davalı belediyenin çalışma alanı içerisinde yardımcı iş kategorisinde değerlendirilebilecek hizmet sektöründe çalıştığı, davalılar arasındaki hizmet alım sözleşmesinin “destek personel” alımına ilişkin olduğu anlaşıldığı, davalı belediyenin, yardımcı işlerinden olan temizlik, büro, kat görevi, şoförlük, mutfak ve bahçe çalışması gibi destek hizmetlerini alt işverene vermesi 4857 sayılı Kanun'un 2/6-7. maddesi ve 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 67. maddesine göre mümkün olduğundan bir asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunmadığı kabul edilmesi gerekip, mahkemece, feshin geçerli sebebe dayanmadığının kabulü doğru ise de, davacı işçinin alt işveren nezdindeki işyerine iadesine ve iş güvencesi hükümlerinin mali sonuçlarından her iki davalının müştereken sorumluluğuna hükmedilmesi gerekirken; asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu sonucuna varılarak, davacının davalı belediyeye ait işyerine iadesi doğru olmadığı-
Feshin geçersizliğine ve işe iadesine ilişkin davada, davalı belediyenin çalışma alanı içerisinde yardımcı iş kategorisinde değerlendirilebilecek hizmet sektöründe çalıştığı, davalılar arasındaki hizmet alım sözleşmesinin “destek personel” alımına ilişkin olduğu anlaşıldığı, davalı belediyenin, yardımcı işlerinden olan temizlik, büro, kat görevi, şoförlük, mutfak ve bahçe çalışması gibi destek hizmetlerini alt işverene vermesi 4857 sayılı Kanun'un 2/6-7. maddesi ve 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 67. maddesine göre mümkün olduğundan bir asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunmadığı kabul edilmesi gerekti, bu anlamda, mahkemece, feshin geçerli sebebe dayanmadığının kabulü doğru ise de, davacı işçinin alt işveren nezdindeki işyerine iadesine ve iş güvencesi hükümlerinin mali sonuçlarından her iki davalının müştereken sorumluluğuna hükmedilmesi gerekirken; asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu sonucuna varılarak, davacının davalı belediyeye ait işyerine iadesi doğru olmadığı-
Eldeki davayla benzer mahiyetteki uyuşmazlıklarda, Yargıtay'ın iş kolu tespitine ilişkin kararı neticesinde, Türk Telekomünikasyon A.Ş. ve A. Rehberlik ve Müş. Hiz. A.Ş. arasındaki ilişkide muvaza olgusunun ortadan kalktığı; ancak anılan iş kolu tespiti kararından önceki dönemler için bu ilişkinin muvazaalı olduğu kabul edilerek uygulamalar yapılmış olduğundan iş kolu tespiti kararına kadar olan dönem için, muvazaa olgusu konusundaki istikrar kazanan yargısal uygulamalar dikkate alınmalı ve bu döneme ait davacının istekleri, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu kabul edilerek değerlendirilmesi gerektiği- Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu dönemle ilgili olarak davacının taraf sendikaya üye olmaması ve dayanışma aidatı da ödememesi sebebiyle, davalı şirketin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanması mümkün olmayıp, ancak, dava dilekçesinde, davalı bünyesinde çalışan emsal işçilere ödenen ücret ve sağlanan haklara dayanılarak talepte bulunulmuş olması karşısında, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu dönemle ilgili olarak, davalının bünyesinde çalışan emsal işçi bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiği-
Yasal olarak verilmesi mümkün olmayan bir işin alt işverene bırakılması veya muvazaalı bir ilişki içine girilmesi halinde, işçilerin baştan itibaren asıl işverenin işçileri olarak işlem görecekleri ve kamu işverenleri bakımından da farklı bir uygulamaya gidilemeyeceği- Hizmet alım sözleşmesi, teknik şartname ve tüm tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde muvazaa olgusu sabit olduğundan, davacının hukuki ve fiili işvereninin davalı Belediye olarak kabulünün zorunlu olduğu-
Feshin geçersizliği ve işe iade davasında davalılar arasında asıl-alt işveren ilişkisi bulunması halinde, davanın her iki işverene karşı birlikte açılması gerektiği ve aradaki ilişkinin muvazaalı olmaması halinde ise, davacı işçi alt işveren işçisi olup, iş sözleşmesi alt işveren tarafından feshedildiğinden, işe iade yükümlüsünün alt işveren olduğu- Asıl işverenin iş ilişkisinde sözleşmede taraf sıfatı bulunmadığından, asıl işverenin işe iade yönünde bir yükümlülüğünden sözedilemeyeceği- Asıl işverenin işe iade kararı sonrası, işçinin işe başlamak için başvurması ve alt işverenin işe almamasından kaynaklanan işe başlatmama tazminatı ile dört aya kadar boşta geçen süre ücretinden alt işverenle birlikte sorumluluğu olduğu- Mahkemece, davacının tam olarak ne iş yaptığı, yapılan işin hizmet alım sözleşmesi ve eki teknik ve idare şartnameler kapsamında olup olmadığının belirlenmesi, yaptırılan iş yönünden davacıya emir ve talimatların kim/kimler tarafından verildiği, araç-gereçlerin nasıl temin edildiği, asıl işverenin gözetim ve denetim yükümlülüğünü aşacak boyutta ve özellikle