Tüzel kişi borçlunun tebligatı almaya yetkili mümessilinin mutad iş saatlerinde iş yerinde bulunmadığının tespiti halinde, anılan Kanun'un 13. maddesi ve Tebligat Tüzüğü'nün 18. maddeleri uyarınca tüzel kişi adına tebligatın hazır bulunan memur veya müstahdemlerden birine yapılacağının belirtilmiş olmasına rağmen, tüzel kişinin kendisine tebligat yapılabilecek memur ya da müstahdemlerinin bulunup bulunmadığının araştırılıp tespit edilmeksizin, Tebligat Kanunu'nun 21. maddesi uyarınca yapılan tebligat usulsüz olduğu-
Tebligat Kanunu’nun 21 ve Tebligat Tüzüğü’nün 28. maddesi gereğince “muhatabın adreste geçici olarak bulunmama sebebi ve tevziat saatlerinden sonra geleceği” bu maddelerde öngörülen şekilde tevsik edilmeden (belgelendirilmeden), yapılan tebligat işleminin geçerli sayılmayacağı-
Tebliğ anında şirkette yetkili olmadığı anlaşılan bir kişinin adreste bulunmadığından bahisle, orada bulunan başka bir kişiye yapılan tebligatın Tebligat Kanunu’nun 12. maddesine uygun sayılmayacağı-
Tebligat Kanunu’nun 17. maddesi uyarınca “tebligat adresinde muhatabın iş yerinde bulunmadığı” belirlenmeden, iş yerinde çalışan başka bir kişiye yapılan tebligatın geçerli olmayacağı-
Şikayetçi 3. kişiye gönderilen haciz ihbarnamesinin, “bu kişinin adreste bulunmama nedeninin belirtilmemiş olması ve ayrıca adresten geçici olarak ayrıldığı” nın da bildirilmemiş olması nedeniyle, yapılan tebligat işleminin geçerli olduğunun kabul edilemeyeceği-
“Gecikmiş itiraz”da, “tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması ancak, muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş bulunması” söz konusu olduğu halde, “usulsüz tebligat” da, “tebligatın muhatabına usulüne uygun olarak yapılmamış olması”nın gerekeceği-
Takip dosyası incelendiğinde, borçlu şirkete, alacaklı vekili talebiyle ikinci kez gönderilen örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği işleminin 7201 Sayılı Kanunu 12. ve 13. maddelerinde düzenlenen tüzel kişilere tebliğ yapılmasına ilişkin prosedüre uygun olmadığından usulsüz olduğu-