Şirket temsilcisinin şirket kaşesi (ünvanı) altına atacağı tek imza ile şirketi borçlandıracağı, temsilcinin şirket kaşesi dışında ikinci bir imzasının bulunması halinde bu imzanın şahsen kendisini senet bedelinden sorumlu hale getireceği—
Çekteki imzanın el yazısı ile atılmış olması yeterli olup, bu imzanın ne şekilde olacağı konusunda kanunda özel bir düzenleme bulunmadığından, kişinin kendisine özgü belirli karakterleri içeren sembolleri belirleyerek imzasını atabileceği gibi, ad ve soyadını yazarak da -bu sırada imza atmayı amaç edinerek- çeki düzenleyebileceği, ad ve soyadın imza olarak atılmış olup olmadığını saptamak için mahkemece borçlunun ad ve soyadını yazarak imza atma şeklinde bir uygulaması olup olmadığının araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği—
Takip talebinde ve/veya ödeme (icra) emrinde İİK 58 hükmüne aykırı olarak, takip konusu yabancı para alacağının Türk parası ile tutarının gösterilmemiş olmasının kamu düzenine aykırılık teşkil edeceği, bu hususun icra mahkemesince doğrudan doğruya gözetilebileceği gibi, süresiz şikayet yolu ile de borçlu tarafından icra mahkemesine bildirilerek yapılan takibin ve/veya ödeme «icra» emrinin) iptaline neden olacağı, İİK. 58/II-3 ve 60/I hükümlerinin emredici hüküm olduğu–
Takip yapan alacaklının harçtan muaf olması halinde de, «takip talebi»nde, İİK. 58/I-3 uyarınca yabancı para alacağının harca esas Türk parası karşılığını göstermek zorunda olduğu-
Muhatap bankaya ibraz edilmediği için havale hükmünde olan çeke dayanılarak genel haciz yoluyla takip yapılıp borçlunun itirazı üzerine icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasının istenemeyeceği—
Takip dayanağı bononun taraflar arasındaki ilişkinin teminatı olarak düzenlendiğinin saptanması halinde, senedin (alacağın) tahsil edilip edilmeyeceği yargılama gerektireceğinden, senedin «kayıtsız şartsız muayyen bir bedeli ödeme vaadi içeren bono» olmaktan çıkacağı ve kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe konu yapılamayacağı—