yüklenici firmanın işverenlik sıfatını ortadan kaldıracak, onu bordro ya da kayden işveren durumuna sokacak hususların olup olmadığının açıklığa kavuşturulması ve özellikle de yüklenici şirketin, işyerinde davalı İdareden ayrı ve bağımsız olarak kendine özgü organizasyon yapısı oluşturup oluşturmadığı, hukuki, fiili ve ekonomik bağımsızlığının bulunup bulunmadığı, davalı İdareden başka ticari faaliyetleri bulunup bulunmadığı, yani salt davalı İdareye hizmet vermek amacıyla hareket edip etmediği, aralarındaki ilişkinin işçi temini niteliğinde kabul edilip edilmeyeceğinin tespit edilmesi, bu konularda, gerekirse işyerinde inceleme yetkisi verilecek konusunda uzman bilirkişiler aracılığı ile davacının yaptığı işin ihale teknik ve idari şartnameler kapsamında ve İş Kanunu 2. maddesinde belirtilen davalı şirkete verilebilecek işler kapsamında olup olmadığının belirlenmesi gerektiği-
Alacakların reddedilme gerekçesinin kararda tartışılması gerektiği- Davacı işçinin diğer şirkete devredilse bile Toplu İş Sözleşmesi imzalanıncaya kadar asıl şirketin taraf olduğu Toplu iş Sözleşmesinden yararlanacağı- Ayrıca Emsal kararlarda görüldüğü üzere çağrı hizmetini kurduğu şirketi alan asıl şirketin iş kolu tespiti kararına kadar ki doğan alacaklardan sorumlu tutulduğu-
İşe iade davasının yalnızca asıl işveren veya alt işveren aleyhine açılması durumunda, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin geçersiz veya muvazaaya dayandığının belirlenmesi halinde mahkemece davanın hemen reddedilmemesi, davalı olarak gösterilmeyen asıl işveren veya alt işverene davanın teşmili için davacı tarafa süre verilmesi gerektiği- Taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına yönelik olarak yapılacak inceleme sonucunda, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin geçersiz veya muvazaaya dayanması halinde işçi gerçek işverenin işyerine iade edilmesi, işe iadenin parasal sonuçlarından muvazaalı işlemin tarafı olan diğer kişi veya kurumun gerçek işverenle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulması gerektiği-
İşe iade davasının yalnızca asıl işveren veya alt işveren aleyhine açılması durumunda, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin geçersiz veya muvazaaya dayandığının belirlenmesi halinde mahkemece davanın hemen reddedilmemesi, davalı olarak gösterilmeyen asıl işveren veya alt işverene davanın teşmili için davacı tarafa süre verilmesi gerektiği- Taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına yönelik olarak yapılacak inceleme sonucunda, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin geçersiz veya muvazaaya dayanması halinde işçi gerçek işverenin işyerine iade edilmesi, işe iadenin parasal sonuçlarından muvazaalı işlemin tarafı olan diğer kişi veya kurumun gerçek işverenle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulması gerektiği- 
Fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, bayram tatili ücreti, yıllık izin ücreti, ücret farkı alacağı, ikramiye alacağı, yiyecek, yakacak ve kıyafet yardımı alacaklarının ödetilmesine-
Davacı, İ. A.Ş. bünyesinde kok bataryaları sıcak tamir işinde örüm-söküm ustası olarak davalı şirket nezdinde çalıştığı, davalı ile dava dışı İ. A.Ş. arasında akdedilen sözleşmede, işin 1 ve 2 nolu kok bataryaları sıcak tamir işi olduğu, süresinin 600 iş günü olarak belirtildiği; tamir yapılacak bataryaların her birinde 69 adet fırın ve 70 adet ısıtma duvarı bulunduğunun belirtildiği, İ. A.Ş. tarafından Mahkemeye verilen 13/01/2016 tarihli müzekkere cevabında 2003-2006 yılları arasında E. A.Ş. kontrollüğünde G. A.Ş. tarafından, 2006-2007 arasında İ. A.Ş. kontrolünde O. A.Ş. tarafından işin yapıldığı, 2014-2015 yılları sıcak tamir çalışmalarının E. A.Ş kontrolünde O. A.Ş.'ne yaptırıldığını, işin rutin bir zaman aralığına bağlı olmadığını, bataryalarda ve refrakter yapıda incelemeler sonrasında ve üretim projeksiyonlarına bakılarak alınan kararlara göre yapıldığı ifade edilmiş olup tanıklar emsal dosyalarda G. A.Ş. ve P. İnşaat Şirketlerinde aynı işte çalıştıklarını ayrıca kok bataryalarında sürekli tamir işlerinin de devam ettiğini beyan etmiş olup, davalı şirket ile dava dışı İ. A.Ş. arasında yapılan sözleşme kapsamında belirtilen işlerin devam edip etmediği, sürekli çalışan tamirci usta ve usta yardımcılarının bulunup bulunmadığı, çalışanlar var ise kadrolu veya alt işveren işçisi olup olmadıkları, bu bölümde yıl bazında çalışan işçi sayısı, yapılan işin asıl iş veya yardımcı iş kapsamında bulunup bulunmadığı hususları demir-çelik sektöründe uzman bilirkişiler ve insan kaynakları veya endüstri mühendisi tarafından mahallinde keşfen incelenerek, ihale konusu işin faaliyet devam ettiği sürece mevcut ve devamlı bir iş olup olmadığı belirlenip sürekli ve devam eden bir iş olması halinde sırf ihalenin süreli olmasının da işi belirli süreli yapmayacağı-