Çekin bir takas odasına ibrazının, ödeme için ibraz yerine geçeceği- Takip alacaklısı bankanın ibraz işlemlerini muhatap banka adına vekaleten yaptığı görüldüğünden, takip alacaklısı banka aynı zamanda muhatap banka durumunda olmadığından ve çek adı geçen banka tarafından ibraz edildiğinden, takip yapan bankanın yetkili hamil olduğunun kabulü gerektiği- Mahkemece, borçlunun, "senedin keşide tarihi ve bedeli üzerinde tahrifat yapıldığı" yönündeki iddiasının HMK. mad. 266 uyarınca bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle incelenerek sonuca göre karar verilmesi gerekirken, "alacaklının yetkili hamil olmadığı" gerekçesiyle "takibin iptali"ne karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
İcra mahkemesince, muhatap bankaya yazılan yazıya verilen cevapta, "ibraz tarihinde çek karşılıklarının hesapta bulunduğu" bildirilmişse de, borçlu cirantanın taraf olmadığı davada çeklerle ilgili olarak tedbiren ödeme yasağı konulması ve ibraz anında çeklerin karşılığının bulunmasının, alacaklı hamilin borçlu aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yapmasına engel olmayacağı- Her ne kadar borçlu ciranta, kendisinden çek tazminatı talep edilemeyeceğini de ileri sürmüşse de, takip talebinde cirantanın çek tazminatından sorumlu olmadığı belirtilmiş olduğundan, mahkemece, istemin reddine karar verilmesi gerektiği-
Avalistin, bonoyu düzenleyenin imzasına itiraz hakkı bulunmadığı- Takibe konu bono üzerinde şirket kaşesinin bulunduğu, ayrıca avalistin adının yazılı olup iki adet imzanın bulunduğu, avlistin, şirketin yetkilisi olduğu ve her iki imzanın ona ait olduğu anlaşıldığından, imzalardan birinin düzenleyen şirket adına, diğerinin ise aval için atıldığının kabulü gerekeceği, imzanın şirket kaşesi üzerinde olup olmamasının şirketin sorumluluğu ve bononun geçerliliğine etki etmeyeceği-
Borçlu İİK'nun 170. maddesi uyarınca imza inkarında bulunmuş olup, imza inkarında ispat yükünün alacaklıya ait olduğu-
Keşideci ve keşideci lehine aval veren dışında cirantaların çek tazminatından sorumlu olmayacağı-
Çekler için takip alacaklısı tarafından muhatap bankanın bulunduğu yer ile çekin keşide yerinde takip yapılabileceği gibi, İİK'nun 50. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken HMK'nun 6. maddesi uyarınca borçlunun takip tarihindeki yerleşim yerindeki icra dairesinde de icra takibi yapılabileceği-
Takip dayanağı çekin, muhatap bankaya ibrazında banka tarafından “..Mahkemesinin ... kararı gereği üzerinden herhangi bir işlem yapılmamıştır.” şerhinin düşüldüğü görüldüğünden, mahkemece, "ibraz anında, takibe konu çekin bankada karşılığının olup olmadığı" araştırılarak "çek tazminatı"na yönelik şikayetin karara bağlanması gerektiği-
Bononun tanzim (düzenleme) yerinde de takip yapılabileceği-
Ortaklık hakkında yapılmış bir takip olmadığından ve adi ortaklığa gönderilmiş ödeme emri de olmadığından, ödeme emrinin iptaline ilişkin şikayetin konusunun da bulunmadığı-
İhtiyati haciz kararını veren mahkemenin bulunduğu yer icra dairesinin, icra takibi için yetkili olamayacağı- Çeke dayalı takibin, genel yetkili yer olan borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesinde (HMK 6. md.), muhatap bankanın bulunduğu yer ödeme yeri sayıldığından buradaki icra dairesinde (HMK 10. md.) ve ayrıca İİK'nun 50/1. maddesi uyarınca çekin keşide edildiği yerdeki icra dairesinde yapılabileceği-