Aynı bono alacağının bölünmek suretiyle farklı farklı icra takibine konu edilerek tahsil edilmeye çalışılmasının mümkün olup olmadığı?
Bononun lehdarı olan ve bonoya dayalı olarak icra takibi başlatan davalıda bononun aslının bulunması gerektiğinden, davalıya bono aslını sunması için ihtaratlı kesin mehil verilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bononun incelenemediği ve ispat yükünün davacıda olduğu belirtilerek karar verilmiştir. 6100 sayılı Kanun'un 219 ve 220 nci maddesi ve 2004 sayılı Kanun'un 167 nci maddesinin ikinci fıkrası da dikkate alınarak işlem yapılması gerekirken eksik incelemeyle karar verilmesinin doğru olmadığı-
Takip talebinde yazılı olan 59.165,90 TL vekalet ücreti ile 2.350,00 TL takip masrafı kalemlerinin borçluya çıkarılan ödeme emrinde yazılı olmadığı görüldüğünden, mahkemece borçluların itirazlarının incelenmesi suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Kambiyo takibinin, daha önce başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan ilamlı icra takibine konu alacakla aynı alacağa dayalı olduğu, şikayet konusu olan kambiyo senetlerine mahsus ilamsız icra takibine konu alacağın ise 2.527.532,00 TL olduğu görülmekle, buna göre ipotekli takip konusu 2.100.000,00 TL limitin dışında kalan tutar yönünden kambiyo takibinin derdest olmadığının kabulü gerektiği- Şikayete konu kambiyo takibinin 2.100.000,00 TL yönünden iptaline, kalan kısım yönünden ise şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken takibin tümden iptaline hükmedilmesi gerektiği-
Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip talebinde 40.328,77 EURO yabancı para alacağının Türk parası karşılığı harca esas değer olarak gösterildiği ancak ödeme emrinde 40.328,77 EURO yabancı para alacağının Türk parası karşılığının gösterilmediği bu nedenle ödeme emrinin takip talebine uygun düzenlenmediği olayda; yabancı para alacağı üzerinden ödeme emri düzenlenemeyeceğinden bu husus kamu düzeni ve devletin hükümranlık haklarıyla ilgili olup, takibin her safhasında resen göz önünde tutularak ödeme emrinin iptaline karar verilmesinin gerektiği ve bu husus kamu düzeni ve devletin hükümranlık haklarıyla ilgili olduğundan tarafların bu eksikliği daha önce öğrenmiş olmasının sonuca etkisinin bulunmadığı- Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında; alacaklı vekilinin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 99 uncu maddesi uyarınca seçimlik hakkını dövizin tahsil tarihindeki Türk Lirası karşılığı olarak talep ettiği, icra harçlarının tahsili için takip talebinde dövizin Türk Lirası karşılığının gösterildiği, bu nedenle ödeme emrinde Türk Lirası karşılığının gösterilmemesinin kamu düzeniyle ilgisinin bulunmadığı, bu nedenle direnme kararının genişletilmiş gerekçeyle onanması gerektiği görüşü ileri sürülmüş ise de bu görüş Kurul çoğunluğunca benimsenmediği-
Sözleşmede takip alacaklısının imzası bulunmuyor ise de sözleşme kapsamında takibe konu 01 numaralı senet tarif edilerek senette imzası bulunan ...ın eşi ....’a teminat senedi verileceği ve verilen bu senedin yapılacak işlerin yapılmama ihtimaline binaen verildiği hususunun “... iş zamanında yapılmaz ise şirket ...’ın eşi ...’a yapılmayan işlerin bedel teminatı olarak 19.01.2022 vadeli 01 nolu 150.000,00 TL'lik ....k. İnş. senedi verilmiştir....“ şeklinde şerh edildiği dolayısıyla, takibe konu senetlerden 01 numaralı ve 150.000,00 TL bedelli senet yönünden teminat olduğunun kabulü ile bu senet yönünden durdurma kararı verilmesi gerektiği-
Her ne kadar İİK.'nun 167. maddesi hükmü uyarınca borç ipotek ile temin edilmiş olsa bile, elinde kambiyo senedi bulunan alacaklı, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapabilirse de, alacaklının tercih hakkını bu takip türünden yana kullanmış olması halinde aynı borca ilişkin olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi yapamayacağı, aksi halde aynı alacak için aynı borçluya karşı derdest bir icra takibi var iken mükerrer olarak ikinci bir takibin yapılmasının söz konusu olacağı, bu hususun kamu düzeni ile ilgili olup süresiz şikayete tabi olduğu, o halde, tercih hakkının kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi yönünden kullanılması sebebiyle, daha sonra başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibinin iptaline karar verilmesi yönündeki İlk Derece Mahkemesi kararı sonucu itibarı ile yerinde olup gerekçede hata edildiği, Bölge Adliye Mahkemesince; daha sonra başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibinin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Lehdar kısmında A. U veya H. G. yazılı olan bir senette, iki lehdardan her birinin senet miktarının tamamının lehdarı olduğu ve herbirinin borcun tamamını talep edebileceği-
Borç ipotek ile temin edilmiş olsa bile, elinde kambiyo senedi bulunan alacaklı, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapabilirse de borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılması hâlinde borçlunun şikâyet yolu ile icra mahkemesine başvurarak aleyhine başlatılan ikinci takibin iptalini isteyebileceği, somut olayda, borçlular tarafından şikayet dilekçesinde belirtilen takiplerde şikayetçi borçlulardan ............ ve ............ hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığı, diğer şikayetçi borçlu ........... hakkında başlatılmış ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip bulunmadığı, bu nedenle şikayetçi ........... yönünden şikayetin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Elinde kambiyo senedi bulunan alacaklı, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapabilirse de borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılması hâlinde borçlunun şikâyet yolu ile icra mahkemesine başvurarak aleyhine başlatılan ikinci takibin iptalini isteyebileceği- İlk olarak başlatılan kambiyo takibinin açılmamış sayılmasına kesinleşmiş mahkeme kararı ile karar verilmiş olduğundan şikayetçilerin istinaf dilekçesindeki sair iddiaları incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-