7201 Sayılı Yasa'nın 32. maddesi gereğince, tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı usulsüz tebliğden haberdar olmuş ise, muttali olduğunu beyan ettiği tarih tebliğ tarihi sayılacağı-
Tebliğ memuru, muhatabın adresten geçici mi yoksa sürekli mi ayrıldığını, adreste bulunmama sebebini ve tevziat saatlerinden sonra geleceğini Tebligat Tüzüğünün 28. maddesinde sayılan kişilerden sorarak tespit edip, beyan ve imza almadan veya imzadan çekinme durumunu belirlemeden tebliğ işlemlerini tamamlamış olduğundan tebliğ işleminin usulsüz olduğu-
Tebligat Kanunu'nun 39. maddesi gereğince, dosyada menfat çatışması bulunan diğer borçlu eşine yapılan tebliğatın usulsüz olacağı-
Ticaret sicili kaydına göre borçlu şirketin temsilcisi (yetkilisi) araştırılmadan, doğrudan şirket işçisine yapılan tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 12. maddesine uygun olmayacağı-
Aynı konutta oturan kişiye tebligat yapılabilmesi için, kendisine tebliğ yapılacak şahsın adresinde bulunmaması şartının gerçekleşip gerçekleşmediğinin, tebligat adresine gidilmeden anlaşılamayacağı-
Borçluya gönderilen tebligata ilişkin tebligat evrakında (tebligat parçasında) tebliği yapan memurun ad ve soyadının yazılı olmaması halinde yapılan tebligat işleminin usulsüz olacağı–
"Tebliğ evrakı kime tebliğ edilmişse onun imzası ile tebliğ memurunun adı, soyadı ve imzasının bulunması"nın zorunlu olduğu-
Ödeme emrinin “borçlu ile aralarında husumet bulunan kişi”ye tebliğ edilmesinin, Tebligat Kanunu’nun 39. maddesine aykırı olacağından geçerli sayılmayacağı-
Mahkemece tebligatın usulsüzlüğü kabul edildiğine göre, takip şekli göz önüne alınmak suretiyle, Tebligat Kanunu'nun 32.maddesine göre öğrenme tarihinin tespitiyle, icra emri tebligat tarihi ile kıymet takdiri tebliğ tarihinin bu tarihe göre düzeltilmesine karar verilmesi gerekeceği-
Borçluya gönderilen ödeme emri tebliğine ilişkin tebligat evrakının incelenmesinde; tebliğ memurunun ad ve soyadının yazılı olmadığı görülmekte olup, bu hali ile tebliğ işleminin usulsüz olduğu-