Takip dayanağı bononun taraflar arasındaki ilişkinin teminatı olarak düzenlendiğinin saptanması halinde, senedin (alacağın) tahsil edilip edilmeyeceği yargılama gerektireceğinden, senedin «kayıtsız şartsız muayyen bir bedeli ödeme vaadi içeren bono» olmaktan çıkacağı ve kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe konu yapılamayacağı—
Tanzim tarihinin, vadeden sonraki bir tarihi kapsaması halinde, senedin «bono» sayılamayacağı—
TTK. 588. maddesine (şimdi; Yeni TTK. mad. 676) göre senetteki yazı ve rakam ile yazılan bedeller arasında fark olması halinde, yazı ile yazılana itibar edileceği—
Tarafların aralarında yapacakları bir sözleşmede kararlaştıracakları «muacceliyet kaydı»nın geçerli olacağı-
Takip talebinde ve/veya ödeme (icra) emrinde İİK. 58 hükmüne aykırı olarak, takip konusu yabancı para alacağının Türk parası ile tutarının gösterilmemiş olmasının kamu düzenine aykırılık teşkil edeceği, bu hususun icra mahkemesince doğrudan doğruya gözetilebileceği gibi, süresiz şikayet yolu ile de borçlu tarafından icra mahkemesine bildirilerek yapılan takibin ve/veya ödeme «icra emrinin» iptaline neden olacağı, İİK. 58/II-3 ve 60/I hükümlerinin emredici hüküm olduğu—
Bonoda «lehtar» ve «keşideci» sıfatlarının birleşemeyeceği (keşidecinin, kendisini «lehtar» olarak göstererek bono düzenleyemeyeceği)—
Keşideci ile birlikte senedin ön yüzüne atılan imzanın, imza sahibini senetteki borçtan sorumlu hale getireceği—
«Keşide yeri»ni belirtmek amacıyla yapılmış olan ancak belirgin olmadığı ve tereddüde neden olacağı için geçerli olmayan -ve bonoda; «K.Çekmece», «V.Şehir», «İSK», «Ç.Kale», «Ant» «Adp», «İstan», «D.evler», «ESK» «M.KÖY» şeklinde gösterilmiş olan- yerler: -