde yer aldığı, çekin süresinde bankaya ibraz edildiği, vasıflarının tam olduğu ve alacaklının yetkili hamil olduğu anlaşıldığından, aksi yöndeki şikayetin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Takip dayanağı bonoda tanzim yerinin ve muteriz borçlunun adresinin Bahçelievler/İstanbul olduğu, ödeme emrinin de bu adreste borçluya tebliğ edildiği görüldüğünden, takibe konu bonoda Ağrı İcra Dairelerinin yetkili olduğunun yazılması yetki sözleşmesi niteliğinde olup, takip tarihi itibari ile yürürlükte olan 6100 Sayılı HMK'nun 17. maddesi gereğince yetki sözleşmesinin geçersiz olacağı-
İcra takibinin dayanağı olan senette düzenleme yerinin yazılı olmadığı, <senette yetkili mahkemeleri belirleyen ibarenin tanzim yeri> olarak kabul edilemeyeceği-
Takip dayanağı senetlerde keşideci bölümünde şirket temsilcilerinin (aynı kişinin) elinden çıkmış iki imzasının bulunması halinde ve imzalayanın şirket temsilcisi olması durumunda imzalardan şirket kaşesi üzerine atılanın şirket, açığa atılan diğer imzanın da imza sahibinin şahsı adına atılmış olduğunun kabulünün zorunlu olduğu, senetteki borçtan sorumlu olmak için keşidecinin tek imzası yeterli olup birden fazla imza atılmasına gerek bulunmayacağı-
Çek ilk kez tedavüle çıktığı sırada ciranta olarak çek arkasında unvan ve imzaları yer alan kişiler yönünden değil, keşideci ile hamil arasında bir sorumluluk olduğundan, alacaklı ciranta tarafından çek lehdarı (ilk ciranta) hakkında takip yapılamayacağından mahkemece bu nedenle takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Gönderilen paraların takip dayanağı ilamdan doğan borç nedeniyle gönderilmiş olduğu açık ve net olduğundan; İİK'nun 33. maddesi kapsamında ödeme olarak değerlendirilmesinin gerekeceği-
Takibe dayanak yapılan belge bono ise alacaklının ancak vadeden itibaren 3095 sayılı Kanunun 2/2. maddesinde öngörülen avans faiz oranına göre faiz talebinde bulunabileceği-