Borçlu şirket tarafından usulsüz tebligattan 26.11.2009 tarihinde haberdar olunduğu belirtilmiş ve alacaklı tarafından borçlunun bu tarihten önce usulsüz tebligattan haberdar olduğu iddia ve ispat edilmemiş olduğundan, mahkemece şikayetin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin borçlunun öğrenme tarihi olarak bildirdiği tarih olarak düzeltilmesine karar verilmesinin gerekeceği-
Mahkemece ödeme emrinin ilk olarak gönderildiği “…” adresi ile borçlu şirketin ticaret sicilinde kayıtlı olup, 7201 sayılı Tebligat Kanununun 35. maddesine göre tebliğ işleminin yapıldığı “…” adresinin aynı yere ilişkin olup olmadığının araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, ilgili noterden hesap kat ihtarnamesinin tebliğine ilişkin evrakın getirtilerek, tebligatın usulüne uygun yapılıp yapılmadığının ve tebligatın yapıldığı işçinin ismi belirtilmişse, bu kişinin borçlunun işçisi olup olmadığının araştırılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Tebligat Kanunu’nun 12. maddesinde öngörülen prosedür yerine getirilmeden, borçlu şirket sekreterine yapılan tebligatın geçerli olmayacağı-
Borçlunun kira sözleşmesindeki adresine ödeme emri tebligatının gönderilmesi ve bila tebliğ dönmesi üzerine bu adrese 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 35.maddesine göre tebligat yapılması gerekeceği-
İcra emrinin çıkartıldığı adres, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 35/son maddesinde belirtilen nitelikteki adreslerden olup; yeni bir adres de bildirilmediğinden icra müdürlüğünce Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebliğ yapılmasının gerekeceği-
Şirket adına tebligat yapılan …'ın şirketin memur veya müstahdemi olduğu kabul edilse dahi, bu kez, selahiyetli mümessilin iş yerinde bulunmadığı veya evrakı alamayacak durumda olduğu hususu tebliğ memurunca araştırılıp tebliğ mazbatasına şerh verilmediğinden yapılan tebligatın yine usulsüz olduğu-
İİK.nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneğinin borçluya tebliğ edilmesinin gerekeceği; borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olacağı-
Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince; tebligat usulsüz olsa dahi muhatabın takipten haberdar olması halinde tebligat geçerli sayılacağından, muhatabın beyan ettiği tarihin “tebliğ tarihi” olarak kabul edileceği-
7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 32.maddesi gereği, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılacağı; muhatabın beyan ettiği tarihin, tebliğ tarihi addolunacağı-